Kamala Harris, ‘intikam pornosu’ kelimesini tedavülden nasıl kaldırdı?

Oğuz Büber – Muhalif Analiz

ABD Başkanı Joe Biden’ın Demokrat Parti başkan adaylığından çekileceği iddiası, son dönemde Amerika’da en çok konuşulan konulardandı. Nitekim geçtiğimiz gün bu iddialar gerçek oldu ve Biden adaylıktan çekildi.

Biden adaylıktan çekildikten hemen sonra yaptığı paylaşımda da aday olmasını istediği kişiyi açıkladı. Bu isim otoriteler tarafından koltuğu oturması en muhtemel olarak görülen kişi Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ti.

Haftalar öncesinde kaleme aldığım ‘Demokrat Parti, Biden yerine Kamala Harris’i aday gösterecek mi?’ başlıklı içerikte Harris’in adaylığının ne kadar muhtemel olduğunun altını çizmiş, ünlü siyasetçiyi Biden karşısında ön plana çıkaran noktalara değinmiştim. Nitekim beklenen oldu ve şu anda Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın başkan olması önündeki en büyük engel Kamala Harris.

Bu içerikte başlıkta yer alan konuya ilişkin olarak size öncelikle Kamala Harris’in 2019 yılında yayımladığı ‘Tutunduğumuz Gerçekler - Bir Amerikan Serüveni’ eserinden bir bölüm paylaşacağım…

Kitaptaki ‘Kelimeler Önemlidir’ başlıklı bölümde Harris kelimelerin ne denli güçlü olduğunu şu paragrafla anlatıyor bize:

“Kelimeler güçlendirme ve aldatma, yatıştırma ve incitme gücüne sahiptirler. Önemli fikirleri olduğu gibi, yanlış fikirleri de yayabilirler; insanları iyi ya da kötü yönde harekete geçirebilirler. Kelimelerin inanılmaz bir gücü vardır ve sözcükleri en uzağa, en hızlı şekilde ulaşabilen iktidar sahibi kişilerin, onları hassasiyet ve bilgelikle söyleme yükümlülüğü gibi görevleri bulunmaktadır. Kutsal yazılar bize şöyle der: ‘Bilgi sahibi olan kişi sözlerini ölçülü kullanır ve anlayışlı olan kişi yumuşak huyludur.’”

“Yaklaşık kırk milyon insanı temsil eden ve sessizlerin sesi olmaya çalışan biri olarak, kelimelerimde taşıdığım potansiyel gücün son derece farkındayım.” diyen Başkan Yardımcısı, “Bu sebeple konuşurken, seçtiğim kelimelerin ne kadar önemli olduğunu bilerek konuşuyorum.” vurgusunda bulunuyordu.

Kavramlara ve olgulara ne isim verdiğimiz ve onları nasıl tanımladığımız, insanların onlar hakkındaki düşüncelerini şekillendirdiğini belirten Harris, “Kelimeler çoğu zaman, sorunlara ya da birbirimize dair izlenimlerimizi kötülemek için kullanılır. Bu sebeple cinsel istismara uğrayan gençlerle gerçekleştirdiğim çalışmalarda daha iyi bir terminoloji kullanmak yönünde ısrarcı oldum. Bu kişileri ‘genç fahişeler’ olarak adlandırmak doğru değil. Onlar yetişkinler tarafından sömürülen ve avlanmış olan genç insanlardı.” diyerek istismar mağdurlarına yönelik kullanılan isimlere karşı çıktığının altını çiziyor.

Başsavcı olduğu dönemde; UGotPosted.com adlı bir internet sitesi kurarak insanları eski cinsel partnerlerinin yer aldığı müstehcen içerikleri yüklemeye teşvik eden bir adama karşı dava açtığından da bahsediyor Kamala: “Web sitesini yöneten bu adam, görüntüleri kaldırmak karşılığında ise istismara uğrayan kişilerden para talep ediyordu. Basın ve halk, görüntülerin yayınlandığı bu eyleme ‘intikam pornosu’ ismini vermişti. Ofisimdeki kişiler de ‘intikam pornosu’ davası olarak davanın adını kısaltmışlardı.”

Harris, ‘intikam pornosu’ kavramını kabul etmediğini ve nasıl karşı çıktığını da şu sözlerle ifade ediyordu:

“İntikam, size haksızlık eden birine karşı yaptığınız eylemdir. Bu insanların faillerine karşı yaptığı bir haksızlık bulunmuyordu. Bu ne intikam, ne de pornografi değildi. Kurban durumundaki kişiler, hiçbir zaman görüntülerin kamuya açık bir şekilde sergilenmesini istememişlerdi. Bu açık ve basit bir şekilde internet tabanlı bir gasptı. Biz de bu yüzden bunu ‘siber istismar’ olarak isimlendirdik. Ekibime ‘intikam pornosu’ terimini kullanmamaları yönünde talimat verdim. Medyayı da bu terimi kullanmamaya teşvik ettim. Böyle davranmamın temelinde şu yatıyordu: Kelimeler önemlidir.”

Kelimelerin ne kadar önemli olduğunu işte böyle vurguluyordu Kamala Harris.

Rahatsızlık verse, insanları tedirgin etse bile doğruları söylemekten çekinmediğini ve yetkili pozisyondaki bir kişinin görevinin de bu yönde olması gerektiğini şu sözlerle anlatıyordu:

“Gerçeği söylediğinizde bile insanlar her zaman memnun olmayacaklar ve bazen aldığınız tepki sizin de kötü hissetmenize sebep olabilecek. Fakat en azından tüm taraflar bunun dürüst bir konuşma olduğunu bilecekler. Bu, tüm gerçeklerin rahatsız edici olduğu ya da niyetin rahatsızlık verici olduğu anlamına gelmiyor. Pekala, pek çok gerçek de son derece umut vericidir. Ben sadece seçilmiş pozisyondaki bir kişinin  görevinin ninni söylemek ve ülkeyi rehavete sürüklemek olmadığını belirtiyorum. Yetkilinin görevi, söylenmesi hoş olmayacak bir anda bile hakikati dile getirmektir.”

Olaya bir de basına yansıyan pencereden bakalım…

2014 yılında; iCloud hesaplarına girmeyi başaran bir bilgisayar korsanı, Kirsten Dunst, Jennifer Lawrance ve Gabrielle Union gibi ünlü aktrisler başta olmak üzere çok sayıda kadın ünlünün özel fotoğraflarını çalmış ve yayınlamıştı. Yıldız isimler; avukatlar ve halkla ilişkiler uzmanları tutarak bir mücadeleye girişseler de, internette çevrimiçi yayınlandıktan sonra fotoğraflarını geri almakta zorlanan sayısız kişi mevcuttu.

Mahkemede, teknoloji yöneticilerinin yanında mağdurların avukatları ve çevrimiçi taciz konusunda uzmanlar yer alıyordu. Grubun başındaki, hepsini bir araya getiren kişi ise eyalet başsavcısı Kamala Harris’ti.

Harris kariyerinin büyük bir kısmında; çocuk istismarı ya da seks ticareti konularıyla ilgilenmiş, yani istismar mağdurlarının yanında olmuştu. Aylardır da sözde ‘intikam pornosu’ konusuyla ilgilenmekteydi. Kaliforniya’nın yasal altyapısının tüm gücünü de arkasına almış olan Harris’in bu çevrimiçi suçun denetleme şeklini değiştirmek için bir planı bulunuyordu. Gözlemcilerin hedefinde; kötü niyetli bilgisayar korsanları vardı, ancak Harris asıl problemin platformların kendisinde olduğunu düşünüyordu.

Harris, konuşmasına “Buna ‘intikam pornosu’ demeyin çünkü değil” diyerek başlıyordu.

Bunun yanlış giden aşk ilişkileriyle hiçbir alakası olmadığını ve internette yapılan bir yaramazlık olarak basitleştirilemeyeceğini belirtti. Hatta seksle bile alakası yoktu. Bu düpedüz bir suçtu, aynı aile içi tacizin suç olduğu gibi. Harris’in tam tanımı şöyle idi:

“İnsanlar bunu insanlara eziyet etmek için, para kazanmak için yapıyordu. Bunu pornografi olarak adlandırmak yanlış olacaktır, çünkü içerisinde rıza yoktur. Bu ‘siber sömürü’dür.”

Mesaj yerine ulaşmış olacak ki; sadece bir ay sonra Twitter, rızaya dayalı olmayan mahrem fotoğraf ve videoları yasakladı. O yaz, Google mağdurların isteği üzerine arama sonuçlarından müstehcen fotoğrafları çıkarmaya başladı. Sonrasında ise Microsoft , Xbox Live oyun hizmetindeki mahrem içerik bağlantılarını engelleyeceğini söyledi.

Yakın zamana kadar Donald Trump’ın muhtemel rakibi Joe Biden’dı ancak şu anda Kamala Harris bu konumun en kuvvetli adayı. Bakalım Harris, yeni başkan olup ‘siber taciz’e karşı verdiği mücadeleyi daha üst seviyeye taşıyabilecek mi?