Filmlerden, romanlara hatta yaptırdığımız dövmeye kadar her alanda Antik Yunan mitolojisi karşımıza çıkar. Buna karşın, Türk mitolojisini neden bilinmez? Öğrenmek zor olduğu için olabilir mi?
Oğuz Büber - Muhalif Özel
Mitoloji dediğimizde aklımıza Antik Yunan gelir. Bunun sebebi ise geçmiş dönemleri anlamlandırmak istediğimizde bize bir çerçeve çizebilen en kadim yapı ve modern kültürün bu medeniyetten gelmesidir.
Bu topraklarda ortaya çıkmış Antik Yunan Kültürü, günümüzde modern dünyanın birçok noktası temas etmiş ve yön vermiştir.
Neler mi bunlar?
Politika kavramını ve dünyayı yeniden anlamlandırabilmemizi sağlayan felsefeyi söyleyebiliriz ilk olarak.
Yunan hikayeleriyle ortaya çıkan edebiyat ve geliştirilerek ortaya konulan tiyatroyu da.
Görsel sanatlar da bu dönemde ortaya çıkarken, heykel ile antik dönemde insanların tanrıları nasıl hayal ettiğini öğrenme imkanına sahip olduk.
Estetik kaygılarıyla tasarlanan evler ve mekanlar ile mimariyi de keşfettik.
Bize sunduklarını terimlerle ifade etmek istersek; matematik, metafizik, felsefe, antropoloji, retorik, komedya ve daha sayamayacağımız kadar birçok kavram bu kültürden bizlere gelmiştir.
Bugün hayatın her alanında karşımıza çıkan Antik Yunan kültürünün yanı sıra kökensel olarak Türk Kültürü ve mitolojisi ile ilişkimiz de bulunmaktadır. Fakat Türk mitolojisi hakkında bize ulaşan bilgi ve etki oldukça düşük seviyede. Bunun sebeplerinden bahsetmek istiyoruz.
Türk mitolojisinin öğrenilmesini zorlaştıran ve bugünlere fazla bilgi birikimi aktarmamış olmasındaki en önemli etkenlerden birisi yaşam biçimidir. Köklü mitolojilere sahip kültürler; yüzyıllar hatta binlerce yıl boyunca belirli bir bölgede varlık göstermiş ve eserler bırakmışlardır. Bugün bile Anadolu’da başta Antik Yunan olmak üzere Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar v.b. döneminden eserler ortaya çıkmaktadır. Türkler ise geniş bir coğrafyaya yayılmış göçebe bir topluluktur. Mitolojik eserlerin tespit edilmesi anlamında bu yüzden sorun yaşanmaktadır.
Diğer bir sorun ise belgeleme yani yazıya geçirme konusunda. Her halkın mitolojisi yazılı metinlerle de desteklenmektedir, Türklerde de bu vardır fakat işleme konması çok geç olmuştur. Yakın dönemlere kadar kültür ve inanç sistemine dair bilgiler kağıda dökülmemiştir.
Osmanlı görünürde bir Türk devletiydi fakat politikası İslami prensipler yani ümmetçilik üzerineydi. Bu yüzden de büyük imkanlara sahip olmasına karşın Türk kültürü üzerine çalışmalar yapılmamış Arap etkisi altında kalınmıştır.
Türk mitolojisiyle ilgili çalışmalar 20.yy ortalarında başlamıştır fakat başlatanlar yine Türkler değil Rus ve Alman Türkologlardır. Yaptıkları araştırmalar ise sistemli bir Türk mitolojisi ortaya koymaktan uzak ve sadece belli açılardan bakabilecek boyuttadır.
Türk mitolojisine rastlanan kaynaklar ise oldukça fazladır. Çin yıllıklarından Sasani kaynaklarına, Bizans’tan Latin kaynaklarına birçok milletin tarihinde ismi yer almıştır. Bu coğrafya Akdeniz’den Çin denizine kadar uzanmaktadır.
Türk mitolojilerini farklı kılan nedir peki?
Antik Yunan, Mısır, Roma ve Hint mitolojilerinden farklı olarak Türk mitolojisi çok tanrılı değil tek tanrılıdır.
Diğer mitolojilerde Tanrıların kapışmaları ve başından geçen olaylar ön plana çıkarken Türk mitolojisinde türeyiş mitleri ve koruyucu ruhlar mitlere konu olmaktadır.
Geniş coğrafyaya yayılmış Türk mitolojisinde metinler dağınıktır. Şaman inançları ve ritüelleri içerisinde erimiştir.
Türk mitolojisinde çözülmemiş problemler, çözülenlerle kıyaslandığında oldukça büyük bir yer kaplamaktadır.
Ancak Türk mitolojisinin en büyük sorunu bu değildir. Asıl sorun Türk mitolojisinin felsefi tarafını ve zihniyet yapısını ortaya koyabilecek çalışmaların yapılmamış olmasıdır.
Yorum Yazın