Karadeniz, 'Kahverengi kokarca böceği' alarmında: "Ulusal bir felakete doğru gidiyor"

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Karadeniz, 'Kahverengi kokarca böceği' alarmında: "Ulusal bir felakete doğru gidiyor"
Abone ol

Kahverengi kokarca böceğinin verdiği zararlara ilişkin konuşan CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, "Geçen yıldan beri uyarıyoruz. Bölgesel bir tehlike, ulusal bir felakete doğru gidiyor" dedi. Japonya, Kore ve Tayvan'dan böceğin Karadeniz'de durdurulamadığını ifade eden Adıgüzel, "Derhal bölge afet bölgesi ilan edilsin, üreticinin zararı karşılansın" çağrısında bulundu.

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Meclis Genel Kurulu’nda CHP adına kahverengi kokarca böceğinin verdiği zararların araştırılması hakkındaki önerge üzerine konuştu.

Adıgüzel, konuşmasında, "Geçen yıldan beri uyarıyoruz. Bölgesel bir tehlike ulusal bir felakete doğru gidiyor. Tarım Bakanı'nı bölgeye çağırdık gelmedi. Kokarcayı aldım Tarım Bakanlığı'na getirdim ama yine dinletemedim" ifadelerini kullandı.

“KARADENİZ'DE DURACAK GİBİ DEĞİL”

"Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da otelin penceresini bir açtım onlarca kokarca var. İzmit'ten, Sakarya'dan, Tarsus'tan arandık. Bölgesel bir tehlikeyi ulusal bir felakete çevirdiniz, sizi tebrik ediyorum" tepkisini gösteren Adıgüzel, şunları kaydetti:

"Japonya, Kore ve Tayvan'dan gelen bu böcek Karadeniz'de duracak değildi, tabii ki. Neyle karşı karşıyasınız biliyor musunuz? 40 çeşit tarım ürününü 300 çeşit bitki etkiliyor. Bir böcek yılda 3000 yumurta bırakıyor ve günde 30 kilometre yol alıyor. 20 günde bir fındık dalını kurutuyor. Geçen yıl fındıkta %5 verim kaybı vardı, bu sene %30'un altında değil. Tüccara gidildiğinde nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu kabuk kırılıp içi açıldığında gördük."

“ÜRETİCİNİN ZARARI KARŞILANSIN”

"Güneye gittiği zaman portakal, batıya gittiğin zaman üzüm, hububat hepsini etkileyecek. Fakat Tarım Bakanı uyumaya devam ediyor" diyen Adıgüzel, şunları söyledi:

"100 kilometre yol yürüdüm hala kendilerini kış uykusundan uyandıramadık. Şu anda kokarca kış uykusuna yattı ama hükümet kış uykusundan uyanmadı. Biz zaten 20 yıldır kar için fındık toplamıyoruz. Ata yadigarı, milli servet ziyan olmasın diye dağ başında vatanı bekler gibi bahçeleri bekliyoruz. Bari bunu bize yapmasaydınız. İşçi yevmiyesini bile karşılayamayacak tamamen zarara yapılan bir iş haline geldi.

Ferrero'ya teslim olmadık. TMO'ya teslim olmadık. Tarım Bakanlığı'ndaki oligarklara teslim olmadık ama kokarcaya teslim olduk. Gözünüz aydın bundan böyle fındık üretmeyeceğiz. Ama çözümü var. Derhal bölge afet bölgesi ilan edilsin, üreticinin zararı karşılansın."

“ÜRETİCİNİN ÜZERİNE YIKMAYIN”

"Kimyasal mücadele, biyoteknik mücadele, biyolojik mücadele ve mekanik mücadele hepsini bir arada topyekün yapmak zorundasınız" ifadesini kullanan Adıgüzel, "Bir evi ilaçlayıp yanındakini ilaçlamazsanız bu işten kurtulamazsınız. Kapalı alanları valilikler eliyle topyekün ilaçlamak zorundasınız. Bu işin finansmanını da sakın ola üretici üzerine yıkmayın. Devlet eliyle ve Ziraat Odaları eliyle yapmak zorundasınız. Zaten üreticinin cebinde bir şey kalmadı" diye konuştu.

Adıgüzel, son olarak şunları söyledi: "Bölgede tek felaket kokarca değil. Bir de maden terörü var. Tüm Karadeniz zaten maden işgali altındaydı, dünya güzeli, dünya mirası listesinde olan Perşembe yaylası maden tehlikesi ile karşı karşıya. Bunu protesto etmek için 13 Ekim'de saat 10.00'da büyük bir mitingimiz var herkesi davet ediyorum."


Yorum Yazın