Meclis dışı siyasetten, ‘yeni doğan çetesi’ değerlendirmeleri:

TKP: Devletçi ve planlı ekonomi, çözüm budur

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
TKP: Devletçi ve planlı ekonomi, çözüm budur
Abone ol
Doktorundan, sağlık çalışanına kadar oluşturan çetenin SGK’dan alınacak ödeme için kurdukları tezgahla en az 12 yeni doğan bebeğin katledilmesine ilişkin Meclis içi ve dış siyasetten tepkiler artıyor. Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, X hesabından yaptığı paylaşımda hileli gıda skandalları, her gün yaşanan kadın cinayetleri, bebek ölümlerini hatırlatarak “Kapitalizm çürüyor ve çürütüyor.” dedi. Özel sektörün elinde sağlık sisteminin bu hale gelmesini kaçınılmaz olarak gören Okuyan, çözümü devletçi ve planlı ekonomi olarak gösterdi.

Muhalif – Ankara

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan X hesabından yaptığı paylaşımda hileli gıda skandalları, her gün yaşanan kadın cinayetleri, bebek ölümlerini hatırlatarak “Kapitalizm çürüyor ve çürütüyor.” dedi. Okuyan’ın paylaşımı şöyle: “Boşanan, boşanmak isteyen kadınları öldürdüler. Genç kadınları pencereden aşağı attılar. Küçük kız çocuklarını katlettiler. Bütün bunları engellemeyen, sıradanlaştıran ve bir düzenin yeni doğan bebekleri koruyamamasına ne yazık ki şaşırmıyoruz.

Toplum çürüyor doğru. Ama asıl doğru şu: Kapitalizm çürüyor ve çürütüyor.

Özel sektörün elinde sağlık sisteminin bu hale gelmesi kaçınılmaz. İnsanların sağlığından değil sağlıksızlığından para kazanıyorlar. Özel hastanelerin çıkarı sağlıklı değil sağlıksız toplumdur. İlaç şirketleri daha çok ilaç satmak ister. Gerekirse yeni hastalıklar çıkarır, bağımlılık yapan ilaçlar geliştirirler.

Şimdi özel sağlık şirketleri mercek altında. Unutulur bir süre sonra.

Unutturmamak gerek.

Yenidoğan servislerinde yaşanan rezaletle beraber hileli gıda ürünlerini konuşuyoruz. Şaşırıyor muyuz? Gıda şirketleri kâr etmek zorunda. Kâr etmek için bir yandan işçi ücretlerini buduyor diğer yandan doğal olmayan, zararlı malzemelerle ürünleri ucuza getiriyorlar. Küçük ölçekli üretim yaparak yüksek fiyatları göze alan sınırlı bir tüketici toplama hitap eden butik kuruluşlar dışında bütün büyük gıda şirketleri bu yolun yolcusudur. Bakanlık istediği kadar liste yayınlasın. Konu sadece at, eşek, domuz eti değil.

Sağlık, böyle, gıda böyle, tarım böyle, enerji böyle. Özel silah şirketleri, daha çok savaş ve çatışma çıksın, en azından gerilim artsın ister. Barış olunca silah, cephane satışları düşer. Sokakta herkes birbirini öldürüyormuş! Bu biraz da bütün dünyada daha çok tabanca, tüfek satmak isteyen büyük silah tekellerinin marifeti. Türkiye’de de. Ülkeler savaşsın, sokakta vatandaş çatışsın.

Özel sektör güzellemesi yapanlar bunu verimlilik diye pazarlıyorlar. Verimlilik bebeklerin ölmesidir, hileli gıdadır, tanktır, tüfektir, balistik füzelerdir.

Nobel ödüllü iktisatçıların cilaladığı işte bu berbat çürümüş düzendir.

Devletçi ve planlı ekonomi. Çözüm budur. Toplum, yurttaşlar çürümekten rahatsızsa, bu hedefe kilitlenmeli. Yoksa sağlık bakanlığı ve SGK müfettişlerinin ilan ettiği hastanelere gitmeyerek, hileli gıda satan markaların listesini her sabah kontrol ederek huzura kavuşulamaz. Cepteki üç kuruşla zaten hilesiz gıda alınamaz.

Özeliniz batsın, ille de devletçilik!”

Hükümetin özel hastanelerdeki bebek cinayetlerine ilişkin hâlâ “siyasi istismar konusu yapmayın” açıklaması yapmaması ilginç. Mutlaka yaparlar. Onların siyasetten anladığı bir sandık, iki tokalaşma, üç Alpay’ın yumrukları!

Onun dışında Narin öldürülür “istismar etmeyin”, KK zorla mahkemeye getirilmeye kalkılır “istismar…

Sınavlarda yolsuzluk yapılır “istismar etmeyin”, madenciler göçük altında kalır “istismar etmeyin”, Bayraktar İsrail ile birlikte fuara sponsor olur “istismar etmeyin”, tarikatta çocuk istismarı haber olur “çocuk istismar olmuş, siz konuyu istismar etmeyin”, silah fabrikaları için ek vergi konur “istismar etmeyin”.

Kusura bakmayın, bu kadar sorun üretip halkın örgütsüzlüğünü istismar eden bir toplumsal düzende her olumsuzluğu istismar edesimiz var.”

--

EHP: Kar Derdi Olanın Can Derdi Olmaz

Emekçi Hareket Partisi, bebekleri anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip 21 bebeğin ölümüne neden olan “yenidoğan çetesi”ne ilişkin bir açıklama yaptı.

Bu yaşananlara özelleştirmelerin, rant hırsının neden olduğunu söyleyen EHP, AKP yetkililerini hedef aldı.  Açıklamasında, “AKP iktidarında özel hastanelerin pıtırak gibi çoğalması sonucunu doğurdu. Devlet hastanelerinin neredeyse yerini alan, denetimlerin hak getire olduğu özel hastanelerdeki tek sorun bugün görüyoruz ki fahiş fiyatlar, şişirilmiş faturalar da değilmiş. Halkın sağlığıyla oynanması, bebeklerin öldürülmesi, rant uğruna yapabileceklerinin haddi hesabı olmadığını bugün bir kez daha ortaya koydu. Bu işin tek bir sorumlusu vardır. O da sağlığın kamulaşmasının tam karşısında duran, sağlık hakkını halka parayla satan, özel hastane sahiplerini sağlık bakanı yapmaktan geri durmayan bu siyasi iktidardır.” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Yenidoğan bebeklerin nasıl çıkar uğruna öldürüldüğü birer birer ortaya çıkıyor. Bu acı durum, sağlık sisteminin geldiği hali gözler önüne seriyor. Kamusal bir hak olan sağlık, özel sektörün eline terk edilince sonucu işte bu oluyor. Sağlıklı bebeklerin çıkar kapısı olarak görülüp öldürüldüğü, daha bilmediğimiz nice rant amaçlı işlemlerin yapıldığı bu 19 hastanenin tamamının özel hastane olması elbette tesadüf değil. Suçlularla fotoğrafı olmasıyla meşhur AKP yetkilileri bir kez daha sahnede. Ama bu sefer tek sorun bu fotoğraflar da değil. Eski Sağlık Bakanı’nın hastanesi de dahil olmak üzere bu 19 hastanede yaşananların sorumluları ile ilgili hala tek açıklama dahi yapılmadı.

Yap-işlet-devret modeliyle yandaş sermayedarların karı için yapılan, övüle övüle bitirilemeyen şehir hastaneleri sağlık sistemindeki özelleştirmelere nasıl zemin hazırladı? İşte böyle: Şehir hastanesi açılan yerlerde halkın kolay ulaşabileceği tüm devlet hastanelerinin kapatılması, ismi “şehir” olan hastanelerin neredeyse tamamının şehir dışı sayılacak en ulaşılmaz noktalara yapılması şehir merkezinde neredeyse devlet hastanesi kalmamasına neden oldu. Var olan hastanelerde de asla randevu bulunamaması, AKP iktidarında özel hastanelerin pıtırak gibi çoğalması sonucunu doğurdu. Devlet hastanelerinin neredeyse yerini alan, denetimlerin hak getire olduğu özel hastanelerdeki tek sorun bugün görüyoruz ki fahiş fiyatlar, şişirilmiş faturalar da değilmiş. Halkın sağlığıyla oynanması, bebeklerin öldürülmesi, rant uğruna yapabileceklerinin haddi hesabı olmadığını bugün bir kez daha ortaya koydu. Bu işin tek bir sorumlusu vardır. O da sağlığın kamulaşmasının tam karşısında duran, sağlık hakkını halka parayla satan, özel hastane sahiplerini sağlık bakanı yapmaktan geri durmayan bu siyasi iktidardır.


Yorum Yazın