Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ‘kamuda tasarruf’ teklifi mesaisi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ‘kamuda tasarruf’ teklifi mesaisi
Abone ol

AKP’nin, mali disiplini güçlendirmek, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamak amacıyla hazırladığı 32 maddelik, ‘Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ için Plan ve Bütçe Komisyonu’nda mesaisi sürüyor. 17 kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapan teklif, genel aydınlatma kapsamında belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesinti oranlarına yönelik düzenlemeyi öngören maddesiyle muhalefet belediyelerini sıkıştırma maddesi olarak yorumlanıyor. CHP’nin Bütçe Komisyonu Sözcüsü, İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, iktidara, “Tasarruf yapmak için hiçbir konuda hiçbir şeyden tasarruf yapmıyorsunuz da oturup da sokak lambalarından mı tasarruf yapacaksınız” derken, teklif metninde ki çoklu maaş alanlara getirilen sınırlamaya ilişkin de çarpıcı soruları gündeme taşıdı.  Türeli, “Bakan yardımcılarını kapsıyor mu? Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki politika kurul üyelerini, ofis yöneticilerini, Türkiye Varlık Fonu bünyesinde şirketlerde görev alanları, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındaki kuruluşlara kayyum olarak atananları kapsıyor mu kapsamıyor mu? Bunu bilmek istiyoruz, kapsaması gerektiğini düşünüyoruz”.

Muhalif- Özel

17 kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapan teklif, genel aydınlatma kapsamında belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesinti oranlarına yönelik düzenlemeyi öngören maddesiyle muhalefet belediyelerini sıkıştırma maddesi olarak yorumlanıyor. CHP’nin Bütçe Komisyonu Sözcüsü, İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, iktidara, “Tasarruf yapmak için hiçbir konuda hiçbir şeyden tasarruf yapmıyorsunuz da oturup da sokak lambalarından mı tasarruf yapacaksınız” derken, teklif metninde ki çoklu maaş alanlara getirilen sınırlamaya ilişkin de çarpıcı soruları gündeme taşıdı.  Türeli, “Bakan yardımcılarını kapsıyor mu? Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki politika kurul üyelerini, ofis yöneticilerini, Türkiye Varlık Fonu bünyesinde şirketlerde görev alanları, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındaki kuruluşlara kayyum olarak atananları kapsıyor mu kapsamıyor mu? Bunu bilmek istiyoruz, kapsaması gerektiğini düşünüyoruz”.

Rahmi Aşkın Türeli’nin komisyon konuşması şöyle:

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Şimdi, bu da tabii, tasarruf tedbirleriyle ilgili olduğu, paketle ilgili olduğu söylendiği için konuşmak lazım. İki ay oldu tasarruf, tam adını söyleyeyim: Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi, iki ay oldu ama o zaman da söyledik, şimdi de söylüyoruz, dağ fare doğurdu diyoruz, ortada hiçbir şey yok. Bu pakette ciddi çıkmış olan, iki ay önceki pakette ciddi hiçbir tasarruf yok; verimlilik hiç yok; bu önümüze gelende de herhangi ciddi bir düzenleme yok tasarrufa ilişkin olarak. Eğer gerçekten ekonomi yönetimi iyi gidecekse tabii ki kamunun tasarruf yapması gerekir ama biz anlıyoruz ki algı yönetimiyle işi götürmeye çalışan, yapıyormuş gibi yapan ya da yapıyormuş gibi yapmaya çalışıp da bir biçimde her şeyi sanki düzenli, iyi bir biçimde düzenliyormuş gibi davranan bir siyasi iktidar var, bunu kabul etmiyoruz, bu doğru değil. Biz de elbette devletin, ülkenin iyi yönetilmesini istiyoruz, ekonomi yönetiminin. Bakın, bir kere şunu söyleyeyim tasarruf paketiyle ilgili:

MİLYONLARCA İNSANI YOKSULLAŞTIRAN BİR SÜREÇ VAR VE BU KONUDA YİRMİ İKİ YILDA ATILMIŞ HİÇBİR ADIM YOK

Daha önceki senelerde çıkan tasarruf paketlerinin hemen hemen benzeri ama o dönemde de gördük, çıkan tasarruf paketleri büyük ölçüde uygulanmadı. Diğer taraftan, burada bu tasarruf paketi ve şimdi önümüze gelen de vergilerle ilgili hiçbir düzenleme yok. Bakın, vergi konusu, vergi adaleti konusu bugün Türkiye'nin en can alıcı konusu. Bugün ülkede yaşanan, milyonlarca insanın canını yakan, milyonlarca insanı yoksullaştıran bir süreç var ve bu konuda yirmi iki yılda atılmış hiçbir adım yok, burada da yok tasarruf paketinde. Hani vergi harcamaları, vergiye ilişkin bir şeyler gelecekti, yok. Vergi harcamaları, 2023 yılında bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar lira; vergi harcamaları yani vazgeçilen vergiler istisna, muafiyet ve indirim nedeniyle 1 trilyon 477 milyar, daha fazla. 2024 yılında bütçe açığı 2,6 trilyon öngörülmüş, vergi harcaması 2,2 trilyon ki belki daha da yüksek gerçekleşecek çünkü 2023'te 1 trilyon 477 milyar oldu ama bütçesinde bir önce o 994 milyar olarak öngörülmüştü; çok ciddi bir sapma var, yüzde 50 üzerinde, oranında bir sapma var.

SARAYDAN KAYNAKLANAN HARCAMALAR NE OLACAK? UÇAK SAYISI AZALACAK MI? MAKAM ARAÇLARI

Kamu-özel iş birliği modeline ilişkin hiçbir şey yok. Arkadaşlar, bu ciddi bir kara delik; döviz cinsinden yapılan ödemeler, geçiş garantileri, uçuş garantileri, hasta yatış garantileri; böyle bir sistem kabul edilebilir bir şey değil. Tasarrufsa bu tasarruf. Tasarrufu tabii ki kamu da yapacak, kamusuyla, özeliyle yapılır ama burada bu köprülerden, otoyollardan her gün geçerken, hava alanlarında uçarken vatandaşlar cebinden tıkır tıkır para ödüyor; nerede tasarruf? Kamu ihale sistemiyle ilgili hiçbir düzenleme yok tasarrufta, burada da yok. Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi "pazarlık usulü" ne oluyor? Nerede arkadaşlar, bunlar nerede? Burada yok. İki ay önce Tasarruf ve Verimlilik Paketi çıktı, ne dendi orada? Bir kısmı tasarruf genelgesiyle, bir kısmı da kanunla belirlenecek. Önümüze bu kanun teklifi geleceği zaman -ki öncesinde böyle bir kanun teklifinin geleceği belliydi- orada dedik ki: Herhâlde bunlar burada düzenlenecek ama baktık hiçbir şey yok. İsraf... İsrafla ilgili hiçbir şey yok arkadaşlar. Yani bugün bütçe gerçekleşme rakamına baktığımız zaman aynen devam ediyor kamudaki israf. Saraydan kaynaklanan harcamalar ne olacak? Uçak sayısı azalacak mı? Makam araçları... Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nde deniliyor ki: "Kamu idarelerinde mükerrer yapılanmanın önlenmesi." İyi de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi zaten bu mükerrer yapılanmayı yapan sistemin adı. Neyi ne yaptığını bilmediğimiz politika kurulları var, 9 adet politika kurulu var; ne yapıyor bunlar? Ofisler var, başkanlıkları var...

TÜRKİYE'DE ATANMAYI BEKLEYEN ÖĞRETMENLER, HEMŞİRELER, DOKTORLAR, GIDA MÜHENDİSLERİ

Kamuda çalışanlar... Bakın, tasarruf paketinin ilginç noktalarından biri. Ciddi anlamda tasarrufu özellikle çalışanlar, kamu çalışanları açısından personel servis hizmetlerinin kaldırılması -savunma ve güvenlik hariç diye söylendi- sosyal tesisler satılacak, lojman kiraları artırılacak, kamuda esnek ve uzaktan çalışma modellerinin geliştirilmesi, kamuda yeni personel istihdamının emekli olanlarla sınırlandırılması üç yıl. İyi ama Türkiye'de atanmayı bekleyen öğretmenler, hemşireler, doktorlar, gıda mühendisleri, ziraat mühendisleri, veterinerler, arkeologlar; o kadar çok grup var ki atanmayı bekleyen. E, kamu hizmetlerinin hem nicelik olarak hem nitelik olarak yeterli bir biçimde sağlanması bir devletin, bir hükûmetin göz önünde tutması ve yapması gereken en önemli ilkelerden, prensiplerden biridir. Yani şunu gördük ve tasarruf paketinin büyüklüğünü de anlamadık: 100 milyar civarında denildi, 100-150 milyar civarında bir şey, toplam 11,1 trilyonluk bir bütçe olduğunu düşündüğümüz zaman yüzde 1 bile değil ve burada önümüze gelen bu torba kanun teklifinde buna ilişkin hiçbir şey yok; gelmesini beklerdik, yok bunlar. Burada yapılan yanlış birtakım düzenlemeler varsa onların ortadan kaldırılması gerekiyordu ama dediğim gibi, tasarruf paketi sadece bir algı yönetiminin bir parçası olduğunu, sözde bir tasarruf yapıyormuş gibi kamuda gözükülüyor ama aslında kamuda ciddi bir tasarruf yok.

Madde 28'de genel aydınlatma giderlerinin karşılanması için belediye ve il özel idarelerinin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesinti oranı 3 katına çıkartılıyor. Şimdi, büyükşehir belediye sınırları içinde yüzde 10'muş, yüzde 30'a çıkıyor; diğer il belediyelerinde yüzde 5'ten yüzde 15'e; il özel idareleri, bunların dışındaki belediyeler için yüzde 10'dan yüzde 30'a. Zaten Cumhurbaşkanının 2 kata kadar çıkarma yetkisi var.

Yani burada sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyeler değil, tüm belediyeler için bu son derece yanlış bir uygulama, böyle tasarruf olmaz. Niye koyduğunuzu anlayabilmiş değilim. Belediyelerin elini kolunu bağlarsınız, yapmayın böyle bir şey. Bu madde kanun teklifinden çıkartılmalı, kesinlikle karşıyız bu maddeye, böyle bir şey olmaz.

HİÇBİR ŞEYDEN TASARRUF YAPMIYORSUNUZ DA OTURUP DA SOKAK LAMBALARINDAN MI TASARRUF YAPACAKSINIZ?

Birisi bana açıklarsa neden daha fazla kesinti olmalı... Yani sonuçta bir de "aydınlatma" demek, "güvenlik" demek aynı zamanda, "kent estetiği" demek. Yani şey mi kaldı... Tasarruf yapmak için hiçbir konuda hiçbir şeyden tasarruf yapmıyorsunuz da oturup da sokak lambalarından mı tasarruf yapacaksınız?

Madde 30, son olarak onu belirtmek istiyorum. Bakın, kamu görevlileriyle ilgili görevler biliyorsunuz görev haricinde, işte bunlar yönetim kurulu, denetim kurulu gibi değişik görevler alıyorlardı. Biz bunu çok eleştiriyorduk burada birden çok yerden maaş alınmasını. Bu gelen düzenleme o açıdan doğru bir düzenleme.

Ama burada iki husus var. Biri; buradaki kanun metninden anlaşılmıyor. Mesela ben şunu bilmek istiyorum: Söz konusu düzenleme, bakan yardımcılarını kapsıyor mu? Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki politika kurul üyelerini, ofis yöneticilerini, Türkiye Varlık Fonu bünyesinde şirketlerde görev alanları, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındaki kuruluşlara kayyum olarak atananları kapsıyor mu kapsamıyor mu? Bunu bilmek istiyoruz, kapsaması gerektiğini düşünüyoruz.

NİYE 98 BİN LİRA? NİYE? 17 BİN LİRA ALSIN ORADA ÇALIŞANLAR

İki; buradaki miktar 98 bin lira, yüksek. Bu miktar... Sonuç itibarıyla bu bir hizmettir, bu bir görevdir, devlet görevidir, topluma hizmettir, geleceğe kalıcı bir şeydir. 98 bin lira yüksek, bunu asgari ücret seviyesine eşitleyelim. Madem öyle asgari ücret ne kadarsa kişiler de gitsinler, asgari ücret kadar bu parayı alsınlar. Niye 98 bin lira? Niye? 17 bin lira alsın orada çalışanlar. Yani para karşılığı yapılan bir iş mi bu? Belki o zaman yani burada iş yapanlar da diyebilir ki: "Ya, biz yapıyoruz, asgari ücret artsın..."

Sayın Başkan, şimdi, son olarak şunu söylemek isterim: Tabii ki maddelere dair hemen hemen birçok maddede söyleyeceklerimiz var, verecek önergelerimiz var ama genel anlamda söylediğim gibi yani önümüze gelen bu kanun teklifi sonuç itibarıyla hem bizim beklediğimiz hem de Türkiye kamuoyunun beklediği düzenlemeler değil. Burada olması gereken konular vardı, o konuların burada kapsanması doğru olur. Yanlış olan, Anayasa'ya aykırı olan ya da gelecekte Anayasa'ya aykırılık oluşturma ihtimali yüksek olan maddelerin de buradan ayıklanmasının doğru olacağını düşünüyorum.


Yorum Yazın