İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,5594 %0.16
36,5618 %-0.36
3.734.704 %0.891
3.081,85 -0,38
Ara
Muhalif. GÜNDEM Medeniyetler çatışması

Medeniyetler çatışması

Leyla Emeç Tavşanoğlu yazdı: Medeniyetler çatışması

Amerikalı düşünür Samuel Huntington yıllar önce “Medeniyetler Çatışması” (The Clash of Civilizations) başlıklı bir makale yazmış, makale uluslararası çapta büyük tartışmaların açılmasına yol açmıştı. Huntington 1993’de yayımlanan bu makalesini daha sonra kitaplaştırmış, başlığını da “Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Şekillenmesi” (The Clash of Civilizations and the Remaking of  World Order) olarak değiştirmişti.  Huntington kitapta Müslüman ülkelerdeki nüfus patlamaları ve Doğu Asya ülkelerinin ekonomik açıdan hızla büyümeye başlamalarının medeniyetler arası çatışmalara yol açacağını, bu nedenle de Soğuk Savaş sonrası dünyada yeni bir düzen kurulacağını  ön görüyordu. Huntington galiba haklı çıktı. Nasıl mı?

Türkiye’de yaşanan kısır siyasi çekişmelerden başımızı kaldırıp çevremize, sınırlar ötesine baktığımızda bunu ayan beyan görüyoruz sanırım. Hatta Türkiye içinde bile. Türk toplumu ikiye bölünmüş durumda. Bir yandan moderniteyi savunan halk kitleleri, öte yandan ülkeyi ve toplumu Ortaçağ karanlığına sürüklemeye çalışan kara kalabalıklar. Hatta Kadın Voleybol Milli Takımı’nın Avrupa şampiyonasını bile içine sindiremeyip bir oyuncunun cinsel tercihini dillerine dolayarak,”Lezbiyenlik bulaşmış kupayı içime sindiremiyorum,” diyen sapıklar. Ey sapık, sen ablacılığın o pek bayıldığın Osmanlı’da ne kadar yaygın olduğundan bihaber misin? Ya da iç oğlanlarından  ya da civelek taburlarından ?

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *