TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Sağlık çalışan sayımızda, OECD ülkelerine kıyasla hızlı bir artış yaşamamıza rağmen artan talepler karşısında halen personel ihtiyacımız devam etmektedir" dedi. Türkiye'nin sağlık hizmetine en rahat erişilebilen ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Memişoğlu, ''En kapsayıcı ve en kapsamlı sağlık hizmetini sunuyoruz'' ifadesini kullandı.
AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplanan Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşülüyor.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Bakanlığının bütçesine ilişkin sunum yaptı. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde; Bakanlık için 1 trilyon 20 milyar 317 milyon TL, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne 912 milyon TL, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna 1 milyar 858 milyon TL, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı için de 1 milyar 729 milyon TL ödenek öngördüklerini söyleyen Memişoğlu, şunları söyledi:
''Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 27’sini koruyucu sağlık hizmetlerine, yüzde 72’sini ise tedavi edici sağlık hizmetlerine ayırıyoruz ve toplamda yüzde 39 oranında bir bütçe artışı hedefliyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturu, ecdadımızın bizlere mirasıdır. Tarihsel tecrübemiz ışığında, medeniyetimizin sağlığa büyük bir önem ve değer verdiğini biliyoruz. Sağlık Bakanlığımızı, sadece Türkiye’nin bugünkü sağlık sorunlarının çözümü için değil; sağlıklı bir nesil yetiştirmek ve sağlıklı bir toplum olarak geleceğe yürümek açısından, fevkalade önemli görevleri olan bir kurum olarak görüyoruz. Sağlık sektörünü bir bütün olarak değerlendirdiğimizi de bilmenizi isteriz. Kamu sektörünün de özel sektörün de; devlet üniversitesinin de vakıf üniversitesinin de; tıbbi cihaz üreticisinin de ilaç sektörünün de Bakanlığı olduğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. Ülke olarak, sağlık hizmeti sunumunda son 22 yılda önemli bir mesafe kat ettik. Bu süreci daha ileri bir noktaya taşırken, sağlığın bilimini ve teknolojisini Üreten Sağlık yapısını kuruyoruz. Türkiye’yi bu alanda dünya çapında söz sahibi olan marka ülke haline getiriyoruz. Bu yolda, istişareye ve ortak akla büyük önem veriyoruz. Üniversitelerimizle, özel sektörümüzle ve tüm paydaşlarımızla el ele, omuz omuza vererek Türkiye’nin Üreten Sağlık Sistemini inşa ediyoruz.''
“Sağlık hizmetine en rahat erişilebilen ülkelerden birisiyiz”
Türkiye'nin sağlık hizmetine en rahat erişilebilen ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Memişoğlu, ''En kapsayıcı ve en kapsamlı sağlık hizmetini sunuyoruz. Önceliğimiz, koruyucu sağlık hizmetleriyle, hastalanmadan, vatandaşlarımızın sağlıklı kalmalarını sağlamak ve farkındalık kültürünü artırmaktır. Bu kapsamda vatandaşımızın sağlık hizmetine ulaştığı ilk kapının, aile hekimi olmasını ve aile hekimlerimizin sağlığın nabzını tutmasını istiyoruz. Bu süreçte aile hekimliğimizi güçlendiriyoruz; daha da güçlendireceğiz. İkinci ve üçüncü basamakla entegrasyonlarını arttırarak, vatandaşımızın doğru yerde, doğru zamanda, etkin tedaviyi alarak şifa bulmasına önem veriyoruz. Hekim-hasta ilişkisinde güveni ve manevi boyutu önemsiyoruz. Aile hekimliğini de hekim-hasta ilişkisinde güvenin tesis edildiği başlangıç noktası olarak görüyoruz. Sağlık hizmetlerine erişim, anayasal bir haktır. Sağlık hizmetlerini Türkiye’nin her yerine ulaştırıyoruz ve ulaştırmaya devam edeceğiz'' dedi.
“Halen sağlık personeli ihtiyacımız devam etmektedir”
Sağlık çalışanı sayısının 1,5 milyona yaklaştığını aktaran Memişoğlu, şunları söyledi:
''Hâlihazırda 109 bin 256 uzman hekimimiz, 53 bin 747 asistan hekimimiz, 58 bin 646 pratisyen hekimimiz, 48 bin 836 diş hekimimiz, 326 bin 486 hemşire ve ebemiz ile 851 bin 174 diğer sağlık çalışanımızla vatandaşlarımıza sağlık hizmeti vermekteyiz. 2002 yılından bu yana toplam nüfusumuz yaklaşık yüzde 25 artarken; sağlık hizmeti sunan personel sayımızı yüzde 283, hekim sayımızı yaklaşık yüzde 141, hemşire ve ebe sayımızı yüzde 187 artırdık. Böyle bir artışın dünyada başka bir örneği yoktur! Bakın, sadece bu sene kamuya 10 bini uzman hekim olmak üzere 74 binden fazla personel aldık. Bu insan kaynağını da adil ve dengeli bir şekilde dağıtıyoruz. 2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından, en yüksek ve en düşük bölge arasında 7 kat fark varken, günümüzde bu fark azalarak 2.5 kata indi. Burada bir hususu özellikle belirtmek isterim; sağlık çalışan sayımızda, OECD ülkelerine kıyasla, hızlı bir artış yaşamamıza rağmen, artan talepler karşısında, halen personel ihtiyacımız devam etmektedir.''
Memişoğlu, şehir hastaneleri ile ilgili olarak, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın 'hayalim' dediği, şehir hastaneleri vizyonunun ne kadar önemli olduğu da pandemi sürecinde ortaya çıktı. Bu vesileyle milletim adına Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" dedi.
“Normal doğumu teşvik etmek üzere eylem planımızı hayata geçirdik”
Bakan Memişoğlu, normal doğumu teşvik etmek üzere eylem planını harekete geçirdiklerini belirterek, ''İdari denetimlere ilaveten bilim insanlarıyla kanıta dayalı tıp uygulamaları ve risk yönetimini ihtiva eden yeni bir denetim modelini hayata geçirdik. Bu kapsamda Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu’yla başlattığımız bu sistemi, tüm branşlarda da uygulamaya alıyoruz. Sadece 2024 yılında 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler neticesinde çok sayıda “faaliyet durdurma” ve “idari para cezası” verdik; ayrıca “suç duyurusu”nda bulunduk. Geçtiğimiz 4 ayda; başarıya dayalı bir aile hekimliği ödeme sistemini uygulamaya koyduk; kayıtlı nüfus sayısı yerine hastalık yüküne göre modellediğimiz yeni sistem ile aile hekimlerimizin vatandaşlarımıza ayıracağı süreyi artırdık. Koruyucu sağlık hizmetlerini merkeze alan, kronik hastalıkları kapsamlı şekilde takip eden, muayene sayısı yerine teşhis ve tedavi sürecinin etkinliğini artıran yeni modeli daha da geliştiriyoruz. Normal doğumu teşvik etmek üzere eylem planımızı hayata geçirdik. Bağımlılıkla Mücadele, Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi ve Sağlık Okuryazarlığı yeni Eylem Planlarımızı hazırladık'' diye konuştu.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Yorum Yazın