Metin Arolat, geçtiğimiz cuma günü sahnede kalp krizi geçirerek beklenmedik bir şekilde hayata gözlerini yummuştu. Vefatından hemen sonra arkadaşı Kaan Öztürk’ün “Sahne öncesi evinde serum takviyesi almış” sözleri de acaba ölümüyle ilişkisi mi var sorularını beraberinde getirmişti. Arolat’ın ölümünde söz konusu serumun etkisine ilişkin herhangi bir açıklama veya bilgi paylaşılmadı. Peki sağlıkçıların son dönemde oldukça yaygın bir şekilde tüketilen bu serumlar hakkındaki düşünceleri neler?
Uzmanlar, bilinçsiz kullanılan serum takviyelerinin tehlikeli olabileceği konusunda uyarılarda bulunarak, “Kalbe direkt etkisi var, kalp krizine neden olabiliyor” dedi.
“Her ilaca karşı alerji gelişebilir, evde yapılması yanlış”
Hürriyet’e konuşan Acil Tıp Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Semih Korkut, “Hastane koşullarında verilmeyen tüm ilaçlar ciddi risk taşıyor. Her ilaca karşı alerji gelişebilir. Müdahale edilemeyecek durumlarda serum verilmesi doğru değil. İlaç verilir verilmez ortaya çıkan alerjilerde solunum kapanabilir ve müdahale edilmezse ölüm gerçekleşebilir. Geç alerjik reaksiyonlar ise birkaç saat sonra ortaya çıkabilir. Damardan alınan vitaminlere karşı da alerji gelişebilir. Damar ya da kas içi uygulamalar uygun şartlarda yapılmalı. Evde yapılması çok büyük yanlış” diyerek risklere karşı uyardı.
“Kalp krizi şikâyetleri soğuk algınlıkla karıştırılıp bu vitaminlere başvuruluyor, bunların kalbe direkt etkisi var!”
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir de, “Kendini yorgun hisseden, internetten dahi vitamin karışımı almak istiyor. Bu doğru değil. Dışarıdan alınan maddeye vücudun nasıl tepki vereceğini bilemiyorsunuz. Bunların kalbe direkt etkisi var. Ritim bozukluğuna, hatta kalp damarlarını kasarak kalp krizine neden olabiliyorlar. Ayrıca insanlar kalp krizi şikâyetlerini soğuk algınlığı halsizliği zannederek de bu vitaminlere başvurup hata yapabilir. Kırgınlık, halsizlik veya terleme ile gelen kalp krizlerinde insanlar soğuk algınlığı yaşadığını zannedebilir. Hele ki kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabeti olanlarda bu tarz takviyeler daha riskli.”
Peki uzmanlar zayıflama iğneleri hakkında ne söylüyor?
Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Elvan Odabaşı, şöyle uyardı:
“Öncelikle 40 yaş üstünde mevcut kalori ihtiyacının altında kalan beslenme planı bireylerde kas kaybına neden oluyor. Bu sanki önemsiz bir şey gibi algılanıyor. İnsanlar ”Kas da kaybederim, su da kaybederim. Başıma ne gelebilir ki?” diyor. Kası sanki kolda bacakta görünen bir şey gibi düşünüyoruz ama kalp de o kaslar ile donatılmış organlardan biri. Sürekli düşük kalorili diyet yapıyor olmak ne yazık ki kalp kasımızı da kuvvetsizleştiriyor. Beslenme protokolü yürütürken herkesin bir sınırı var.”
Stresin beslenme ile ilişkin stokları kontrol ettiğini söyleyen Odabaş, “Metin bey neticede sahneye çıkıyor. Bu da bir stres kaynağı olabilir. Bu kalp ile ilişkin de tablo olabilir Serdar Ortaç’ın yaşadığı durum olan MS gibi otoimmün hastalıklar da olabilir. Stres bu hastalıkların riskini artırıyor. İş adamları, siyasetçiler, sanatçılar stres altındakilerin çok iyi beslenmeli, gıda takviyeleri iyi yapılmalı” diye konuştu.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya da, şu bilgileri verdi:
“Genellikle popüler diyetlerin ortak paydası vücudun ihtiyacı olan kaloriden daha az verelim ki insanlar zayıflasın. Ancak karbonhidrat, protein, yağ olmayan bu diyetler yapılırsa da kısa ve uzun vadede insan vücuduna çok ciddi zararlar verir. Mesela ketojenik diyette yüksek oranda protein ve yağ var. Bunlar vücuda büyük miktarda alınırsa vücut bunu sindirmek için termojenik etki sebebiyle metabolizma hızlanır ve kilo kontrolü hızlanır. Ama başka taraftan fazla protein vücuttan atılırken kemiklerden su çeker, ürik asit seviyesi yükselir, karaciğer hastalığı olanlarda amonyak miktarları yükselir, kemik erimesi ortaya çıkar, gut ortaya çıkar ve koroner arter hastalığı ortaya çıkar. Zayıflatır mı? Evet kişiyi zayıflattı ama bir sürü problem ortaya çıkar. Bir grup diyette de proteinden fakir. Bunlarda da sarkopeni dediğimiz kas erimesi ortaya çıkar. Kalp dediğimiz organ da kaslardan oluşuyor. Kalp de zayıflar.”
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Demirkılıç da “Biz doktor olarak belirli aralıklarla aç kalınmasını tasvip etsek de uzun süre açlığa dayanamayan bünyeler olabilir ve kan şekeri düşebilir. Kan şekeri düştüğü için de kalp atakları veya nörolojik ataklara neden olabilir” dedi.
Yorum Yazın