Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'da yapılan seçimleri şaşırtıcı olmayan bir şekilde ciddi bir farkla kazanarak Kremlin'deki 5. dönemine seçildi. Batı tarafından meşruiyeti olmadığı belirtilen seçimlerin sonuçlarına göre Putin, 2030'a kadar ülkeyi yönetmeye hak kazandı.
Sabah saat 7 itibariyle oyların yüzde 99.43'ü sayılırken Putin, oyların yüzde 87.32'sini aldı. ABD, seçimlerin "tabii ki ne özgür ne de adil olduğunu" söyledi.
Pazar akşamı kampanya merkezinde zafer konuşması yapan Putin, Batı'dan bu tür eleştirilerin gelmesinin beklenmedik bir şey olmadığını ifade etti. Rus lider, "Ne istiyordunuz, bizi alkışlamalarını mı? Bizimle silahlı bir çatışma içindeler. Hedefleri gelişmemizi önlemek. Tabii ki her şeyi söyleyecekler" dedi.
Ukrayna'daki savaş, Putin'in zafer konuşmasının merkezindeydi. Ukrayna yanlısı milis saldırılarının ardından sınır güvenliğini daha da artıracaklarını belirten Putin, ülkenin hem savunma hem de askeri kapasitesini artırmanın yeni dönemdeki hedeflerinden biri olacağını vurguladı.
NATO ile potansiyel direkt çatışma ile ilgili bir soru sorulduğunda da Putin, "Sanırım modern dünyada her şey mümkün. Herkes bunun tam olarak bir üçüncü dünya savaşı çıkmasından bir önceki adım olacağını anlıyordur. Kimsenin böyle bir şey istediğini sanmıyorum" diye konuştu.
Putin, zafer konuşmasında ilk kez muhalif lider Aleksey Navalni'nin 16 Şubat'ta cezaevinde ölmesine de değindi ve ölümünden kısa süre önce Batı'daki Rus tutuklularla takas edilmesine onay verdiğini doğruladı. "Maalesef olan oldu" diyen Putin, "Takası tek şartla kabul ettim. Onu takas ederiz ve asla geri gelmez. Ama hayat böyle işte" dedi.
Rusya Merkezi Seçim Komitesi'nin açıkladığı resmi olmayan sonuçlara göre Putin, kariyerinin en büyük seçim galibiyetini aldı. Sandıkta Putin'i Komünist Parti adayı Nikolay Haritonov yüzde 4.32, Yeni Halk Partisi adayı Vladislav Davankov yüzde 3.79 ve Liberal Demokrat Parti adayı Leonid Slutski yüzde 3.19 ile takip etti. Uzmanlar, bu adayları "kontrollü muhalefet" olarak niteliyor ve Kremlin'e yakın oldukları için seçime girmelerine izin verildiğini söylüyor.
Putin'in daha önce en fazla oy aldığı seçim, 2018'deki yüzde 67.5 katılımlı devlet başkanlığı seçimiydi. Putin'in oyların yüzde 76.7'sini aldığı belirtilmişti. Mevcut sonuçlara göre Putin'in oyu, bir önceki seçime kıyasla yüzde 10'dan fazla yükseldi. Hükümet, seçimlere katılımın yüzde 74 seviyesinde olduğunu söyledi.
Rus medyasına göre Kremlin bu seçimlere katılımın yüzde 70'i geçmesini ve Putin'in yüzde 80'den fazla oy almasını istiyordu.
Seçim sonuçları, Batı tarafından eleştirildi. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, "Putin'in siyasi rakiplerini nasıl hapsettiğine ve diğer adayların da pusulada olmasını engellemesine bakarsak seçim tabii ki ne adil ne de özgürdü" dedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski, pazar akşamı yaptığı açıklamalarda Putin'in güce "bağımlı" olduğunu söyledi.
"Bu seçim taklidi şeyin meşru olma olasılığı yok" diyen Zelenski, "Bu adamın sonu Lahey'de sanık koltuğu olmalı. Dünyada insan hayatına değer veren herkes bunun garantisini vermeli" dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı da X platformundan yaptığı açıklamada, "Rusya'daki sahte seçim ne özgür ne de adildir. Putin'in iktidarı otoriterdir; sırtını sansür, baskı ve şiddete dayar. Ukrayna'nın işgal edilen bölgesinde yapılan seçim geçersizdir ve uluslararası hukukun başka bir ihlalidir" denildi.
Normal şartlarda Putin'in dönem limiti 2008'de dolacaktı. Ancak Putin, Dmitri Medvedev'le görüntüde makam değiştirerek Rusya'yı 4 yıl boyunca Başbakan olarak yönetti. 2012'de Devlet Başkanlığı'na döndüğünde ülkede dev protestolar yapıldı ama sonuç vermedi. 2020'de yapılan tartışmalı referandum, Putin'in dönem limiti sorununu aşmasını sağladı. Anayasa'da yapılan değişikliklerle birlikte bu seçimden sonra 2030'a kadar görevde kalacak olan Putin, o tarihte tekrar seçime giderse 2036'ya kadar Devlet Başkanlığı yapabilecek. Çoğu uzman, 71 yaşındaki Putin'in ölene kadar görevde kalacağına inanıyor.
Yorum Yazın