-Ya da Türkiye`de yapılan tatil hatıraları...-
Eylül ayı içerisinde, Türkiye`nin Akdeniz sahillerinde yaptığımız iki haftalık tatil süresinde en çok duyduğum cümlelerden birisini yazıma başlık olarak seçtim. Bu cümle bende karışık duygular uyandırıyor her zaman... Niye ortaya karışık? Neden yedi karışık? Neden herkes kendisine göre bir şey ısmarlamasın? Kendi damak tadına göre... Elbette ki bu yöntemin de iyi yanları var. Daha sosyal ve dayanışmacı bir atmosfer doğuyor... Ama, dezavantajları daha çok gibime geliyor. Peki birey nerede kalıyor? Birey neden kaybolsun ki grupta?.. Akşamın kapanışı da bir alem. ``Olur mu hocam, ben varken sen burada hesap ödeyebilir misin? Ayıp olur vallahi...`` Birde bunun tartışması.. Bu da bana garip geliyor... 50 yıldan bu yana Almanya`da yaşamanın bende yarattığı bir durum mu acaba? Çok mu Almanlaşmışım dersiniz?
***
Turizme de tıpkı göç gibi, eğitim gibi çok sıcak ve pozitif bakarım. İnsanın ufkunu açıyor... Başka ulusları, insanları, mutfakları, müzikleri, gelenek ve görenekleri tanıyor insan turizm yoluyla... Dostluklar oluşuyor... Uluslar arasındaki düşmanlıklar azalıyor hatta... Son 30-40 yıldaki Türkiye-Rusya, Türkiye- Yunanistan ilişkilerine bakarsak, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum…
Yorum Yazın