İnanç Uysal yazdı:

Topal ördekler

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Topal ördekler
Abone ol

Hükümet, 812 belediyenin milyonlarca YTL’lik borcunu yeniden yapılandırma kapsamında affetti. 2 ve 23 Mayıs`ta Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları, hükümetin borçlu belediyelere yaptığı kıyağı ortaya koydu. Buna göre hükümet Mayıs ayı sonu itibarıyla toplam 812 belediyenin 666.1 milyon YTL`lik gecikme zammı ve faiz tutarını sildi. Geriye kalan 799.2 milyon YTL`lik ana para borç ise teneşir vade (ölümüne) ile yıllara yayıldı. 3 aylık kıyak Hükümetin borçlu belediyelere yaptığı kolaylık bununla da bitmedi. Hükümet, borç silme anlaşmasını imzalayan belediyelerin, borçlarını geri ödemeye Temmuz ayında başlamasını kararlaştırdı. Böylece, Mayıs ayında yürürlüğe giren anlaşmalara rağmen, 812 belediyenin geri ödemeye yaklaşık 3 ay geç başlaması da sağlandı. Bugüne kadar alacağını belediye gelirlerinin yüzde 40`ını keserek tahsil eden Hazine, üstelik yeni düzenlemeyle kesinti oranını da yüzde 20`ye düşürdü. Bu düzenlemeyle belediyelerin borcunu, 100 yılda ödeyeceği tahmin ediliyor. Adı uzlaşma kondu Hükümetin borçlu belediyelere kıyağı, 2 Mayıs ve 23 Mayıs tarihlerinde Resmi Gazete` de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararlarıyla yürürlüğe girdi. İlk kararda 484 belediyenin borcu silinirken, 23 Mayıs tarihli kararda 328 belediyenin daha borcu kaldırıldı. Böylece toplam avantajlı hale getirilen belediyelerin sayısı 812`ye yükseldi. Uzlaşmada, belediyelerin Hazine`ye olan borçlarının ana parası kaldı ama uzlaşma kapsamında borçların gecikme zammı ve faizi silindi. Bunun yerine anaparaya, değerleme tutarı eklenerek yeni ve düşük bir değer bulundu. Hazine ve belediyeler bu tutarların geri ödenmesine imza attı. Belediyelerin toplam borcu, uzlaşma öncesi, 19 milyar 580 milyon YTL olarak hesaplandı. Hazine kaynakları, bugüne kadar uzlaşmaya 2 bin 506 belediyenin başvurduğunu, son yapılan anlaşmalarla da borcu yeniden yapılandırılan belediye sayısının 2 bin 131`e ulaştığını belirtti. (12 Haziran 2006)

“Buna göre ülke genelindeki tüm büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılacak paraların tamamını önümüzdeki 4 ay boyunca rahatlıkla kullanabilecekler. SGK borcu olan belediyelerin paylarından ise yüzde 25 ve yüzde 40 olarak belirlenen kesintiler devam edecek.

Karar, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini değil tüm belediyelerle bu belediyelere bağlı şehir içi ulaşım, su, kanalizasyon ve benzeri şirketlerin borçlarını kapsıyor.

Özellikle seçim öncesinde seçmenin gözünü boyamaya yönelik bol keseden harcama yapıp borçlanan belediyeler birikmiş borçlarına kesilecek paraları da yeni harcamalarına kullanabilecekler.

Borçlu belediyeleri seçim dönemlerinde para yönünden rahatlatmaya yönelik bu tür kararlar 2014 yılından bu yana tam 11 defa yayımlanmıştı.

Dün yayımlanan kararla bu sayı 12’ye çıktı. Daha önce bu tür belediye borçlarından kesinti yapılmasını önleyen düzenlemeler 2014 yılında yapılan yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 2015’te yapılan genel ve erken genel seçimler, 2017 referandumu, 2018 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile 2019 yerel seçimler öncesinde de 11 kez yapılmıştı. (Haziran 2019)

Yukarıdaki haberler birden bire gündemi işgal eden belediye borçlarının nasıl olup da daha önce gözümüze batmadığını bize anlatan haberler. Belediyelerin ekseriyeti AKP de iken SGK hariç borçları konusunda son dere cömert ve anlayışlı davranan bir hükümet vardı. Elbette bu anlayışlı tavır SGK ödemeleri konusunda da Belediyelerin elini oldukça rahatlatıyordu.

Zaten kimsenin işçilerin SGK Primleri ile ilgili bir sorun varsa bunu savunması akla ya da vicdana uymaz. Ancak o paralar belediyeler iktidar tarafında iken tam olarak ödenmiş ise dahi bu konuda ellerinin son derece rahat olduğunu bu iki haberden anlamak mümkün.

“Topal ördek” şeklinde tanımlanan belediyelerin buna rağmen siyaseten son derece popüler olan başkanlarının yeterince topla olmadıkları şeklinde bir fikir oluşmuş belli ki. Ancak buradan emeklilere mesaj vermeye çalışmak ne kadar tutarlı olur onu bilemedim. Zaten TL üzerinden yapılacak her hangi bir karşılaştırma anlamını yitireli çok oldu. Dahası emeklilerin asıl mağduriyetlerini oluşturan yasa da 2008 den sonra yürürlüğe girdi. Üzerine bir de Türk lirasının değer kaybı eklendi.

Bu arada konumuz belediyeler olduğu için Vergi borçları silinen ve kendilerine 5’li diye isim takılan şirketlerden bahsetmiyoruz. Ya da bir türlü tam rakamı öğrenemediğimiz Suriyeli kardeşlerimiz için harcanan paraların kaynağından.

Durum şimdi madem bu topal ördekler hala halka doğru koşmayı başarıyor o zaman bunu da bir şekilde engellemenin yolunu bulalım noktasına gelmiş durumda .


Yorum Yazın