Mustafa Tiğrek'in, 'Sınırı açiim mi, açiim mi… (*)' başlıklı yazısı...
Köyün tek bakkalıydı. Artık hava kararmış, Hüseyin’in dükkânı kapatma saati gelmişti. “Dört paket sigara istiyorum!” diyen sese çevirdi kafasını.
Gelen, Recai idi. Hüseyin, kapı önünde oturduğu sandalyeden kalkarak “Sandıkları içeri taşı, çöpü dök” diye talimatlar sıraladı.
Omuz hizasına kaldırdığı elinin dört parmağını açıp “Dört paket Samsun ver!” diye kararlı bir sesle tekrarladı Recai. Sonra elini fermuarına doğru götürürken: “Sınırı açiim mi, açiim mi?” dedi.
Yorum Yazın