İtalya'da iktidar partisinin 'aşırı sağcılığı' ‘Mussolini’nin torununu bile bezdirdi: Partiden ayrıldı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İtalya'da iktidar partisinin 'aşırı sağcılığı' ‘Mussolini’nin torununu bile bezdirdi: Partiden ayrıldı
Abone ol
İtalya’nın eski faşist diktatörü Benito Mussolini’nin torunlarından Rachele Mussolini, medeni haklar konusunda eleştirdiği aşırı sağcı iktidar partisi İtalya’nın Kardeşleri’nden ayrıldı. Mussolini, “ılımlı ve merkezci hassasiyetlerine” daha yakın olduğunu belirterek 'Haydi İtalya Partisi'ne geçti.

Mussolini, Başbakan Giorgia Meloni’nin aşırı sağdaki partisinden Roma Belediye Meclisi üyesiydi. 50 yaşındaki Rachele Mussolini, 2021 yerel seçimlerinde başkentte en fazla tercihli oy alan aday olarak belediyeye seçilmişti.

Mussolini, ailesinin ve partisinin faşist geçmişiyle arasına mesafe koymaya personel açıklamalarıyla zaman zaman haberlere konu oluyordu. Örneğin İtalya’nın Kardeşleri’nin neo-faşist bağlantılı olduğu gerekçesiyle tartışma yaratan alev sembolüne karşı çıkmıştı. Parti üyeleri ve destekçileri arasında faşist selamı verenlerin bulunmasına da eleştirel yaklaşıyordu.

Cezayirli boksör vakası

Rachele Mussolini ile partisi arasındaki görüş ayrılıkları son olarak geçen ay Paris Olimpiyatları sırasında, Cezayirli boksör Imane Khelif’in cinsiyet tartışmalarında hedef alınması vakası sırasında büyüdü.

İtalyan boksör Angela Carini, Khelif ile karşılaşması sırasında ağlayarak çekilme kararı alınca ülkede siyasetçilerin de dahil olduğu bir tartışma koptu.

Başbakan Meloni, Khelif’in testosteron hormonu seviyesinin yüksek olduğunu ve bu nedenle müsabakanın eşit olmadığını savundu. Mussolini ise bu çıkışlara, “Aksi ispatlanana kadar Imane Khelif bir kadındır. Khelif alçakça bir cadı avına maruz bırakılıyor” diye tepki gösterdi.

Rachele Mussolini’nin aşırı sağcı iktidar partisinden ayrılma kararını ilk olarak dün La Repubblica gazetesi duyurdu. La Repubblica, bu kararın ardında LBGT ve vatandaşlık hakları gibi medeni hak ve özgürlükler konusundaki görüş ayrılıklarının olduğunu yazdı. 

 

Rachele Mussolini de daha sonra partisine yolladığı mesajda, “Bunu size şahsen söylemeyi isterdim ama haber sızdı… Beni yeni bir yola, yeni bir maceraya atılmaya iten kişisel ve hassas nedenler var” dedi.

Mussolini, Ansa ajansına yaptığı açıklamada da ”Sayfayı çevirip, ılımlı ve merkezci hassasiyetlerime daha yakın olduğunu düşündüğüm bir partiye katılmanın zamanı geldi” diye konuştu.

La Repubblica gazetesine yaptığı açıklamada da ”İtalya’nın Kardeşleri’ne minnettarım ama kendimi onlarda kıyasla daha ılımlı hissediyorum, o kadar da sağcı değilim” dedi.

Diğer torun da Haydi İtalya’da

Mussolini’nin yeni partisi Haydi İtalya, iktidardaki koalisyon hükümetinin merkez-sağdaki ortağı. Faşist diktatörün torunlarından biri daha, Alessandra Mussolini de Haydi İtalya üyesi. Alessandra Mussolini de özellikle LGBT haklarını savunmasıyla tanınıyor.

Eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin kurduğu Haydi İtalya, son aylarda hak ve özgürlükler konusunda aşırı sağcı koalisyon ortakları İtalya’nın Kardeşleri ve Lig ile görüş ayrılıklarını açıkça dile getiriyor.

Partide resmi görevleri olmasa da Berlusconi’nin çocuklarının yaptıkları açıklamalar da bu açıdan dikkat çekmişti. Basına nadiren konuşan Berlusconi’nin çocuklarından en büyüğü olan Marina Berlusconi geçen Haziran’da ülkenin en büyük gazetesi Corriere della Sera’ya bir söyleşi vermiş ve ülkede günlerce konuşulan şu sözleri söylemişti:

“Kürtaj, yaşamın sonu (ötenazi) veya LGBTQ hakları konusunda, sağduyulu sol kanatla daha uyumlu olduğumu hissediyorum. Herkes seçim yapmakta özgür olmalı.”

Partinin mevcut lideri, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de vatandaşlık hakları konusunda aşırı sağcı koalisyon ortaklarıyla tezat görüşler dile getiriyor.

Tajani son haftalarda yaptığı açıklamalarda, göçmenlerin çocuklarına İtalya’da zorunlu eğitimi tamamladıktan sonra vatandaşlık hakkı verilmesini (ius scholae) savundu. “Değişmekte olan İtalya’yı görmeliyiz ve merkez sağ olarak bu gibi konuları solun egemenliğine bırakmamalıyız” dedi.

’Geleneksel aile’ eleştirisi

Rachele Mussolini de yeni partisinin lideri Tajani’nin bu görüşüne destek verdi. Mussolini, bugün La Repubblica gazetesinde yayımlanan söyleşisinde “Ius Scholae hakkını neden destekliyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Neden desteklemeyeyim? Belki de İtalya’da doğmuş ve Roma lehçesini benden daha iyi konuşan bir çocuğa 10 yıllık bir eğitimin ardından vatandaşlık verilmesi doğal! Ayrıca bu, aksi takdirde daha da kötüleşecek olan entegrasyon sorunlarını gidermenin bir yolu.”

 

Rachele Mussolini aynı söyleşide, sağcı politikacıların sıklıkla başvurduğu bir argüman olan ‘geleneksel aile’ kavramına da eleştirel bir yaklaşım sergiledi. “Benim iki çocuğum var ama hiç evlenmedim. Eski sevgilimle uzun süre önce ayrıldık ama harika bir ilişkimiz var” diyen Mussolini ironik biçimde “Geleneksel aileyi sürdürüyorum” diye devam etti ve kahkaha attı.

Gazetenin eşcinsel çiftlere evlilik hakkı, aile kavramı ve bu konuda sağ kanatta bir iki yüzlülük olup olmadığı sorularına yanıt olarak da “Elbette (iki yüzlülük) var. İki insan birbirlerini seviyorsa hakları olmalı” dedi.

Başbakan Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri’nin kökleri, Benito Mussolini’nin faşist partisinin devamı niteliğindeki İtalyan Sosyal Hareketi’ne (MSI) dayanıyor.

Meloni, partinin faşist unsurlarla bağlarını koparması çağrılarına “İtalyan sağının faşizmi tarihe gömdüğünü” söyleyerek cevap vermişti. Ancak partinin simgesi, bazı üyelerin faşist selamı vermesi gibi örnekler halen karşı argüman olarak kullanılıyor.

Meloni özellikle dış politikada ‘ana akım’, muhafazakar bir lider figürü çizmeye özen gösterse de hükümet kürtaj, LGBT hakları, göç gibi başlıklarda özgürlüklere karşı bulunan söylem ve eylemlere sahip.


Yorum Yazın