Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, Yunanistan – Filistin arasındaki yakın ilişkiyi sosyal medya hesabında anlattı. Uluçevik, “Filistin’in bu körü körüne GKRY’ne ve Yunanistan’a bağlılığı nereden gelmektedir, anlamış değilim!” ifadelerine yer verdi.
Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik’in X hesabından yaptığı paylaşımların tamamı şöyle:
Bugün internette Filistin Devleti’nin GKRY nezdindeki Büyükelçiliği’nin Facebook sayfasında https://facebook.com/PALESTINIANS.GREECE
videolu bir paylaşım gördüm. Yunanca ve Google Türkçe çevirisiyle şu ibare yer alıyor:
“Bugün Yunan halkı konuştu...
Tarihin doğru tarafında olduğumuza dair net bir mesaj gönderdi.
YAŞASIN YUNAN-PALESTİN DOSTLUĞU!
29/10/2023”
Filistin 1964’ten itibaren Kıbrıs konusunda istikrarlı şekilde GKRY ve Yunanistan’a destek vermiştir. Kıbrıslı soydaşlarımıza yönelik saldırılar ve baskılar döneminde de bu böyle olmuştur. Filistin’in bu tutumu Yunanistan ve GKRY (Güney Kıbrıs Rum Kesimi) AB’ye üye olduktan ve her ikisi de AB’de ve BM’de çoğu İsrail yanlısı kararlara olumlu oy verdikten sonra da değişmemiştir.
Türkiye’de bugün 85 milyonun kalbi Filistin için çarpmakta, yaşanmakta olan insanlık facialarında, vahşet ortamında gözyaşları masum siviller, çocuklar için dökülmektedir.
Türkiye kendi dış politika uygulamalarını 2009’da olduğu gibi, bugün de Filistin uğruna değiştirmektedir.
Daha 2 gün önce âcil Özel BM Genel Kurul oylamasında sunulan karar tasarısı üzerindeki oylamada Filistin için NATO ve AB Katılım Adayı Türkiye “evet” oyu kullanırken, GKRY ve Yunanistan İsrail yanlısı AB’nin çoğunluğuna uyarak “çekimser” oy vermiştir. Oysa AB bloku içinde Fransa, Belçika, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Portekiz ve İspanya karara “evet” demişlerdir. Yani İsrail’i kollamışlardır.
Filistin’in bu körü körüne GKRY’ne ve Yunanistan’a bağlılığı nereden gelmektedir, anlamış değilim!
“Kardeş” dediğimiz; onların davalarını “millî dava” kabul ettiğimiz; onlar için, bugün olduğu gibi, fedakârlık yaptığımız Filistin’in bu çarpık tutumuna Dışişleri Bakanlığındaki görevlerim sırasında birçok vesileyle tanıklık ettim. Hattâ tartıştım. Bugün de sade bir vatandaş olarak çok üzüntü verici bulmaktayım. Uygun vesilelerle Filistin Devleti’nin Kıbrıs konusundaki bu katı Türkiye ve KKTC aleyhtarlığı hakkındaki hassasiyetlerimizim Filistin Makamlarına ifade edilmesi sanırım gerekmektedir.
28 Ekim’de İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda Gazze'ye destek için düzenlenen "büyük Filistin mitingine" mitingine KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar da katılmış.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın bu davranışını asil Türk Milleti’nin yüce gönüllülüğünün, yüksek karakterinin, asaletinin, Türk hoşgörürlüğünün yeni ve somut bir tezahürü olarak değerlendiriyorum.
Türkiye Filistin konusunu “Dava” olarak görüyor ve Filistin Devleti’ne, Filistin halkına destek veriyor. Filistin halkı için gözyaşı döküyor.
Buna karşılık Filistin Devleti Türkiye’nin Millî Kıbrıs Davası’na 1964’ten beri karşı tutum ve davranışlar gösteriyor.
Filistin Devleti’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) nezdinde Büyükelçiliği var.
Filistin Devlet Başkanı GKRY’ni ziyaret ediyor.
Filistin İslâm İşbirliği Teşkilâtı içinde Kıbrıs konusunda Türk tarafını desteklemek için kabul edilen kararlara on yıllardır karşı çıkıyor; kararlara çekince koyuyor.
Acaba Ankara’daki Filistin Büyükelçiliği’nin hiç Kıbrıs konusunda Türkiye’yi, KKTC’ni memnun edecek bir beyanı olmuş mudur? Acaba Filistin’in Ankara Büyükelçisi uçağa atlayıp hiç özel olarak KKTC’ne gitmiş midir?
Filistin’in GKRY nezdindeki Büyükelçiliğinin Facebook sayfasında 29 Ekim tarihli bir paylaşım var. Google Türkçe çevirisi şöyle:
“Bugün Yunan halkı konuştu... Tarihin doğru tarafında olduğumuza dair net bir mesaj gönderdi. YAŞASIN YUNAN-PALESTİN DOSTLUĞU!”
Aynı Büyükelçiliğin X platformunda da fotoğraflı bir paylaşımı var(30 Ekim):
GKRY Dışişleri Bakan Kombos ile Filistin Dışişleri Bakanı Al Maliki el sıkışıyor ve heyetler halinde görüşme yapılıyor. Kombos Filistin’e “önemli miktarda insani yardım yapıldığını” duyurmuş. Görüşmede “Kıbrıs'ın Gazze'ye kalıcı bir insani koridor oluşturma önerisi” ele alınmış.
27 Ekim günü BM Âcil Özel Genel Kurulu Filistin konusunda bir karar kabul etti. Kararda, özetle “derhal, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkes" çağrısı yapıldı. “Bölgede mahsur kalan sivillere hayat kurtarma amaçlı malzeme ve hizmetlerin sürekli, yeterli ve engelsiz sağlanması” da talep edildi.
Türkiye bu karara “ortak sunucu” oldu ve “evet” oyu verdi.
GKRY ve Yunanistan bu kararı desteklemediler. Çekimser oy verdiler. Yani “insanî ateşkese” ve “hayat kurtarma amaçlı” yardımlara dahi “evet” diyemediler.
GKRY ve AB bu tutumlarını AB dayanışması olarak izah edemezler. Çünkü AB üyelerinden Fransa, Belçika, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Portekiz ve İspanya Karar tasarısının oylanmasında “EVET” oyu kullandılar.
Bir devlet diğerine karşılık beklemeden "insanî yardım" yapar; ama devletler arasındaki ilişkilerde “karşılıklılık” esastır.
Bir devlet diğeri karşısında hatır-gönül işi olarak siyasî tutum almaz ve almamalıdır.
Nitekim Filistin Türkiye'nin hatırı için örneğin Kıbrıs konusunda Türkiye'yi ve KKTC'ni memnun edecek bir tutum almıyor.
Yorum Yazın