Ehliyetsiz araba kullanma, Köy tercihi, 10 yıl önceki Kurum…

Murat Kurum’dan televizyonda Gaf Show

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Murat Kurum’dan televizyonda Gaf Show
Abone ol

Televizyon ekranlarına konuk olan Murat Kurum hakkında en çok konuşulanlar yine yaptığı gaflar oldu. Kurum, siyaset sahnesindeki hatalarının benzerini canlı yayında da yaptı.

Muhalif Analiz

AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Habertürk Televizyonu’nunda Mehmet Akif Ersoy’un programına konuk oldu.

Program hakkında en çok konuşulan ise Kurum’un seçim sürecinde yaptığı gibi canlı yayında da birçok gaf yapmasıydı.


Murat Kurum’un daha önce yaptığı gaflardan şöyle örnekler verebiliriz:

-Eğitim hayatında kopya çektiğini söylemişti.

-Gazzelilerin İstanbul’u AK Parti’nin kazanmasına sevineceğini belirtmişti.

-CHP adayı ve İBB Başkanı’na yönelik olarak ‘Rakibi kendisi’ ifadesini kullanmıştı.

-Gittiği Küçükçekmece’ye Büyükçekmece demişti.

-Bir mitingde “ayağımıza baretleri giymişiz” söyleminde bulunmuştu.

-İstanbul’daki Ordu Caddesi’nin Ordu şehrinden geldiğini söyleyerek yanlış bir bilgi paylaşmıştı.

-İstanbul’daki bazı ilçelerin bulunduğu yakayı karıştırmıştı.

-Kendisini protesto eden TOKİ mağdurlarının sloganlarını destek sanması olay olmuştu.

-İmamoğlu’na yönelik olarak 8 km metro yaptı iddiasında bulunmuş ve sahnede 8 adım atarak bunu göstermeye çalışmıştı.


Kurum seçim sahasındaki performansına dünkü canlı yayında da devam etti.


Ehliyetsiz araba kullanmak

Murat Kurum, programın bir bölümünde çocukluk dönemiyle ilgili olarak küçük yaramazlıkları olduğunu ama genellikle uyumlu bir öğrenci olduğunu söylüyor ve ardından şöyle bir gaf geliyor:

“Bir kere şey aldım. Yaramazlık dersek eğer. Ehliyet almamıştım ama araba sürmeyi biliyordum. Ankara’da birgün arabayı sürdüm.”

Sunucu Mehmet Akif Ersoy hem olaya mizah katmak hem de devamını getirmesini istememezcesine; “Yapmamışsınızdır onu bence” diyerek sahte bir gülüş atıyordu.

Ama Kurum “yaptım” cevabını veriyordu.

Sunucu Ersoy bunun üzerine olayı hafifletme çabasına girerek, “Bunu alıp mesela acaba size siyaseten şey yaparlar mı? ‘Murat Kurum ehliyetsiz araba kullanmış’ diyerek kullanırlar mı? Oluyor mu böyle şeyler çok?” ifadesini kullandı.

Kurum, “Ne söylesek hemen akşam haberlerde görüyoruz” dedi ve yaptığı gaflardan birkaçını sıraladı. Yukarıdaki sıraladığımız listede de Kurum’un belirttiği bu hatalı söylemler mevcut.


Köfteci

Program sunucusu Mehmet Akif Ersoy, “Köfteci hikayeniz varmış. Çocukları köfteciye mi götürmüşsünüz?” diyerek sanıyoruz ki kendisine daha önce Murat Kurum’un ekibi tarafından iletilen bir detayı paylaşıyor.  Sanıyoruz diyoruz çünkü kamuoyunda bilinen bir olay değil ve sempatik bir anısını anlatmasını istercesine soruyor Ersoy soruyu. Özellikle de “korumasız” vurgusu yapıyor.

Ersoy, Kurum’u halkın içinden biriymiş gibi sunmaya çalışırken Kurum olayın pek farkına varamıyor ve, “Fırsat buldukça gidiyoruz öyle köfte yemeye. Niye köfte dedin sen şimdi?” diye soruyor.

Sonuç olarak AK Parti adayından bir ‘köfte’ hikayesi gelmiyordu.


Şehir mi? Köy mü?

Ersoy, Kurum’a “Köy mü, şehir mi?” diyerek net bir soru yöneltiyordu.

Kurum’un cevabı “Köy” oluyordu.

Buna karşın sunucu Ersoy hızlıca “neden” diye bir soru daha yöneltiyordu. Kurum “daha doğal” açıklamasında bulunuyordu.

Ersoy sorunun alt metnine de gönderme yaparak, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayısınız” diyerek yineliyordu.

Kurum yine de, “'Köy mü, şehir mi?' diye sorarsanız köy yani” diyordu.


10 yıl önceki Murat Kurum

Programda seyircilerden de sorular geliyordu. Bu sorulardan birinde Murat Kurum’a seyirci tarafından, “10 yıl önceki kendinize şu anki aklınızla ne söylemek istersiniz?” sorusu yöneltildi.

Kurum soruyu tam tersi anlayarak, “İyi ki bu yolda gitmişim derdim.” cevabını verdi.

Soruyu anlamadığını farkeden sunucu Ersoy, “Hayır, 10 yıl önceki halinizi şu anki aklınızla yakaladınız. Yani gençliğinizi yakaladınız. Ona ne nasihat verirdiniz demek istiyor.” şeklinde düzeltme yapıyordu.

Kurum’un bu soruya verdiği cevap da sorulan soruyla doğrudan alakalı değildi:

“Bazen düşünüyorsunuz. Acaba. Özeniyorum, görüyorum balık tutanları. Orada ailesiyle vakit geçirenleri. Veya bir yere yolculuğa gittiğimizde o doğayı ağaçları, oradaki tarlaları gördüğümde; ‘Şuraya gelsem de, ben de vakit geçirsem mi?’ diyorum ama bu işleri de birileri yapacak arkadaşlar.”

 

Filistin - Gazze

Bir de gaf olarak değerlendirmek biraz kişiler özelinde olabilir. Öyle bir olay da gerçekleşti programda.

Bir seyirci, Murat Kurum’a Seçimi kazanması halinde Filistin ve Gazze için ne yapacağını’ sormak istedi.

Seyirci sorusunu tam olarak bitiremeden araya, “Bu olmaz, alabilir miyim mikrofonu” sesi girdi ve sorunun sorulmasına izin verilmedi. Sunucu Ersoy’un “Hemen verebilir misin mikrofonu” lütfen sözlerinden sonra mikrofon başka bir katılımcıya verildi ve o konuğun sorusu alındı.

Programın sonrasında Mehmet Akif Ersoy gerçekleşen olaya dair olarak şunları söyledi:

“Bu siyasi bir program değil. Dolayısıyla burada sadece hayata dair, farklı yönlerimize dair şeylerin konuşulacağı sizi tanıyacağımız bir program olsun istiyoruz. Siyasi soru sorulmasını istemiyoruz. Sadece Gazze sorusunu bölmedim. Daha önceki programlar da siyasi soru soranları böldüm”.

Program sonrasında ise seyircinin sorusu Murat Kurum tarafından cevaplandı:

“Gazze bizim kutsalımız. Kudüs bu manada bizim her gün üzüntüsünü yaşadığımız ve oradaki yavrularımız için, oradaki kardeşlerimiz için üzüldüğümüz bir taraftan ağladığımız, bir taraftan bu acıları hep birlikte; bugün Türkiye’de yaşayan 85 milyon olarak çektiğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Bugün dünyanın gözleri önünde Gazze’de bir zulüm yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Orada daha annesiyle, babasıyla oynayamamış çocuklar bombalanıyor, orada daha okula gidememiş yavrularımız katlediliyor. Biz bu zulmün bir an önce durması için, bir an önce bitmesi için hepimiz burada yaşayan 85 milyon kardeşimiz hep birlikte dünyaya haykırmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu anlamda yapılması gereken her türlü girişim yapmak suretiyle, yapılması gereken her türlü mücadeleyi ortaya sergilemek suretiyle biz Filistinli-Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Elbet bir gün Gazze özgürlüğüne kavuşacak. Elbet bir gün oradaki yavrularımızın yüzü gülecek ve biz her zaman oradaki kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Ve devletimizin tüm imkanlarıyla oradaki kardeşlerimiz için bu mücadeleyi sonuna kadar vermeye devam edeceğiz.”

 

Olayın herkese garip gelen tarafı seçimlere bu kadar kısa bir süre kala, belki de şu anda Türkiye’de en siyasi nitelikli olan insanlardan birini programa konuk edip, siyaset konuşmayacağız demekti.

Bir siyasetçinin konuk olduğu bir program her açıdan siyasi olacağı gibi, siyaset konuşmak istenmiyorsa siyasetçi çağırmamak da mantıklı olabilirdi…
 


Yorum Yazın