Mudanya’ya yeni soluk mu?

Muhalif. Röportaj / Leyla Emeç Tavşanoğlu

Yerel seçimlere şunun şurasında iki buçuk ay gibi bir zaman kaldı. Büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri aday listeleri ardı ardına açıklanıyor. Özellikle dikkatimi çeken isimlerden birisi Bursa’nın Mudanya ilçesi belediyesi için CHP’den aday adaylığını açıklayan Dr. Deniz Dalgıç oldu. Deniz Bey, 1969 İstanbul doğumlu. Bursa Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmuş. Daha sonra California’daki Santa Clara Üniversitesi’nden yüksek lisans, İTÜ’den de doktora derecesini almış. Babasıyla birlikte yönettikleri Yonca İnşaat’ın yanı sıra TED Bursa Koleji’nde eğitimden sorumlu yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Lise yıllarında başladığı basketbolda profesyonel oyuncu olarak oynamış. Halen basketbol oynamaya devam ediyor. Çok yönlü Mudanya Belediye Başkan aday adayı Dr. Deniz Dalgıç’la ilgiyle okuyacağınızı umduğum bu söyleşiyi yaptım.

- Siz Bursa Büyükşehir değil de neden Mudanya ilçesi Belediye Başkanlığına talip oldunuz?

D.D.- Yaklaşık 25 yıl önce TED (Türk Eğitim Derneği) Bursa Koleji’ni arkadaşlarımla birlikte Mudanya’da kurmaya karar verdik. Bu girişimimizle birlikte ben de evimi Mudanya’ya taşıdım. 25 yıl önce tüm birikimimi yatırdığım bu kentten geriye de pek çok şey aldım. Şu anda 1000 öğrencisi olan, 23 yıldır faaliyet gösteren bir kurum haline geldi TED Bursa Koleji.

Bugüne geldiğimizde artık benim de Mudanya’ya olan vefa borcumu ödemem gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, yıllar içinde yaşarken gözlemleme şansı bulduğum, ihtiyaçlarını ve potansiyelini çok yakından bildiğim bir yer olduğu için öncelikle Mudanya’ya hizmet etmek istediğim için ilçe belediye başkanlığına aday oldum. Mesleğimin getirdiği bilgi ve 35 yıllık iş hayatından edindiğim tecrübeyle Mudanya’da pek çok projeyi gerçekleştirebilirim; bunun için kaynak yaratabilirim.

- Türkiye’nin siyaset sistemi tam bir çöküntü görünümündeyken sizin gibi iyi eğitim almış bir kişi acaba neden belediye başkanlığına aday adayı olmak ister?

D.D.- Yıllardır hep siyaseti eleştirirken siyasetten uzak durmayı tercih ettik. Toplum hizmetini sivil toplum örgütleri üzerinden yaptık. Ancak, ülkenin içinde bulunduğu bu durum artık bizler gibi vatan sevgisi taşıyan, Atatürk’e, onun devrim ve ilkelerine içten bağlı insanların artık daha fazla uzak kalamayacağı bir hal almıştır.

Bu nedenle CHP’nin son genel seçimler sonrası gösterdiği değişim yönündeki çabayı çok önemsiyorum. Bu değişim vaadi benim de içimdeki umudu tazeledi ve değişimin yalnızca genel başkanla kalmayıp siyaset yapma biçimi ve siyasi aktörlerin profilinin de değişeceği düşüncesiyle ben de hizmet etmek için yola çıktım.

Benim yapmaya gönüllü olduğum hizmeti de en iyi yerel yönetimlerde verebileceğimi düşündüğüm için belediye başkanı olmak üzere harekete geçtim. Bunun ülkeme de borcum olduğunu düşünüyorum. Zamanın Anadolu Liseleri gibi, İstanbul Teknik Üniversitesi gibi seçkin devlet kurumlarında aldığım eğitimin, bana yapılan yatırımın karşılığını verme zamanıdır artık.

- CHP tarafından aday gösterilirseniz ve seçimi kazanırsanız hangi projeleri hayata geçirmek için çalışacaksınız?

D.D.- Kanun maddesinde yazdığı üzere belediye başkanının görevi belde halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için önlemleri almaktır. Bir belediye başkanı bu yasal görevi gereği beldesindeki halkın gelir düzeyini arttırmayı en öncelikli konusu olarak ele almalıdır. Çünkü geçim sıkıntısı olan bir insanın huzurlu ve mutlu olması mümkün değildir.

Mudanya halkının büyük kısmı, özellikle ilçe merkezi dışında yaşayan kesimi düşük gelir seviyesine sahip. İlçedeki gelir ve iş imkanlarının kısıtlı olması özellikle genç nüfusun ilçeden ayrılmasına sebep oluyor. İlçede halen orta ve üzeri yaşlı nüfus oranı 2020 verilerine göre yüzde 74 civarında. Halkın gelir düzeyinin arttırılması ve genç nüfusun ilçede korunması önceliğimiz olacak. Mudanya için hayallerim var.

- Nedir o hayalleriniz?

D.D.- Benim dönemimin sonunda 365 gün insan hareketinin olduğu, cıvıl cıvıl, tertemiz bir Mudanya istiyorum. Prestijli restoranlarımızın, sanat galerilerinin olduğu, insanların özellikle Mudanya’ya gelmeye çalıştığı, tatil planlarını burası için yaptıkları, farklı turistik yerlerine geldikleri, otellerinde yer bulmakta zorlandıkları, geldiklerinde memnun kalıp dostlarına da tavsiye ettikleri bir Mudanya istiyorum.

Sahilinin pırıl pırıl olduğu, insanların her yerinden rahatlıkla denize girdiği, su sporları yaptığı, balığını tuttuğu, sokaklarında gülen insanların dolaştığı bir Mudanya hayal ediyorum. Festivallerin, kongrelerin, seminerlerin düzenlendiği, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin nerede, nasıl atıldığını görmek isteyen gençlerin aileleriyle birlikte Mütareke Evi Müzesi’ni ziyaret ettiği,genç nüfusun ilçeyi terk etmeyip hayatlarını burada kurduğu , şu anda yüzde 74 civarında olan orta ve orta yaş üstü nüfus oranının sağlıklı bir şekilde genç nüfus lehine değiştiği bir Mudanya hayal ediyorum.

Gastroturizm, deniz turizmi, sanat turizmi merkezi olduğu takdirde Mudanya tarihiyle, dokusuyla bir marka olur. Aslında Mudanyamız bir marka da, içinde yaşayan bizler bunun farkında değiliz. Mudanya’yı yeni yüzyıla layık olduğu, dünyada ve Türkiye’de benzer sahil kentlerinin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik seviyesine çıkartacağız. Çok çalışarak, ortak akılla, hep birlikte yapacağız. Bu konuda çok istekliyiz.

- Aile şirketinde yönetim kurulu üyesi olmanız belediye başkanlığınız için bir handikap oluşturur mu?

D.D.- Benim makam, mevki beklentim yok. Otuz beş yıllık iş hayatımın sonucu olarak yarattığım eserler sebebiyle maddi bir ihtiyacım da yok. Bugüne kadar hem ailemin benden önceki üyelerinin hem de kendimin iş ve özel hayatlarımızda temin ettiğimiz itibar nedeniyle dürüstlüğüm konusunda hiç bir şüphe olamayacağından, vereceğim karar ve yapacağım icraat sonucunda da ne benim ne de çevremdekilerin bir menfaat sağlamadıkları konusunda her kesimin ikna olacağına inancım tam.

Zaten bütün iş hayatım boyunca adil, şeffaf ve dürüst biri olduğum ve ortak akla çok inandığım için yapacağım tüm işleri ilgilileriyle birlikte planlayıp gerçekleştirmek gibi bir tarzım vardır. Zaten 35 yıllık iş hayatımın son 23 yılında ağırlıklı olarak eğitimcilik yönüm öndedir. Ayrıca son üç yıldır da yeniden Bursa Teknik Üniversitesi’nde ders vermeye başladım. Bununla birlikte belediye başkanı olarak yapılacak işlerin büyük kısmının ise mesleğim gereği çok iyi bildiğim işler olmasının tam aksine pozitif etkisi olacağına inanıyorum.