Orman yangınları masaya yatırıldı
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Ormancılar Derneği işbirliğinde, ‘Orman Yangınlarıyla Mücadele’ konulu panel düzenleyerek, önemli bir bilgilendirme gerçekleştirdi.
MERSİN (İGFA) - Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan panel kapsamında orman varlığının ve niteliğinin dünya için önemi, iklim krizi ve artan doğal afetlerin paralelliği, insan odaklı orman yangınları, orman yangınlarıyla mücadele yöntemi, yangın öncesi ve esnasında davranış tarzı, yangın sonrası yapılması gerekenler gibi önemli konulara değinildi.
Panel, 2 oturumda gerçekleşti
Açılış konuşmalarıyla başlayan panel 2 oturumda gerçekleşti. Hüsrev Özkara’nın moderatörlüğünü üstlendiği panelde Prof. Dr. Cihan Erdönmez; ‘Orman Yangınları ve İklim Değişikliği’ konusu üzerine bilgiler verdi. Mersin Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Mehmet Alper de ‘Mersin Orman Varlığı ve Yangın Tehlikesi’ konu başlığında bilgiler verdi.
İkinci oturumda ise Orman Yüksek Mühendisi Vehbi Tutmaz, ‘Yangın Öncesi Hazırlıklar ve Katılımcı Bir Toplum Oluşturulması’ konu başlığı üzerinden bilgiler paylaştı. ‘Orman Yangınları Sırasında Davranış Tarzı’ konusu ise Orman Yüksek Mühendisi ve Avukat Ali Osman Başlı tarafından aktarıldı. Prof. Dr. Ali Kavacı ise ‘Yangın Sonrası Restorasyon: Doğrular ve Yanlışlar’ konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Panelin sonunda ise genel değerlendirme yapılarak, katılımcıların soruları yanıtlandı.
Tok: “Ormanlar yandığı zaman, bizim de ciğerlerimiz yanıyor”
Panelde yaptığı konuşmada, ormanların birçok canlı türüne ev sahipliği yaptığını ve çıkan yangınlarda bu canlılarla birlikte onların yaşam alanlarının da yok olduğunu belirten Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Olcay Tok, “Ormanlar yandığı zaman, bizim de ciğerlerimiz yanıyor. Mersin’deki ormanlar, yüzde 53 gibi bir orana sahipken, bu oran neden yüzde 60 olmasın? Ormanlar ciğerlerimiz. Yani nefes aldığımız, yeşili gördüğümüz zaman bizi mutlu eden yerler. Orman Bölge Müdürlüğü’nden aldığımız bilgiye göre, orman yangınlarının yüzde 88’i insan hatasından kaynaklanıyor. O zaman bizim her şeyden önce, insanlarımızı eğitmemiz gerekiyor. İşte o yüzden bu paneller düzenleniyor” dedi.
“Bizim amacımız orman yangınlarıyla mücadele etmek”
Türkiye Ormancılar Derneği ile bir araya geldiklerinde, özellikle insanları bu konuda eğitmek istediklerini belirttiklerinden söz eden Tok, “Bizim amacımız orman yangınlarıyla mücadele etmek. Ormanın geliştirilmesi, ormanın yenilenmesi Orman Genel Müdürlüğü’nün görevi. Bizim görevimiz de yangınların çıkmasını engellemek için, insanlarımızı eğitmek. Bunun ardından, bir orman yangını çıktığı zaman, Orman Bölge Müdürlüğü’nün koordinesinde onlara destek vermek” diye konuştu.
Göreve geldikleri günden bu yana bölgede büyük yangınlarla karşılaştıklarını aktaran Tok, Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’ne Mustafa Yalçın geldikten sonra daha koordineli çalışabildiklerini aktararak, “Siz göreve geldikten sonra, Mersin Büyükşehir Belediyesi çok ciddi şekilde koordine ve işbirliği sağlamaya başladı. Maalesef geçmişte bir takım sıkıntılar yaşamamıza rağmen, artık bunların hepsinin düzeldiğini ve daha rahat müdahale ettiğimizi söyleyebilirim” ifadelerine yer verdi.
“İtfaiyemizin gerçek nüfusa göre yapılanması lazım”
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak asli görevlerinin, yerleşim yerleri içerisindeki yapı yangınlarına müdahale etmek ve olası bir durumda kurtarma görevi yapmak olduğunu sözlerine ekleyen Tok, “Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, şu anda yangına müdahale edecek olan personel sayısı olarak 2 milyon nüfusa göre planlanmış durumda. Nüfus Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, Mersin’in resmi nüfusu 1 milyon 936 bin. Fakat gerçek nüfusu 2,5 milyonun üzerinde. Biz 2 milyonun altındaki nüfusa hizmet eder pozisyondayız, ama gerçekte hizmet ettiğimiz nüfus 2,5 milyon. O zaman bizim de itfaiyemizin ona göre yapılanması lazım” dedi.
“İtfaiye teşkilatını personel ve ekipman anlamında oldukça güçlendirdik”
Başkan Vahap Seçer’in göreve geldiği ilk günden itibaren İtfaiye’de ki eksiklikleri görüp, güçlü bir yapılanma sağlanması yönünde çalışılmasını istediğini aktaran Tok, bu doğrultuda ekipman temininin sağlandığını ifade etti. Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinde İtfaiye Dairesi Başkanlığı kaleminin önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Tok, Başkan Seçer’in ‘Mersin’de yaşayan herkesin can ve mal güvenliği bizim için çok önemlidir’ sözlerinin de bu durum ile paralel olduğunu kaydetti.
Başkan Seçer’in gösterdiği bu önem ile birlikte İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na şehrin yapısına uygun ve ara sokaklara girebilecek 20 adet atak araç aldıklarını kaydeden Tok, Ata Eğitim Merkezi ile de personelin sürekli eğitimlere devam ederek olası olaylara karşın her daim hazır durumda olmasının sağlandığını ifade etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan 282 itfaiye personeli talebinde bulunduklarını ancak 100 personele izin verildiğini aktaran Tok, “Kesinlikle yeterli değil. Bu nedenle 182 personel talebinde daha bulunduk. Çünkü Mersin önemli bir bölge. Yüzde 53’ü ormanlık alandan oluşuyor, ama aynı zamanda bir nükleer santral problemimiz var bizim. Tatbikatların yapılması lazım. Bununla ilgili olarak Valimizle de görüştük. Sanıyorum bu konuyla ilgili bir çalışma yapacaklar. Elbette ki yönetmeliğe uygun bir şeyler yapılmaya çalışılıyor, ama Nükleer Santral veya olası bir yangın ya da olası bir olumsuzluk çok büyük bir afete yol açar. 80’li yıllarda Rusya’da yaşandığı gibi... O yüzden bizim ona göre gerekli yapılandırmamızı yapmamız lazım” dedi.
Türk Ormancılar Derneği’ne de teşekkürlerini ileten Tok, “Amacımız; özellikle kırsalda yaşayan insanlarımızın eğitilmesini sağlamak ve özellikle orman yangınlarının çıkmasını engelleyecek çalışmalar ortaya koyabilmek. Yangın çıktıktan sonra müdahale mutlaka yapılır, ama esas olan yangın çıkmasını engellemek ve ciğerlerimizin yanmasını önlemektir” diye konuştu.
Özkara: “Ülkelerin çağdaş ve gelişmiş olma kriterinin başında orman varlığı geliyor”
Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara, orman yangınları ile mücadele konusunda destek veren katılımcı kurumlara teşekkür etti. En önemli konunun orman varlığı olduğunu aktaran Özkara, orman yangınları başta olmak üzere son 5 yılda yaşanan farklı doğa olaylarının temelinde iklim krizinin yattığına vurgu yaparak, “Sel felaketleri, toprak kayması, heyelan ve yaşadığımız orman yangınları gerçekten canımızı acıtıyor. Orman yangınları çok zor bir konu” ifadelerini kullandı.
Özkara, orman alanları için koruma ve arazi parçalanmasının önüne geçme gibi 2 önemli koşul olduğunu söyleyerek, taahhütlerin yerine getirilmesinin önemine değindi. Özkara, “Bugün ‘bakın kesiyorsak dikiyoruz’ gibi bir yaklaşım var. Mutlaka kestiğimizi dikeceğiz, ona bir itirazımız yok, fakat aynı fonksiyonları yerine getirmesi mümkün değil. Bugün 5 yaşındaki bir ibrelinin doğadaki karbon tutma görevi 2.2 kilograma denk geliyorken, 80-100 yaşındaki bir karaçamın 37 kilograma denk geliyor” dedi.
Yalçın: “Ormanlar tüm dünyanın ortak değeridir”
Ormanların tüm dünyanın ortak değeri olduğuna vurgu yapan Mersin Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın, “Ormanlar ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonları olan, tüm dünyanın ortak değerleridir. Bu ortak değerleri geleceğe taşımak ise hepimizin görevidir” dedi. 2022 yılı itibariyle orman alanlarının 23.2 milyon hektar olduğunu aktaran Yalçın, Orman Genel Müdürlüğü’nün ekonomik fonksiyonunu yerine getirmek adına, işletme görevi de üstlendiğini kaydetti. Yalçın, “Tabi ki karbon tutma yönüyle genç bir ferdin kapasitesiyle yaşlı bireyin kapasitesi aynı olmaz. Ama gençleştirme yapmadığınızda ormanlar çökmeye gider. Bu bir zorunluluk halidir. Yani ormanların gençleştirilmesi, tekniğin gereğidir” diye konuştu. Yalçın, Mersin’de 2004-2014 yılları arasında 120 bin hektar alanı ağaçlandırdıklarını ve gençleştirdiklerini söyledi.
Orman Genel Müdürlüğü Teşkilatı ve Türkiye Ormancıları olarak, en önemli hususun hayatta kalmak olduğunu bunu temin ettikten sonra olumsuz koşullar altında olsalar dahi mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirten Yalçın, “Yangın söndürme sürecinde başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, bütün kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Yangında paydaşlarımız bize doğrudan müdahale ve mücadele desteği vermiyor, ama su takviyesi gibi önemli girdiler sağlıyorlar” diye konuştu.
Yorum Yazın