Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılardan sonra örgüt için ”IŞİD’in Filistin versiyonu” olduğu iddiaları ortaya atıldı. BBC İzleme Servisi’nden Steven Humphrys’a göre ise bu iddiayı dile getirenler, iki örgüt arasındaki derin ideolojik farkları ve süregelen düşmanlığı es geçiyor.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’deki saldırılarının ardından, bazı İsrailli yetkililer ve sosyal medya kullanıcıları Hamas’ın ideoloji ve yönetim açısından IŞİD’den farksız olduğunu, bu nedenle örgütle benzer şekilde mücadele edilmesi gerektiğini savundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ”Hamas IŞİD’dir. IŞİD nasıl ezildiyse Hamas da aynı şekilde ezilmelidir” dedi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Hamas’ın ”IŞİD’le aynı olduğu” söyleminin desteklenmesi için sosyal medyada #HamasisISIS (Hamas IŞİD’dir) etiketinin kullanımını teşvik etti.
Hamas’ın El Aksa Tufanı adını verdiği saldırılarında öldürülenlerin sayısı, yüzlerce şahsın esir alınması ve sivillerin uğradığı şiddet bu benzetmelere zemin hazırlamış olabilir.
Hamas, 7 Ekim saldırılarında sivilleri hedeflediğini yalanladı.
Ancak İsrail, Hamas ve IŞİD arasındaki benzerlik söylemlerini bir adım ileri götürerek 7 Ekim saldırılarında IŞİD militanlarının da aktif rol aldığını katıldığını iddia etti.
Bu iddialarla ilişkin olarak önde gelen IŞİD destekçilerinden cihatçı Ebu İmad el-Nayrabi, bazı IŞİD militanlarının saldırıya katıldığını doğruladı:
”Muvahhidler (dindar Müslümanlar, IŞİD destekçileri kastediliyor) arasında bazı tek kurtların çatışmaya katıldığını yeni duyduk”
Ancak açıklama, IŞİD’in ”mürted (İslam’da dinden çıkmış) ” ve ”milliyetçi” olarak nitelediği Hamas’ın yanında savaşmama konusunda sert bir uyarıyla sona erdi.
IŞİD, Hamas ile ilişkin ne düşünüyor?
Çok sayıda cihatçı, özellikle İran ile yakın bağlarından dolayı Hamas’a uzun süredir şüpheyle bakıyor.
IŞİD ise Filistinli gruptan açıkça nefret ediyor.
Ocak 2018’de IŞİD’in Mısır’ın kuzeydoğusundaki Sina kolu, bir video yayımlayarak Hamas’a savaş ilan ettiğinde, bu nefret tüm çıplaklığıyla açığa çıkmıştı.
Videoda Filistinli grup, siyasi çıkarları için dini kullanmakla, Gazze’de cihatçıları baskı altına almakla ve İran ile işbirliği yapmakla suçlanıyordu. Videoda savaşılması gereken ”inançsızlar” denilen Hamas’ın bir üyesinin IŞİD tarafından idam edildiği sırada çekilmiş görüntüler de gösterildi.
Videoda Hamas’ın 2009’da bir camiyi basıp Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde İslami bir emirlik ilan ettiği iddia edilen radikal cihatçı bir din adamını öldürdüğünü gösteren kareler de vardı.
Video çevrim içi cihatçı grupların tepkisiyle karşılandı. Bunun yanında videoda eski görsellerin kullanımı Hamas’a karşı kinin köklü ve uzun soluklu olduğunu gösteriyordu.
Videonun yayımlanmasından birkaç gün sonra IŞİD, Hamas’a karşı duruşunu netleştiren bir infografik yayımladı.
İnfografikte Hamas’ın ”Müslümanlıktan çıktığı yedi nokta” sıralanıyordu.
Buna göre IŞİD’in Hamas düşmanlığının sebeplerinden biri Hamas’ın İran ile yakın ilişkilerinden rahatsız olması. İnfografikte grubu Tahran’ın ”ajanları” olarak tanımlayan IŞİD, grubu ”kutsal topraklarda Şii etkisini yaymaya çalışmakla” suçluyordu.
IŞİD bunun yanında Hamas’ın Filistin’e odaklanmasını sorunlu, bu yaklaşımı ”milliyetçi” buluyor. IŞİD’e göre her türlü milliyetçilik ”şirk” örneği sayılıyor. İslam’da şirk, ”Allah’a ortak koşma” anlamına geliyor.
IŞİD geçmişten beri Filistin meselesiyle ilişkin net bir duruş sergilemedi. ”Filistin”i özel ilgi odağı haline getirenleri eleştiren IŞİD, davalarının etnik, ulusal ya da siyasi değil din olması gerektiğini savunuyor.
IŞİD, Gazze’yi de yalnızca Müslümanları ”kafirlerle” karşı karşıya getiren küresel çatışmanın bir arenası olarak görüyor.
Peki IŞİD’in duruşu, El Aksa Tufanı saldırılarıyla değişti mi?
IŞİD destekçileri, başka cihatçılar gibi, bugüne kadar Gazze’nin abluka altında olmasına ve bombalanmasına tepki gösterdiler.
Gazze’nin durumu yeni militanlar edinmelerinde ve saldırılarının meşrulaştırılmasında önemli bir anlatı olmayı sürdürüyor.
Buna karşın IŞİD ve destekçileri, ”kahramanlar” olarak nitelediği 11 Eylül saldırganlarından farklı olarak, 7 Ekim’deki saldırıların sorumlularına övgüler yağdırmadı.
IŞİD destekçileri, 7 Ekim saldırılardan sonra da Hamas’a karşı suçlamalarını ve ”milliyetçilik” başta olmak üzere eleştirilerini, daha güçlü bir şekilde dile getirmeye devam etti.
Yorum Yazın