İYİ Parti’nin seçimlere tek başına girmesinin sonuçları neler olacak?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İYİ Parti’nin seçimlere tek başına girmesinin sonuçları neler olacak?
Abone ol

Baştan söyleyeyim; ben de İYİ Parti’nin yalnız seçimlere girmesinin tam olarak yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Ama diğer yandan, İYİ Parti daha bu kararı almadan başlayan kampanyaların da aslında içten içe bu sonuca hizmet ettiğini düşünüyorum.

İnanç Uysal / Muhalif Analiz

Özellikle, CHP’li olduklarını söyleyen bir grup kanaat önderinin İYİ Parti CHP ile ittifak yapmasın diye medya ve sosyal medyada yapmadıkları kalmadı. CHP’nin kaybetmesini aslında kimlerin istediğine CHP tarafının bir de bu gözle bakmasında fayda var yani.  Bununla ilgili olarak aslında en net düzeltme ve uyarıyı da son grup toplantısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel yaptı. Özel’in medyadaki kanaat önderlerinden daha çok kazanmak istemesi de normal olsa gerek. 

İYİ Parti’nin hür ve müstakil kararının birdenbire oluşmadığına burada özellikle dikkat çekmek gerekiyor. Akşener’in 26 Ağustos’ta Kocatepe’de yaptığı içerik olarak çok da sert konuşmasında kısmi işbirliğine açık olduğu net şekilde belli idi. Hatta hemen ardından Kürşat Zorlu’nun bir soru üzerine verdiği “Her yerde kendi adayımızla gireceğiz” şeklindeki açıklamasını bile Fatih Altaylı’ya tevil etmişti   Akşener ve “Bu, onun temkinli üslubudur. Tedbiren böyle bir şey söylemeyi uygun görmüştür.

“Yerel seçimde ittifak zaten yok. Aday isimleri üzerinde anlaşmalar, uzlaşmalar olabilir. Şu an için de ortada üzerinde konuşulacak, uzlaşılacak isimler olmadığı için Kürşad Bey de bizim kendi adayımızı çıkaracağımızı söylemiştir. Prensip olarak uzlaşamadığımız her yerde adayımızı çıkarırız. Ortak adaylara kapalı değiliz ama bu her halükarda destekleriz anlamına da gelmez.” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Sonrasında neler olduğunu hep beraber izledik. Biraz önce bahsettiğim ve CHP adına konuştuklarını iddia eden birçok isim medya ve sosyal medyada İYİ Partiye oldukça sert şekilde saldırdılar.  Süreç bu şekilde enfekte olmaya devam etti, karşılıklı olarak diyalog ortamı da uzun bir süre aranmadı. 

Elbette bu her iki partinin de iç meselelerini tam olarak halledilememesi ile de ilgili idi CHP’nin kongre süreci ve bu süreçte Sayın Kılıçdaroğlu’nu desteklediklerini ifade eden bazı isimlerin genel seçimlerin kaybedilmesinin faturasını İYİ Parti ve Akşener’e kesmesi sıkıntılardan birisi idi. 

İYİ Parti tarafında da özellikle temayül yoklamaları ile belirlenen vekillik sıralarında yaşanan sıkıntılar. Ardından partide yaşanan fikir ayrılıklarının kurumsal yapıya uygun şekilde çözülememesi iki parti arasındaki ilişkilerin de sağlıklı bir şekilde başlamasını engelledi. 

Bu süreçte en çok yara alan da İYİ Parti oldu ve aslında almaya da devam ediyor. Çünkü İYİ Parti bir sıkışmışlık hali yaşıyor. Türkiye’deki ideolojik dengenin hilafına bir tavır alarak muhalefet tarafında yer almış olmasına ek olarak bu durumun sistem nedeniyle zorunluluk haline getirdiği ittifak içinde bulunma hali de en çok İYİ Partiyi yıpratıyor. Benim birçok kez münasebetsiz iş birlikleri şeklinde tanımladığım bu ittifak siyasetinde İYİ Partinin, HEDEP ile yan yana anılması, hatta bazı seçmenler için CHP ile birlikte olması bile ideolojik olarak kendisini tanımlamasına engel olmuş görünüyor. En azından parti yönetimi böyle düşünüyor gibi. 

Diğer taraftan muhalif kimliği ile ittifak içinde yer almazsa da AK Parti'ye kazandırmak için hamle yaptığı şeklinde itham ediliyor. Muhtemelen onlar da ittifak içinde kalarak CHP’ye kazandırmaya devam etmek yerine kendi şanslarını denemenin zamanının geldiğini düşünüyorlar ama bunu da anlatmakta zorlanıyorlar.  Çünkü İYİ Partiyi iki şekilde de sıkıştıran güçlerin etkin medyaları ve sosyal medyaları var ama İYİ Partinin yok. Dahası kendisini doğru şekilde anlatmayı başarsa da karşıdaki bütün tarafların bir şekilde ittifakla seçime girecek olması nedeniyle İYİ Parti’nin davranışı Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle eşyanın tabiatına aykırı görünüyor. 

Aslına bakarsanız, tıpkı teşkilatlarla yapılan istişarelerdeki gibi Milletvekilleri ile yapılan istişarelerde de hür ve müstakil kararında İstanbul ve Ankara’nın istisna tutulmasını isteyenlerin sayısı daha fazla idi ama Genel İdare Kurulu farklı bir karar verdi. Bu verdiği kararla da son derece büyük bir risk almış oldu. Eğer İYİ Parti seçimlerden kazanarak çıkamazsa geri kalan iki sonuçta da daha büyük yaralar almakla karşı karşıya görünüyor. 

Eğer İstanbul ve Ankara’da yerel seçimleri Cumhur ittifakı kazanırsa İYİ Parti baştan başlayarak Cumhur ittifakına çalıştığı şeklindeki suçlamalara cevap vermek durumunda kalacak. Eğer yine de CHP’li Başkanlar kazanırsa o zaman da İYİ Partinin adaylarının çok düşük bir oyda kalma riskleri var. Yani muhalif seçmenin de facto olarak ittifak gerçekleştirmesi riski. 3. İhtimal ise İYİ Partinin ve adayının oyunu koruyarak, mevcut başkanların seçilmesi ihtimali zor ama imkansız değil. Yani eğer İYİ Parti göstereceği adaylarla ideolojik olarak kendi durduğu yerden oy almayı başarırsa ki asıl amaçlardan birisi de bu. Bu durumda muhalefet tarafı genel olarak çok büyük bir başarıya imza atmış olabilir. 

Ancak dediğim gibi oldukça zor bir seçenek. Yine de şu anki ittifak siyasetinin sıkıştırdığı tek Parti İYİ Parti değil. AK Parti de bu siyasetten oldukça muzdarip ve mümkün olsa yarın vazgeçecek durumda. MHP ile yan yana yürütülen güvenlik politikaları eksenli siyasi projeksiyon AK Parti’ye kaybettirirken MHP’ye kazandırıyor aslında. Çünkü söylemin asıl sahibi MHP zaten. Bunu son iki seçimde de gördü AK Parti ve bundan mutlu değil ama durum genel seçimlerde sadece külliye tarafından hoş karşılanmış olabilir. Yerel seçimlerde ise o taraftan kimsenin mutlu olmadığı kesin. MHP’nin 8 Belediye Başkanının da daha önce AK Parti'de olduğunu unutmamak lazım. Dahası bir süredir devam eden bu güvenlikçi politikalardan dolayı rahatsız olan ve MHP ye de sıcak bakmayan seçmenin bu yerel seçimlerde isterlerse gönül rahatlığı ile oy verebilecekleri başka bir adres de var. Yeniden Refah Partisi. Ancak YRP’nin ve Fatih Erbakan’ın bu seçimlerde çıkaracağı adaylar için “CHP’ye kazandırmak için yapıyorsunuz” şeklinde bir değerlendirmeye maruz kaldıklarına rastlamadım ben henüz.


Yorum Yazın