Leyla Emeç Tavşanoğlu'nun kaleme aldığı 'Müesses nizam işbaşında' başlıklı yazı...
İran’da yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın kabinesinde Stratejilerden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Muhammed Cevad Zarif kendisine tevdi edilen bu görevden istifa ettiğini açıkladı. Zarif, istifasını Pezeşkiyan’ın onay için kabine listesini meclise sunmasından bir gün sonra açıkladı…
İran’da ılımlı kanadı temsil eden Zarif 2013-2021 arası Dışişleri Bakanı olmuştu. Batı ittifakıyla 2015 yılında yürüttüğü nükleer müzakerelerle tanınıyordu. 1960 doğumlu olan Zarif, ABD Denver’deki Josef Korbel School of International Studies’de uluslararası hukuk okuduktan sonra Tahran’a dönen bir akademisyen. Daha sonraki yıllarda profesör olan Zarif Tahran Üniversitesi’nde uzun yıllar ders vermiş. İlginçtir, İran müesses nizamının “şeytan” olarak gördüğü ABD’de Zarif’in yüksek öğrenim yapmasına göz yumulmuş.
İran’ın bu önde gelen diplomatının yeni kabineden istifası haberi ABD’nin etkili gazetesi New York Times’da şöyle duyuruldu:
“Zarif Instagram hesabından şunları yazdı: ‘Yaptığım iş içime sinmedi. Üstelik kadınların, gençlerin, etnik farklılıkların temsili konusunda verdiğim sözleri tutamadığım için kendimden utanıyorum. ‘
“Zarif, başka bir Instagram paylaşımında da istifasının Pezeşkiyan’ı desteklemekten vaz geçtiği ya da yeni hükümetten umut kestiği anlamına gelmediğine, aksine stratejiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görevinde etkili olacağından şüphe duyduğuna dikkat çekti. Zarif ayrıca akademik dünyadaki görevine döneceğinin altını çizdi.
“Aslında Zarf’in istifasındaki en şaşırtıcı yan da açıklamasının zamanlamasıydı. Ortadoğu’da yeni bir savaş tehlikesinin baş gösterdiği bugünlerde eski dışişleri bakanı olarak Zarif ani bir kararla geri adım atmıştı.
“İran’da yeni kabinenin kurulmasından birkaç gün sonra patlak veren bu krizin ortasında iki isim var. Bunlardan birisi İstihbarat Bakanı olarak görevlendirilen İsmail Hatib. Hatib, 2022’de İran ahlak polisi tarafından tutuklanıp işkenceyle öldürülen Mahsa Amini olayını protesto eden göstericilerin üstüne yürüyen Devrim Muhafızları’nın kilit isimlerinden.
“İkinci isim İran Devrim Muhafızları Komutanı olan İskender Momeni. O da geçen Cumartesi günü son dakikada oldu bittiye getirilerek İçişleri Bakanlığı’na atandı. Momeni İran’ın güvenlik mekanizmasının gözdesi ve ruhani lider Ayetullah Hamaney’in çok yakını olarak biliniyor.
“Ondokuz üyeli kabinede tek kadın olan Ferzane Sadık Karayolları ve İskan Bakanı olarak görev aldı. Kabinenin yaş ortalaması 60’ın biraz üstü, yani yaşlı sayılabilecek bir kabine.
“Öte yandan reformcu bir siyasetçi olan Tahran’ın eski Belediye Başkanı Gulamhüseyin Karbaşi, muhafazakar siyasetçi ve yasa koyucuların, kendi istemedikleri bakanları atarsa hükümeti desteklemekten vaz geçecekleri yolunda Pezeşkiyan’ı tehdit ettiklerini ileri sürdü. Karbaşi, İntihab isimli internet haber sitesine verdiği röportajda, ‘Pezeşkiyan her taraftan kuşatılmış durumda. Onu destekleyenler de, muhalifleri de saldırıya geçtiler,’ dedi. “
İran’da durum bu. Pezeşkiyan seçildiğinde, İran’ın molla rejiminden vaz geçmekte olduğunu, ülkenin reformist bir lider önderliğinde yavaş da olsa demokratik düzene doğru ilerleyeceğini tahmin edenlere için için gülüyordum. Nitekim tahminlerim beni yanıltmadı. Her ülkede diktacı müeesses nizam (kurulu düzen) aynıdır. Türkiye’de komplo teorisyenleri onlarca yıldır “derin devlet”in iktidarları devirdiğini ya da parmağında oynattığını söyler, durur. Ne derin devleti? Devlet bürokrasisine çöküp, halkın verdiği oylar sayesinde başa gelen otokratla işbirliği yapanlar derin devletin ta kendisi. Devletin derini, sığı olmaz. Devlet, kendi içine çöken bürokratlardan oluşur. Size bizden bir sıralama yapayım. Mesela Cevdet Yılmaz, mesela Fahrettin Altun, mesela Mehmet Uçum, mesela Mustafa Varank, mesela İbrahim Kalın, mesela Hakan Fidan. Ve bu kişilerin çevrelerinde oluşturdukları müthiş bürokrasi ağı. Yakından bakın ve anlayın. Göremiyorsanız da gözlük camlarınızı değiştirin!
Yorum Yazın