Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ”Ne yazık ki Ankara, Kiev rejimiyle askeri-teknik alandaki iş birliğini sürdürüyor. Türk silahları, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından Rus askeri personelini ve sivil vatandaşları öldürmek için kullanılıyor” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı ayrıca Türkiye-Suriye normalleşmesiyle ilişkin de konuştu ve ”Her iki başkentten de diyaloğun yeniden başlatılmasına ciddi ilgi duyulduğuna dair sinyaller geldiğinden, müzakere sürecinin hızla yeniden başlatılmasını aktif bir şekilde teşvik edeceğiz” dedi. Lavrov, Türkiye’nin BRICS üyeliğine ilişkin olarak da ”Türkiye’nin birliğe katılımının parametrelerine ilişkin karar, oybirliği temelinde ve tüm BRICS ülkelerinin ve Türkiye’nin egemen tercihine saygı gösterilerek verilecek” ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Kazan’da yapılan BRICS toplantısı sonrası dünya basınından temsilcilere konuştu. Hürriyet’ten Hande Fırat’ın aktardığına göre; Lavrov, Ukrayna savaşından Türkiye’nin BRICS üyeliğine, Gazze savaşından Türkiye-Suriye normalleşmesine kadar önemli konularda açıklamalarda bulundu.
Suriye ile normalleşme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazan’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmedeki başlıklardan biri de Türkiye-Suriye normalleşmesiydi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, açıklamalarında, yaşanan süreci şöyle anlattı:
“- Suriye -Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi, Suriye’de sürdürülebilir istikrar ve Ortadoğu bölgesinde güvenliğin güçlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor.
- Rusya, Şam ile Ankara arasındaki ihtilafları ortadan kaldırmak için tutarlı bir şekilde çaba sarf ediyor.
- Astana Süreci’nin garantör ülkelerinin dışişleri bakanlarının 27 Eylül’de New York’ta yaptığı toplantıda Türk ve İranlı meslektaşlarımla bu konuyu ele aldık.
- Geçen yıl Moskova’da, Rusya-İran-Suriye-Türkiye dörtlü formatı çerçevesinde dışişleri bakanlıkları, savunma bakanlıkları ve istihbarat servisleri düzeyinde bir dizi temas gerçekleştirildi. Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü, terörle mücadele ve sınırların güvenliğinin sağlanması da dahil olmak üzere özellikle ilgi gerektiren konular belirlendi.
- Şam ve Ankara’nın pozisyonlarında ortaya çıkan görüş ayrılıkları müzakere sürecinin duraklamasına neden oldu. Suriye hükümeti, öncelikle Türk askeri birliklerinin Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarından çekilmesi konusuna netlik kazandırılması gerektiğinde ısrar ediyor. Türkiye, prensip olarak Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığını teyit ediyor ancak birliklerin çekilmesi konusunu daha sonra ele almayı teklif ediyor.
Her iki başkentten de diyaloğun yeniden başlatılmasına ciddi ilgi duyulduğuna dair sinyaller geldiğinden, müzakere sürecinin hızla yeniden başlatılmasını aktif bir şekilde teşvik edeceğiz”
Gazze savaşı: Çözüm 1967 sınırlarında Filistin devleti kurulmasıyla mümkün
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Gazze savaşında çözümün 1967 sınırları doğrultusunda Filistin devleti kurulmasıyla mümkün olacağını söyledi:
- “Arap-İsrail çatışmasına çözüm bulunamaması, yeni bir şiddet dalgasına yol açtı: Gazze’de on binlerce masum Filistinli öldü, Lübnan’da kurbanların sayısı binlere doğru gidiyor ve giderek daha fazla ülke çatışma girdabına sürükleniyor.
Rusya, İsrail’in Hamas ve Hizbullah siyasi liderlerinin yanı sıra üst düzey İranlı askeri yetkilileri öldürmesini kınadı. Bu eylemlerin BM Güvenlik Konseyi nezdinde değerlendirilmesini önerdik. Ancak Güvenlik Konseyi’nin Batılı üyelerinin direnişi sebebiyle bu mümkün olmadı.
- Şiddetin daha da tırmanmasına ve durumun kontrolden çıkmasına yol açacak adımlardan kaçınma çağrısı yapıyoruz. Bu çatışmanın kazananı olmayacak.
- Durumu normalleştirmenin yolu, akan kanın durdurulmasından ve Filistin-İsrail çatışmasına genel kabul görmüş uluslararası hukuk zemininde siyasi çözüm bulunması için gereken koşulların yaratılmasından geçiyor.
- 1967 sınırları içerisinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor. Ancak böyle bir çözüm, Ortadoğu’da sürdürülebilir barışı garanti edebilir.”
”Ne yazık ki Ankara, Kiev rejimiyle askeri-teknik alandaki iş birliğini sürdürüyor”
Rusya Dışişleri Bakanı, Ukrayna savaşıyla ve çözüm için geliştirilen arabuluculuk çabalarıyla ilişkin de konuştu. Lavrov, ”Türkiye’nin Ukrayna krizinin çözümüne yönelik çabalarını takdir ediyoruz” dedi ancak Ankara’nın Kiev’e silah satışını eleştirdi. Lavrov, ”Ne yazık ki Ankara, Kiev rejimiyle askeri-teknik alandaki iş birliğini sürdürüyor. Türk silahları, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından Rus askeri personelini ve sivil vatandaşları öldürmek için kullanılıyor. Türk yönetiminin arabuluculuk hizmetleri sağlamaya hazır olduğuna ilişkin açıklamaları göz önüne alındığında, bu durumun şaşkınlık yaratmaması mümkün değildir” dedi.
”Hasımlarımızın planlarında barış yer almıyor”
Lavrov şöyle devam etti:
”- 2022 ilkbaharında bizzat Türk tarafı, İstanbul’da Kiev’in temsilcileriyle istişareler için bir platform sağladı ve Tahıl Anlaşması’nın imzalanmasına katkıda bulundu.
-İstanbul’daki müzakereler, Vladimir Zelenski’nin çatışmayı durdurabilecek ve ilişkin tarafların çıkar dengesini sağlayabilecek anlaşmalara girmesini yasaklayan Anglo-Saksonlar tarafından “gömüldü.”
-Rusya siyasi çözüme açık. Lakin geçici bir ateşkesten değil, çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırılarak sona erdirilmesinden bahsetmemiz gerekiyor. Bunlar arasında NATO’nun doğuya doğru genişlemesi, Rusya’nın hayati güvenlik çıkarlarına yönelik tehditler oluşturulması ve Kiev rejiminin Rusların ve Ukrayna’daki Rusça konuşan sakinlerin haklarının ihlal edilmesi yer alıyor.
-Şu anda hasımlarımızın planlarında barış yer almıyor.
-Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu yılın haziran ayında ortaya koyduğu barış inisiyatifine Ukrayna’nın verdiği yanıt, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Kursk Bölgesi’ni istila etmesi ve başka sınır bölgelerindeki hedeflere hava saldırıları düzenlemesi oldu.
-Washington ve müttefikleri Kiev’e her türlü desteği veriyor ve Rusya topraklarının derinliklerine saldırmak için Batı yapımı uzun menzilli füzeleri kullanma olasılığını tartışıyorlar. Vladimir Zelenski, Moskova ile müzakereleri yasaklayan kararnamesini iptal etmedi. Böyle bir durumda Türkiye de dahil herhangi bir ülkenin arabuluculuk çabalarının başarıya ulaşması pek mümkün görünmüyor”
Türkiye’nin BRICS üyeliği: Buna oy birliğiyle karar vereceğiz
Türkiye’nin BRICS üyeliği konusunda da açıklamalarda bulunan Lavrov, ”Türkiye’nin BRICS’in daha da geliştirilmesine önemli katkı sağlayacak güçte olduğundan eminim. Türkiye’nin birliğe katılımının parametrelerine ilişkin karar, oybirliği temelinde ve tüm BRICS ülkelerinin ve Türkiye’nin egemen tercihine saygı gösterilerek verilecek” dedi.
ABD seçimleri: Kim kazanırsa kazansın ABD’nin Rus düşmanlığı değişmez
Rusya Dışişleri Bakanı “Moskova, Beyaz Saray’da hangi başkan adayını görmeyi tercih eder?” sorusunu da yanıtladı:
- “Bizim herhangi bir tercihimiz yok. Vakti zamanında Trump yönetimi, öncekilerle karşılaştırıldığında en fazla sayıda Rusya karşıtı yaptırımı yürürlüğe koydu.
- ABD’deki Rus düşmanlığı sarmalını sınıra kadar zorlayan mevcut başkanın yönetimi altında, ülkelerimiz doğrudan bir askeri çatışmanın eşiğinde bulunuyor.
- Seçimleri kim kazanırsa kazansın, ABD’nin Rus düşmanlığı çizgisinin değişeceğine dair bir perspektif görmüyoruz.
- Amerikalılar birbirimizin çıkarlarına saygı ve karşılıklılık ilkesi temelinde dürüst bir anlaşma yapma niyetlerinin ciddiyetini ortaya koyarlarsa ve ortaya koyduklarında, biz kendi adımıza diyaloğa hazır olacağız.”
Sinop Nükleer Santali: Her iki taraf da bundan kazançlı çıkacaktır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya ile Sinop Nükleer Santralı için ciddi adımlar atabiliriz” açıklamasını yapmıştı. Lavrov bu konuda bir gelişme olup olmadığı ve Batı’nın Rusya’ya yönelik ambargosunun etkileri hakkında da konuştu:
”- Türk hükümeti, Sinop Nükleer Güç Santralı’nın inşaat projesinin nasıl, hangi temelde ve kimin katkılarıyla gerçekleştirileceğine karar vermeli.
- Rusya’nın katılımına ilişkin parametreler üstünde anlaşmaya varabilirsek, bize göre her iki taraf da bundan kazançlı çıkacaktır. Akkuyu NGS’nin inşa edilmesi gibi başarılı bir iş birliği örneğimiz var.
- Rusya yaptırım baskısına uyum sağladı ve başarıyla gelişiyor. Satın alma gücü paritesine göre GSYİH açısından dünyada dördüncü, Avrupa’da ise birinci sıradayız. Rusya ekonomisinin bu yılki büyümesi yaklaşık yüzde 3.9 civarında olacak. Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yüzde 2.4 ile en düşük işsizlik oranına sahibiz.
- ABD, Rusya ile ticaret yapmaya ilgi duyan yabancı ortakların imkânlarını kısıtlamaya çalışıyor. Ne yazık ki Türkiye de bir istisna değil. Pratik işbirliğimizin perspektifleri, uzmanların yakın gelecekte karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler bulup bulamayacağına bağlıdır.”
Yorum Yazın