Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen Denizbank şube müdürü Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı ikinci duruşma 12 Ocak'ta görüldü. Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı duruşma, 13. saatinde tanık dinlenmesi için 15 Ocak Pazartesi gününe ertelendi.
Arda Turan ve Emre Belözoğlu mazeret sunarak duruşmaya katılmazken, ikinci kez hâkim karşısına çıkarak savunma yapan Erzan, mahkeme başkanının, "Fon vaadinde bulunarak 'Fatih Terim fonu, Hakan Ateş'in de içinde olduğu bir fon dediniz mi?" sorusuna, "Son zamanlarda bunu söylediğim kişiler oldu. Emre Belözoğlu'na, Bülent Çeviker'e, İbrahim Çağlar'a söyledim" diye yanıt verdi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma 12 Ocak sabah saat 11.30 sıralarında başlamış, öğlen saat 13.30'da da ara verilmişti. Saat 14.30 sıralarında yeniden başlayan duruşma yaklaşık 13 saat sürdü.
Mahkeme başkanı duruşmanın çok uzun sürdüğünü belirterek, tanıkların dinlenmesi ve dinlenmeyen şikayetçilerin ifadelerinin alınması için duruşmayı 15 Ocak Pazartesi gününe erteledi.
Seçil Erzan'ın savunma yaptığı duruşmada gün boyu yaşananlar
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük getilirken ile tutuksuz sanıklar Nazlı Can ve Asiye Öztürk de katıldı. Şikayetçilerden Buse Terim, Volkan Bahçekapılı, Tanın Yılmaz, Merve Yılmaz, İsmail İbrahim Çağlar, Burhan Taşpolat, Evrim Pınar Güzel ve Terim Arıcan geldiler. Bir önceki duruşma hakkında zorla getirme kararı bulunan Semih Kaya da tanık olarak dinlenmek adliyeye geldi.
Şikayetçi Arda Turan'ın avukatları, müvekkillerinin mazeretli olduğu için duruşmaya katılamadığını belirtti. Tanık Nur Erkasap'ın da sağlık sebebiyle duruşmaya katılamayacağını bildirdiği tutanağa geçti. Öte yandan duruşmayı çok sayıda avukat, gazeteci, sanık yakınları da takip etti.
Duruşma müşteki ve tanık ifadelerinin alınmasıyla başladı.
Seçil Erzan: Babamın bana kötü davranması hiçbir zaman olmadı
Duruşmada mahkeme başkanı dosyaya iki müştekinin daha eklendiğini söyleyerek Seçil Erzan’a söz verdi. Mahkeme başkanı Erzan’a her şeyi en baştan anlatmasını istedi. Milliyet gazetesinden Damla Güler'in haberine göre, 2010 yılında kuzeni Tanın Yılmaz ve eşinin parasını faize yatırarak bu işe başladığını anlatan Erzan, şu ifadeleri kullandı:
“Ben onların kız kardeşi gibiydim. İlişkimizde para konuları da konuşuluyordu. 2015 yılında annem ciddi bir beyin kanaması geçirdi. Annem hastalandıktan sonra anneme hassasiyetim artmaya başladı. Yabancı bir yardımcımız vardı. O dönem Merve Tanın bana çok yardımcı oldu. 2016 yılından sonra babam kabuğuna çekildi. Bozcaada’da yaşamaya başladı. Biz de Çorlu’da yaşamaya başladık. Ben babamdan dayak yemedim. Tanın Yılmaz böyle iddialarda bulunmuş. Babamın bana kötü davranması hiçbir zaman olmadı”
Hüseyin Eligül ve eşiyle annesinin rahatsızlığı döneminde tanıştığını ve samimi olduğunu anlatan Seçil Erzan, “Hüseyin abi zamanla bana akrabaların da paralarını getirdi. Bunları ben talep etmedim” dedi.
Sanık Nazlı Can ile samimi olduktan sonra onunda etrafından para getirip faize yatırdığını söyleyen Erzan, “Artık insanlar, ‘Seçil’i gördüğümüzde gözümüze dolar geliyor’. ‘Para, para’ diyorlardı” dedi. “Galatasaraylı futbolcular da dahil tüm müşterilere çok güzel bir performansla yardımcı oldum” diyen Erzan, “Benim tek amacım iyi bir banka müdürü olmaktı. İşim konusunda çok hırslıydım. Benim her şeyim işim olarak düşünüyordum” dedi.
Atilla Baltaş’ın kendisine ilk olarak 250 bin dolar getirdiğini ve değerlendirmesini istediğini anlatan Seçil Erzan, “Bir yıl sonra 650 bin dolar olarak geri verdim. Daha sonra yeniden kendi parası diyerek 250 bin dolar getirdi. Bunda da 40 gün sonra 400 bin dolar olarak geri istemeye başladı” dedi.
“Başkasının parasıyla açık kapatmaya 2020 yılında başladım”
Mahkeme başkanı: Neden verdin? diye sorunca Seçil Erzan, “Ben o dönem akıl tutulması yaşıyordum. Çok ciddi korkuyordum” dedi. Daha sonra mahkeme başkanı, “Birinden aldığın parayla başka birinin açığını kapatmaya ne zaman başladın?” diye sordu. Erzan, “2020 yılından sonra buna başladım” deyince mahkeme başkanı bu kez, “Atilla Baltaş’a verdiği 400 bin dolar kimin parasıydı?” diye sordu. Seçil Erzan ise, “O tek bir kişinin parası değildi. Benim de param vardı. Hüseyin ağabeyin de parası vardı. Nazlı’nın getirdiği paralar vardı” dedi.
O dönem kimseye fondan bahsetmediğini söyleyen Erzan, “Çünkü herkes benim yakınımdı. Ben kazandırıyorum. Kazandıracağım diyordum. 2021 yılından itibaren gizli bir şeyler yapılıyor demeye başladım” dedi.
Seçil Erzan, "Benim burada anlattığım her şey doğru. Gerçekleri ben anlatıyorum" sözleri sonrası, müşteki sıralarından gülüşme sesleri geldi.
“Aldığım parayı bir başkası kapıyordu”
Hayatında olan herkesin yaşam standartlarının yükseldiğini söyleyen Seçil Erzan, “Arabaları bir üst modele çıkıyordu. Tarlalar alıyorlardı. Gelirlerinin 3,5,10 katı kadar paralar kazanıyorlardı” dedi. Evrim Pınar Güzel’den, “Değerlendireceğim” diyerek para aldığını anlatan Erzan, “İlk başta değerlendirdim. Ancak sonra değerlendirmeye çalıştım. Ancak değerlendiremedim. Zaten aldığım parayı 1 saat sonra başkası kapıyordu” dedi.
"Fatih Terim fonu" açıklaması: Abuk sabuk şeyler söyledim
Herkese gizli iş yapılıyor diyerek para aldığını anlatan Seçil Erzan, “2021 Aralık ayından sonra Bülent Çeviker, Emre Belözoğlu’ndan sonra aklıma ne geliyorsa söylemeye başladım. Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu demedim. Abuk sabuk şeyler söyledim” dedi.
“Herkes yer içer hesabı Seçil öder”
Savunmasının bazı yerlerinde sesi titreyen Seçil Erzan, “MASAK herkesin hesaplarını incelesin. O dönem kim bana para verdiyse kim benden para aldıysa herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Herkes yer içer hesabı Seçil öder” dedi.
Savcılıkta verdiği ifadede eski futbolcu Semih Kaya’nın kendisini tehdit ettiğini söyleyen Seçil Erzan, bugün yaptığı savunmada, “Semih bana hiç kötü davranmadı” dedi. Semih Kaya’nın kendisinden 20 milyon dolar alacağı olduğunu söylediğini söyleyen Erzan, “Bana sürekli bu parayı çıkarmak zorundasın diyordu. Bankaya geliyordu. Evime geliyordu. Fırat ondan da beterdi” dedi.
“Emre Belözoğlu'nun parası herkese dağıldı”
Mahkeme başkanının Emre Belözoğlu’ndan aldığı parayı ne yaptığını sorması üzerine Seçil Erzan, “Aslında onun parası herkese dağıldı. 800 bin doları Semih Kaya’ya, 300 bin doları Fırat Özdemir’e verdim. Diğerleri de dağıldı” dedi.
“Semih bu kadar para istemeseydi...”
Semih Kaya’nın fazla faiz istediğini söyleyen Erzan, “Semih bu kadar faiz istemeseydi ben sadece Selçuk İnan’a borçlanacaktım. O bu kadar faiz istemese ben zaten çözecektim. Diğer herkes artıdaydı. Semih Kaya’ya fazladan 4.5 milyon dolar verdim” dedi.
“İyi bir bankacı olmasaydım bana para vermezlerdi”
Savunması sırasında gözyaşlarına hakim olamayan Seçil Erzan, “Geleceğimi kaybettim, İşimi kaybettim insanlar mağdur oldu. Herkesten çok özür dilerim. Ben banka müdürü olarak aldım. Ben orada banka müdürü olmasaydım. Sadece Seçil Erzan olsaydım kimse bana para vermezdi. Evet bana güveniyorlardı beni seviyorlardı. Ama iyi bir bankacı olmasaydım bana bu paraları vermezlerdi” dedi. Salondaki müştekiler evet diyerek Ercan’ın söylediklerini destekledi.
“Dolandırıcı değilim”
Herkesin kendisine hediye gönderdiğini söyleyen Erzan, “Ben hiç onları takmadım. Öyle şeylerde gözüm yoktu. Paradan nefret etmiştim. Aylardır televizyon izleyemiyorum. Dolandırıcı değilim"
Emre Belözoğlu, çocuğun ne suçu var Hiç para alamadı. Semih Kaya almış” dedi. Mahkeme başkanı ise araya girerek, “Semih değil siz almışsınız Emre Belözoğlu’ndan parayı” dedi.
“Fatih Terim ve Hakan Ateş'in haberi yok”
Savunmasının ardından Seçil Erzan’ın çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme başkanı Erzan’a, hangi müştekilere “Fatih Terim fonu, Hakan Ateş fonu Ya da Mehmet Aydoğdu fonu” dediğini sordu. Erzan ise Volkan Bahçekapılı ve Emre Belözoğlu’na söylediğini söyledi. İsmi kullanılan kişilerin fondan haberi olup olmadığı sorusuna ise Erzan, “Hayır” dedi.
“Neden Gürcistan araması yaptınız”
Seçil Erzan, telefonunda yaptığı ve bilirkişi raporunda ortaya çıkan, “Gürcistan para birimi” aramasının nedenini ise bir müşterisinin Gürcistan’daki parası yüzünden yaptığını söyledi.
"Para dolu valizle çıkanlar görülsün"
Paraların banka içinde alınıp alınmadığına dair soruya ilişkin Erzan, “Bankanın bütün güvenlik kameraları incelensin. Hatta etrafındaki MOBESE kayıtları da incelensin. Kimler benim odamdan para dolu valizlerle çıkmış görülsün” dedi.
Avukat Rezan Epözdemir Tanın Yilmaz ile konuşmasında, “yüzde 50 verdik. Şu an Fransa’dalar. Ye ye bitiremediler” diye söylediğini hatırlattı. Araştırma yaptığını ve konuşmanın yapıldığı hafta Hakan Ateş’in Fransa’da olduğunu söyledi. Rezan Epözdemir, konuşmada geçen yüzde 50 kar alan kişinin Hakan Ateş olup olmadığını sordu. Erzan ise konuşmada geçen kişinin Hakan Ateş olmadığını söyledi.
Hakimden derin bir “of”
Hakim, "Başka var mı" diye sorduğunda aynı avukattan "Evet" yanıtını alınca kaşlarını yukarı kaldırıp derin bir "off" çekti. Saatler ilerledikçe fısıltıların arttığı salonda dikkatler dağıldı. Avukatlar ile Seçil Erzan bir boks ringinde gibi baş başa kalmışlar intiba uyandırıyordu. Deyim yerindeyse sahnenin ışıkları Seçil Erzan ve avukatlar üstündeydi. Bu sırada salonda uykuya dalmış olan mağdur yakınları olduğu görüldü.
Karnı acıkan kimileri duruşma salonundan çıkıp birkaç dakika sonra ellerinde poşetlerle geri döndü. Bu sırada avukat Şekip Mosturoğlu Erzan'a soru sorarak banka ifadesinde ne konuşulduğunun açıklanmasını istiyordu. Erzan da cevap olarak bankada verdiği ifadesinde "Detaylı bir ifade olmadı. Kime ne verdiğimi tam hatırlamıyordum. Ancak her şeyi anlatmaya çalışmıştım" dedi.
Hakim sıcağa dayanamadı
Avukat Şekip Mosturoğlu, görüntülere rağmen Erzan'ın bankayı koruduğunu belirterek sitem etti. Ardından hâkim kısa bir ara isteyip salondan çıktı. Üstünü değiştirip geri geldi. Salonun sıcaklığı artık bunaltıcı bir hal almıştı. Erzan'a Emre Belözoğlu'ndan alınan paranın nasıl kullanıldığı sorulunca salonun genelinin anlamayacağı bir hızda cevap verdi.
Terim ailesinin avukatı söz aldı
Müşteki Buse Terim ve Murat Bahçekapılı'nın avukatı da söz aldı. Emre Belözoğlu ve İbrahim Çağlar'dan alınan paralardan bahsedildiğini ancak Buse Terim ve Murat beyden alınan paraların nasıl kullanıldığının da açıklanması istendi. Erzan, verdiği yanıtla: "Buse Terim ve Murat Beye iade yapılmadı" dedi.
İkinci kez ara
Bu sırada salonun sıcaklığıyla ilgili ilk itiraz hâkimden geldi ve kapının açık tutularak duruşmanın devam edebileceğini söyledi. Müşteki avukatlarının ardından sanık Erzan'ın avukatları söz aldı. Avukatlar konuşmalarında Erzan'a sorular sorarak zapta geçmesini istedikleri ifadeleri sıraladılar.
Duruşmaya ikince kez ara verildi. Bu sırada koridora çıkanlardan bazıları kendi aralarında "paralara bak” gibi cümleler kurdu. Saat 18.00’de ikinci ara da son bulunca bu kez duruşma salonuna yalnızca avukatlar ve gazeteciler alındı.
“Seçil , 'Nuri bu sistemden çok para kazandı, İki daire aldı' dedi”
Dosyada aslında mağdur konumda olduğunu 9 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu söyleyen Ali Yörük, "Benim ve eşimin adına bu iş sebebiyle aldığımız hiçbir mal varlığı yok. Benim Seçil'e götürdüğüm para kendi paramdı. Ben hiç kimseden para almadım. Seçil hanımın kurduğu fondan para kazanmak için kendi paramı verdim. Seçil beni, 'Nuri bu sistemden çok para kazandı, İki daire aldı' dedi. Benim patronum bu sistemden para kazandığı için ben de güvendim. Para kazanmak için paramı Seçil'e verdim. 350 bin dolar Semih beyden benim hesabıma para gelmiş. O parayı da benim hesabımdan çekmişler. Bana ödeme yapacaklarını söylediler. Bu yüzden bankaya gittim ama bana Arda Turan'ın verdiği parayı verdi, bende parayı onun aracına koydum" şeklinde savunma yaptı.
“Seçil hanım yalan konusunda profesyonel”
Mahkeme başkanı, Yörük'e 'Bavul bavul, çanta çanta dolarları kaç defa taşıdınız? Ben şimdiye kadar 3 defa tespit ettim' dedi.
Ali Yörük soruya cevaben şöyle dedi: "3 defa kendilerine yardımcı oldum. Seçil'in neden banka güvenliğine değil de bu işlemi bana yaptırdığını bilmiyorum. Benim alacağım olmasına rağmen benim paramı neden vermediğini, bana neden para taşıttığını bilmiyorum. Seçil Hanım yalan konusunda profesyoneldir. Bankada kameraların gözü önünde bir banka müdürü bana para veriyor, ben burada suç işlenebileceğini nasıl düşünebilirim. Parayı arabaya bıraktıktan sonra ben Çorlu'ya döndüm. Seçil Erzan'ı 20 senedir tanıyorum. Sevgilisi Nuri Köşdere ile 15 yıldır benim telefonumla görüşüyordu. Ben Seçil'e paramı kaptırmışım, arayıp sormayayım mı? Seçil'in bagajına koyduğum para hiçbir zaman Çorlu'ya gitmedi. Her zaman Seçil hanımın bagajına gitti. Ben Hüseyin Eligül'den de hiç para almadım."
Erzan, Ali Yörük'e hesabına yatan paraların kaynağını sordu. Ali Yörük cevaben, "Ben araba alıp satıyorum. Ticari faaliyetlerimden elde edilen paralardır. Biz genelde sıfır araçlar satıyorduk" dedi.
“Ben 25 yıldır bankacıyım ilk defa böyle bir durumla karşılaştım”
Ali Yörük'ün, Semih Kaya'nın parasını alıp gittiğini anlatan tutuksuz sanık Asiye Öztürk ise, "Ali Yörük, Emrah Çolak'ın yanında geliyordu. Onların arasındaki ilişkiyi bilmiyordum. Ben 25 yıldır bankacıyım ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Dosyadaki söz konusu evrakları bana 1 dakika içinde imzalattılar. Yapılan 3 işlemde benim imzam var. Ben Ali Yörük'e para vermedim. Emrah Çolak'a verdim, oda Ali'ye verdi. Emrah Çolak'a teslim ettikten sonra kime parasını verdiği beni ilgilendirmez. Bu yüzden bu durumu sorgulamadım" şeklinde konuştu.
Duruşma savcısı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları tutuklu müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Mahkeme başkanı duruşmanın çok uzun sürdüğünü belirterek, tanıkların dinlenmesi ve dinlenmeyen şikayetçilerin ifadelerinin alınması için duruşmayı 15 Ocak Pazartesi gününe erteledi.
Yorum Yazın