Dünyaca ünlü bir marka, imajını hiçe sayarak 'pespaye bir reklama imza atacak mı?' yakında göreceğiz...
Oğuz Büber - Muhalif Analiz
Andy Warhol’un “Herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak” sözü günümüz Türkiye’sinde çoktan yıkıldı geçildi bile. Hem 15 dakikalık o süre uzadıkça uzadı, hem de Türkiye artık isteyenin istediği kadar ünlü olabildiği bir ülke.
Gereken tek şey ise rezil olma konusunda herhangi bir kaygı gütmemeniz…
Türkiye tarihinin hiçbir döneminde okumamak ve cahil kalmak bu kadar özenilir hale getirilmemiş ve prim yapma durumuna gelmemişti.
Bugün sosyal medyada ünlü olanların tek bir ortak noktası var: ‘Gülünüyor olması’
‘Gülen kim?’ sorusunu sormaktan geçtim. Sadece gülünüyor olması bir kişiyi tek başına ünlü yapmamalı. Yetenek sayamayacağımız davranışların sergilendiği, belirli bir mantık düzlemine oturmayan videoları izleniyor diye bir kişi neden ünlü olsun ki? (Komedyenlik bunun dışında tabii)
Ne yazık ki günümüz Türkiyesi’nde bu mümkün..
Gençlerin aklından geçen, hayıflanarak kurdukları cümle şu artık:
‘Boşa okuyoruz, boşa kariyer planlaması yapıyoruz, boşuna geceler boyunca gelecek kaygısı çekip strese giriyoruz bu ülkede.Çünkü yarın hiçbir anlamı olmayan bir video çekip ünlü olabiliriz.’
İnsanların gerçek yeteneklerini zaman içerisinde geliştirerek güzel bir sanat kariyeri inşa ettiği ülke bitti. İstediği alanda emek sarf ederek başarılı bir akademik performans sergilediği ve hayal ettiği işlere girdiği ülke de yok artık.
Şu anki devir, utanma duygusunu bedeninden söküp atanların, amacı konusunda herhangi bir fikir yürütmedikleri, yalnızca izleyenlerin dikkatlerini çekebilecek nitelikteki içerikler çektiği bir dönem.
Hadi diyelim bu halkta karşılık buldu. Herhangi bir marka böyle isimleri reklam yüzleri olarak kullanır mı?
Marka imajına önem vermeyen düşük segmentli markalar için bunun da ihtimal dahilinde olduğunu düşünebiliriz. Çünkü amaç anlık olarak kitlelerin dikkatini çekmek. Karakterin hangi meziyetiyle ünlü olduğu, bunun markaya nasıl yansıyacağı çok da umurlarında değil, daha doğrusu bunu sorgulayacak bir halkla ilişkiler ekipleri mevcut değildir.
Ama sosyal medyada öyle bir iddia ortaya atıldı ki, tüm bu bildiklerimizi hiçe sayacak cinsten. Yeni çıkan sosyal medya fenomenlerinden bir isim, dünyaca ünlü bir otomobil markasının reklam filminde yer alacak.
Şarkı sözlerini karıştırarak çektiği videolarla ünlenen isim Kandıralı Ferdi’yi belki duymuşsunuzdur. Duymadıysanız da şöyle özetleyeyim. Tek yeteneği şarkı sözlerini yanlış ve kafadan uydurarak söylemek. Bu durum da yukarıda altını çizdiğimiz ‘gülünüyor olması’ kriterine uygun. Halk bu isme güldüğü için daha da tanınır hale geldi. Oysa ortada çok komik bir durum da yok.
Çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla en son şarkı sözlerini unutan kişi Popstar yarışmasındaki Selçuk’tu (Yapar) ve yarışma jürisi tarafından büyük aşağılamalara maruz kalırdı. Yaptığı sanata karşı saygısızlık olarak görülürdü. Şu anda benzer bir durumun nasıl karşılandığı ise malumunuz.
Otomobil markası da dünyaca ünlü Mercedes-Benz.
Mercedes, sadece izlenmek ve bir anlığına tüm kitlelere hoş görünmek için kendi hedef kitlesinden vazgeçme kararı almış, marka kimliğini hiçe saymış gibi duruyor.
Üst segment markalar, reklam ve marka imajı konusunda normal markalardan çok daha seçici davranırlar. Ama bu haber doğru ise Mercedes tüm bunları tamamıyla yok saymış demektir.
Günümüzde reklam filmlerinin kalitesizliği arşa çıkmış durumda. Sadece ‘bilindik eski şarkılar’ üzerine söz yazma gibi bir usül izliyorlar.
Reklam sektörü inanılmaz şekilde vasatlaşmış halde.
Ama tüm bunlar üst segment bir marka için bahane olmamalı.
“Ne güzel, ne kadar yaratıcı düşünmüşler” denilemez, “Kendi kabuklarını kırarak farklı bir şey denemişler işte” hiç denilemez.
Mercedes-Benz gibi bir marka her yönüyle kalitesini yansıtmalıdır.
Uzun lafın kısası reklamın iyisi kötüsü olur. Böyle bir reklam gerçekleşmesi ise Mercedes için en kötü senaryodur.
Yorum Yazın