İstanbul’da hava kirliliği yükselişte! Hangi hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İstanbul’da hava kirliliği yükselişte! Hangi hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı?
Abone ol

İstanbul’da hava kirliliğinin kış aylarıyla birlikte arttığın belirten uzmanlar uyarıda bulunuyor. Kardiyolog Prof. Dr. Özlem Esen, ”Bizim parçacık sayısı dediğimiz hava kirliliğinin ölçüldüğü bir parametremiz var. Parçacık sayısı arttığı zaman damardaki akışkanlığın bozulduğu, damar spazmı yaptığı ve kalp krizinin daha çok görüldüğü izlenmiş. Dolayısıyla bu da soğuk havalı günlerde, parçacık sayısının da artmasıyla birlikte kalp hastalıklarında artış görülmekte” diye konuştu.

İstanbul’da son günlerde ortaya çıkan hava kirliliği sağlığı da tehdit ediyor. Özellikle nüfusun ve araç sayısının artması ve kış mevsiminde yakılan katı yakıtların dumanıyla yaşanan hava kirliliği sebebiyle uzmanlar kalp rahatsızlarında ki artışa dikkat çekiyor.Göztepe, Esenyurt, Mecidiyeköy ve Kağıthane’de hava kirliliğinin yoğun yaşandığını söyleyen uzmanlar, vatandaşların hava kalitesini anlık olarak takip etmeleri gerektiğini söylerken doktorlar ise hava kirliliğinin kalp ve akciğer rahatsızlıklarını arttırdığını belirtiyor.

Vatandaşların gün içerisinde hava kirliliğini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın havaizleme.gov.tr adresinden takip ederek hareket etmeleri gerektiğini öneren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, ”İstanbul’da örnek veriyorum; Göztepe bölgesinde, Esenyurt bölgesinde, trafiğin yoğun olduğu Mecidiyeköy bölgesinde, Kağıthane bölgesi olabilir, buralarda başka bölgelere göre kısmen havanın daha kirli olduğunu çoğunlukla görüyoruz. İstanbul’da yaklaşık 38 adet hava kalitesi ölçüm istasyonu var. Hava kirliğine ölçüm istasyonu verilerine bakarak karar verebilirsiniz. İstanbul’da ki toz oranı şu an da 50 ile 100 arasında değişmektedir. Bir metreküp havada 50 civarında parçacıklı madde bulunmaktadır. Bulunduğumuz bölgedeki metreküpte ki hava değeri 50’nin altındaysa yeşil, gayet güzel. 50 ile 100 arası orta düzeyde tam iyi diyemiyoruz. 100’den sonra hassas gruplar için bilhassa zararlı hale geliyor. 100’ün üstünde de olmamasına dikkat etmek lazım” dedi.

Kalp hastalıklarında artış gözleniyor

Hava kirliliği ile birlikte ilk etkilenen organların kalp ve akciğer sistemi olduğunun altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, ”Bizim parçacık sayısı dediğimiz hava kirliliğinin ölçüldüğü bir parametremiz var. Parçacık sayısı arttığı zaman damardaki akışkanlığın bozulduğu, damar spazmı yaptığı ve kalp krizinin daha çok görüldüğü izlenmiş.Dolayısıyla bu da soğuk havalı günlerde, parçacık sayısının artmasıyla birlikte kalp hastalıklarında artış görülmekte. Özellikle sıcak havadan birden soğuk havaya geçildiği dönemlerde kişilerin nefes almakta güçlük çektiği, tansiyon dengesizliklerinin oluştuğu gözlenmiş. Kişilerin bu noktada açık havada yürürken kendilerini korumaları gerektiği, özellikle hafif maskeler kullanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

Hangi hastalar tehlike altında?

Esen, ”Kronik bronşit, astım, kalp yetersizliği bulunan hastaların bu noktada kendilerine dikkat etmeleri çok önemli. Özellikle kalp krizi geçirmiş, uzun dönem koruyucu tedavi alan, kalp yetersizliği olan hastaların bu konuda dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz. Ayrıca yüksek tansiyon, diyabet gibi çoklu ilaç kullanımı olan hastalar da tehlike altında. Bu partiküllerin yani havada ki kirlilik oranı arttıkça tansiyon değerlerinin etkilendiği gözlenmiş. Onun için uzun dönem kronik hastalığı olan hasta grubumuzun kendisini korumasını tavsiye ediyoruz” İfadelerini kullandı.


Yorum Yazın