Selçuk Özdağ: “Bu trafikteki bir kavga”, Sezai Temelli: “Hiç öyle masumane bir vaka değil”

Muğla’da Kürt işçilere ırkçı saldırı mı?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Muğla’da Kürt işçilere ırkçı saldırı mı?
Abone ol
Muğla'nın Seydikemer ilçesinin Kumluova Mahallesi'nde Mardinli 4 tarım işçisinin yaklaşık 25-30 kişinin ırkçı bir saldırısına uğradığına ilişkin haberler Genel Kurul’un dünkü oturumunda Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ ile DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli’yi karşı karşıya getirdi. Meseleyi araştırdığını, aileler ve yetkililerle görüştüğünü anlatan Özdağ olayı, “Bu bir trafik deki kavga. Trafikte dar bir yolda geçerken bir araba diğer arabaya yer vermediği için diğer araba da "Sen bana niye yer vermiyorsun?" dediği için çıkıp kavga etmelerinin sonucudur” diye açıkladı. “Muğla’da yaşanan vaka hiç öyle masumane bir vaka değil” sözleriyle Özdağ’a itiraz eden DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, “Kaldı ki bu ırkçı anlayışın arka planında da aslında -tırnak içinde söylüyorum- bu mala çökme anlayışı da çok yaygın ve hâkim. Konya vakası böyleydi, bu Seydikemer’deki yaşanan vakada da böyle” dedi. İşçilerin, Kürt kimlikleri sebebiyle nefret söylemine ve saldırılara maruz kaldıklarını iddia ettiklerine dikkat çeken CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, “Bu tür olaylar “münferit olaylar” olarak görülmemelidir” diye konuştu.

Hülya Özmen- Muhalif Özel

 TBMM Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda, Muğla'nın Seydikemer ilçesinin Kumluova Mahallesi'nde Mardinli 4 tarım işçisinin yaklaşık 25-30 kişilik ırkçı grubun saldırısına uğradığına ilişkin Genel Kurul’un dünkü oturumunda Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ ile DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli’yi karşı karşıya getirdi. Özdağ olayı, “Bu bir trafik deki kavga. Trafikte dar bir yolda geçerken bir araba diğer arabaya yer vermediği için diğer araba da "Sen bana niye yer vermiyorsun?" dediği için çıkıp kavga etmelerinin sonucudur” diye açıklarken, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, vakanın hiç öyle masumane bir vaka olmadığını belirtti. Aynı vakayla ilgili iki farklı açıklama tutanaklara şöyle yansıdı.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce İYİ Partinin grup önerisi görüşülürken DEM PARTİ Milletvekili Muğla'da yaşanmış bir olaya atıfta bulunarak bir etnik kelime kullandı orada. Ben meseleyi araştırdım; hem Mardin'den beni aradılar, Dargeçit'ten aradılar, hem ailelerle görüştüm hem de yetkililerle görüştüm. Bu bir trafikdeki kavga. Trafikte dar bir yolda geçerken bir araba diğer arabaya yer vermediği için diğer araba da "Sen bana niye yer vermiyorsun?" dediği için çıkıp kavga etmelerinin sonucudur. Buradaki Fethiyeliler ile Mardinlilerin, Dargeçitlilerin veya oradaki Yörükler ile Kürtlerin veya Araplar ile Kürtlerin, Türkmenlerin kavgası değil, bir trafik kavgası. Ardından mahalle muhtarının devreye girmesi, bunları ayırmaya çalışması, daha sonra silahıyla havaya ateş etmesi, ardından da gazetelere yansıdığı gibi burada, bu Doğu'dan gelen vatandaşların Mardinli vatandaşlara yapılan bir saldırı olarak değerlendirmesi üzerine...

BAŞKAN – Sayın Özdağ, lütfen tamamlayın.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) – Toparlıyorum.

Ben de araştırma yaptım -kesinlikle- ve o araştırmada da… Gazetelerdeki haberlerde de burada bu insanlara bir şey yapılmadığı yani Fethiyelilere veya Fethiye'de yaşayanlara bir şeyler yapılmadığı, muhtara bir şey yapılmadığı konusu da doğru değil; muhtarın silahına el konulmuş vaziyette, muhtarın ifadesi alınmış, kavgaya karışan herkes karakola intikal etmiş, Jandarma tarafından ifadeleri alınmış, ardından da savcılığa intikal etmiş, yargıya intikal etmiş bir konu. O nedenle, bu tür konularda, kavgalarda şehir isimlerini anmaya gerek yok, etnisitelere gerek yok, Türkiye'de kavgalar böyle kavgalar oluyor ama nerede bir kişiye yanlış yapılırsa ister Kürt, ister Türkmen, ister herhangi bir etnisiteye sahip olsun, hep beraber onun üzerine gitmeye, oradaki hak ihlallerini giderme konusunda, insan hakları konusunda görev yapmaya hepimiz sorumluyuz. O nedenle, bu izahatı açıklama lüzumu hissettim.

Sayın Temelli, buyurun.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Muğla’daki vaka bir trafik tartışması, trafikte var olan bir tartışma sonucu değil Sayın Başkan. Darbedilen vatandaşların fotoğrafları da yayınlandı, kamuoyunda görüldü. Öyle bir trafikte yol verdin, vermedin kavgasıyla çıkmış bir şey değil, öldürmeye yönelik bir kastın olduğu, bir linçin olduğu bir durum. Tabii ki olay nerede geçtiyse adını vereceğiz, Muğla’da geçmiş ve bu şiddete maruz kalanlar Kürtler. Bu ilk defa yaşanan bir olay değil Türkiye’de, bunu böyle geçiştiremeyiz. Burada, bir arada yaşama irademize yönelik sürekli olarak bir Kürt düşmanlığı üzerinden bir ırkçı linç anlayışının çok yaygın olduğuna vurgu yapmak için dile getiriyoruz. Bu olay Sakarya'da da yaşadı, hatta Konya'da yaşandı, Dedeoğlu ailesinden 7 kişi katledildi.

SEZAİ TEMELLİ (Devamla) - Muğla’da yaşanan vaka hiç öyle masumane bir vaka değil.

Kaldı ki bu ırkçı anlayışın arka planında da aslında -tırnak içinde söylüyorum- bu mala çökme anlayışı da çok yaygın ve hâkim. Konya vakası böyleydi, bu Seydikemer’deki yaşanan vakada da böyle. Dolayısıyla, araziye kolaydan el koymanın yolu zaten var olan, kamuoyunda yaygın bir hâle gelmiş olan bu Kürt düşmanlığını kaşımak, halkı orada galeyana getirmek, ırkçı bir kalkışma, linçle insanları oradan uzaklaştırmak, sonra da araziye, mala, mülke çökmek. Dolayısıyla, biz bunları geçiştirdiğimiz sürece bu mesele karşısında çözüm bulamayız. Biz, Türkiye'nin her yerinde bir arada yaşıyoruz. Bir arada yaşamayı herkes içine sindirecek, Kürt’üyle Türk’üyle bu ülkede bir arada yaşıyoruz; Muğla Seydikemer’de de yaşıyoruz, Mardin’de de yaşıyoruz, Van’da da, İstanbul'da da. Şimdi, buna sırtımızı dönersek bu bir arada yaşama anlayışına, ortak vatanımızdaki bu bir aradalığa karşı…

SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Bu linç girişimlerine, bu ırkçılığa birlikte karşı çıkmazsak işte, Kayseri’de yaşadığımız şeyleri de Reyhanlı’da yaşadığımız şeyleri de Konya'da yaşadığımız şeyleri de yaşamaya devam ederiz. Buna artık sırtımızı dönmeyelim. Bu ırkçılık bizi çürütüyor, buna bir son verme zamanı gelmiştir.

--

İNAN AKGÜN ALP (Kars) – Sayın Başkanım, Meclisimizin dikkatini bir olaya çekmek istiyorum. Muğla ilimizin Seydikemer ilçesinde Mardinli işçilere dönük bir saldırı yaşanmıştır. İşçiler, Kürt kimlikleri sebebiyle nefret söylemine ve saldırılara maruz kaldıklarını iddia etmektedirler. Yaşanan bu tür olaylar “münferit olaylar” olarak görülmemelidir. Halk arasında her türlü ırkçı ve ayrımcı saldırılara zemin hazırlayan, toplumsal barışımızı zedeleyen ve çatışmayı körükleyen uygulamaları ve politikaları reddediyoruz. Saldırılarla ilgili ivedi ve etkin bir şekilde soruşturma yürütülmesini ve olayın aydınlatılmasını talep ediyoruz.


Yorum Yazın