Kemerburgaz Kent Ormanı’nda bir rekortmen sporcu: Şakir Şenkalaycı

Oğuz Büber - Muhalif Özel

Mili Motosikletçi Şakir Şenkalaycı, Kemerburgaz Kent Ormanı’ndaki SS100 Akademi’de; 3 yaşından 60 yaşına kadar her jenerasyondan sporculara eğitimler veriyor, şampiyonlar yetiştiriyor. Bunun delili olarak da son 3 senedir federasyon ve bakanlıktan aldıkları 1.lik ödüllerini gösteriyor.

Misafir olduğumuz tesisin, tescilli ve Avrupa’nın hiçbir yerinde göremeyeceğimiz şartlara sahip olduğunu öğreniyoruz. Şehrin kalbinde ormanın içerisinde olması da cabası. Şu anda 2 bin 500’ün üzerinde öğrencisi bulunan akademinin öğrenci sayısı her geçen gün artıyor.

Sadece sportif olarak değil sosyal sorumluluk çalışmaları da çok sayıda gerçekleştiriliyor bu mekanda ki, o konuda da Şenkalaycı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sonsuz teşekkürlerini iletiyor.

Tabii, belediye bazında da kalmıyor sosyal sorumluluk çalışmaları. Milli motosikletçi tüm emniyet teşkilatına, özel hareket polislerine o mekanda eğitim verdiklerini belirtirken; deprem zamanında eğitim verdikleri polis arkadaşlarının göreve gittiklerini, kendilerinin de yine destekte bulunduklarını söylüyor.

Peki, böyle nadide bir akademi sosyal sorumluluk programlarında nasıl bir amaç güdüyor?

(Bizimle beraber o gün, sosyal sorumluluk kapsamında genç misafirleri de vardı SS 100 Akademi’nin.)

Şenkalaycı küçük yaştaki motosiklet meraklılarına, “Amacımız burada sizinle güzel bir vakit geçirmek. Motosikletin, yapmış olduğumuz işin; ne kadar keyifli, sportif amaçlı olduğunu, motosikletin aslında tehlike arz etmediğini anlatacağız.” diyor. Kısa sohbetlerin yanı sıra, sürme ve eğitim çalışmaları da gerçekleştiriliyor.

4800’ün üzerinde ödülü olan sporcu!

Motosiklet yarışlarına 8 yaşında başladığını ve tam 35 yıldır aktif olarak bu sporu yaptığını söyleyen Milli motosikletçi, çocuklara “Benim kaç tane ödülüm var biliyor musunuz? Tahmin edin!” diye soru yöneltiyor.

25 diyen de oluyor, 55 diyen de... 100’e, 200’e çıkıyorlar en fazla.

Sonra Şenkalaycı’nın yanıtı geliyor: “4800’ün üzerinde ödülü olan sporcuyum ben.”

Minik misafirler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar tabii ki.

Bu şaşkınlığı daha üzerlerinden atamadan pistte iki genç sporcunun motokros gösterisine tanık oluyorlar.

Gösterinin ardından ise sözü yine Şakir Şenkalaycı alıyor ve konuklarına motokrosun motor sporları içerisindeki yerini tarif ediyor:

“Yapmış olduğumuz bu spor motor sporlarının anası diye adlandırılır. Dışarıda motorsiklet kullanan insanlardan, kuryelere kadar; hepimizin bildiği Kenan Sofuoğlu’nun yarıştığı hızlı süratli motosikletlerine kadar; çölde, kumda binilen motosiklet branşlarına kadar. Bu şekilde çeşit çeşit adlandırdığımız motosiklet yarışları var. Otomobil dahil olmak üzere hepsinin atası motokrosdur.”

Şenkalaycı motokros yapmak için gerekenleri de şöyle anlatıyor:

“En küçük yaşta bu spordan başlayabiliyorsunuz. Bu sporu yapabilmek için kondisyonunuzun da çok güçlü olması gerekir. Devamlı spor yapıyor olmanız lazım. Bu motosiklete binebilmek için, özel bir çizme; ayağınız sert darbelere karşı güçlü, sağlam dursun incinmesin kırılmasın diye, koruyucu bir pantolon; düştüğünüzde toprak zeminde bacaklarınız zarar görmesin diye, giyimi kolay, esnek, içinde rahat edebileceğiniz ve koruması olan. 
Üstümüzde gördüğümüz sweatshirtler; çok ince, hava alır ama içerisinde çok özel koruması vardır. Göğsünüze zarar gelmesin, öndeki motosikletten gelen taş ya da düştüğünüzde alacağınız darbeyi engellemek amaçlı koruyucu kıyafetler var.”

Motosiklet için en önemli aksesuara da özel yer ayırıyor Milli motosikletçi:

“En önemlisi, kafasında giymiş olduğu, kask. En önemli olan kafanızın korunması. Motorsiklette; nerede olursan ol, hiçbiri olmasın, hiçbir imkanınız olmasın, muhakkak ve muhakkak şu anda geldiğimiz dönemde de bisiklet kullanırken bile en önemli kullanmanız gereken şey kask. Kolu kırıldığı, bacağı kırıldığı zaman insan ölmez ama kafanızdan aldığınız sağlam darbe sizi hayattan koparabilir.”

Şenkalaycı konuşmasını biraz öğütle, çokça da umutla bitiriyordu:

“Ben sizin yaşlarınızdayken; keşke bana da böyle anlatan birileri, böyle tesislerimiz, böyle imkanlarımız olmuş olsaydı. Bugün geldiğimiz noktada, birçok dünya şampiyonu sporcumuz olmuş olurdu. Ama olsun bizler bunun öncülüğünü yapmış oluyoruz şu anda. Sizler ve sizin gibi gençlerden; dünyada hem motor sporlarında, hem de başka spor dallarında müthiş şampiyonlar yetiştireceğimize adım gibi eminim.”

Şakir Şenkalaycı’yı daha yakından tanımak istersek

Şakir Şenkalaycı motosiklet tamircisi dedesinin ismini taşıdığı gibi motosiklet sevgisini de taşıyor kalbinde. Yarış kariyeri, 1989 yılında 8 yaşında 80cc kategorisi ile başlıyor. 1989-1995 yılları arasında kendi kategorisinde 7 Türkiye Şampiyonluğu bulunuyor. 1996 ve 1997 sezonlarını 125cc’de Türkiye Motokros Şampiyonası ikincisi olarak tamamlıyor. 1998-2006 yılları arasında ise Türkiye Motokros Şampiyonası’nda 250cc kategorisinde tüm şampiyonlukları kazanıyor. 2001 yılında motokros yarışlarının yanı sıra enduro yarışlarına da katılan Şenkalaycı, 2001-2006 yılları arasında enduro klasmanındaki tüm şampiyonluklara el koyuyor.

Şenkalaycı, yukarıdaki kategorilerin haricinde 2002 yılında süpermoto kategorisinde de yarışlara girmeye başlıyor. 2002-2008 döneminde süpermotoda tüm Türkiye şampiyonluklarına ambargo koyan Şakir Şenkalaycı, 2005 yılında 650-1300cc Balkan Süpermoto Şampiyonu, 2006'da 250cc Balkan Süpermoto ikincisi ve 250cc Süpermoto Avrupa üçüncüsü oluyor.

Şakir Şenkalaycı, 2005'te supersport kategorisinde pist yarışlarına da katılım sağlıyor. 2005'te Türkiye şampiyonluğunu, 2006'da Supersport A birinciliğini ve Türkiye üçüncülüğünü kazanıyor.

2012 yılında Kemal Merkit ve Selçuk Bektaş ile Dakar Rallisi'ne teknik destek almadan yarışanlar kategorisinde katılan Şenkalaycı, 14 etaplık yarışın 10. etabında yaptığı kaza sonucunda yarış dışı kalmıştı.