Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hafta yayınladığı Cuma hutbesine tepki göstererek, hutbe içeriğinin ibadet etmek isteyen vatandaşları laiklikten uzaklaştırmaya ittiğini dile getirdi.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan Diyanet'e açık mektup!
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hafta yayınladığı Cuma hutbesine tepki gösterdi. TKDF'den yapılan açıklamada hutbe içeriğinin ibadet etmek isteyen vatandaşları laiklikten uzaklaştırmaya ittiği, "Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e inat laikliği benimseyen düşüncede olmasanız da, bu ülkenin büyük çoğunluğu din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması yani laik devlet yönetiminin korunmasını istemektedir." ifadeleri yer aldı.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 4 Ağustos Cuma günü okutulan hutbeye ilişkin açıklama yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu hafta yayınladığı cuma hutbesinde, “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” ifadeleri yer yer almıştı. Federasyon konuya ilişkin tepkisini şöyle dile getirdi:
"4 Ağustos 2023 Cuma tarihli Diyanet işleri Başkanlığı’nın Cuma Hutbesi içindeki bir bölüm
aynen şöyle:
“Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden
birisi olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai
saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim. Unutmayalım ki ibadet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir” diyor.
Sn. Diyanet İşleri Başkanı,
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasının ilk iki maddesini size hatırlatmak isteriz: “Madde 1-
Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru,
milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine
bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devletidir.” Bunu çok iyi bildiğinizi ama değiştirme gayretlerinizi de son dönemlerde bireylerin
yaşam şekli üzerine ve toplumun düzenine dair eğitim ve hukukla ilgili söylemlerinizde laik
düzeni dönüştürmeye çalıştığınızı da bizler biliyoruz.
Unutmayınız ki; Türkiye Cumhuriyeti sizin yeniden dönüştürmeye çalıştığınız bilimsellikten
demokrasi çağdaşlık ve eşitlikten uzak o günlere dair savaşı kazanarak bugünlere gelmiş ve 100. yılında dini İslam, yönetim şekli laiklik olan bir düzen olan Cumhuriyeti kurmuştur. Ülkenin kaos halini fırsat bilip laiklik karşıtı eylemlere tevessül etmeniz kabul edilemez bilmiş olunuz.
Bu ülkenin kurtuluşunda ve Cumhuriyet’in kuruluşunda yer almış kadınların neler yaptığını
unutmuş olabilirsiniz diyor ve unutanlar için hafızalarını tazelemelerini istiyoruz.
Laiklik biz kadınlar için vazgeçilmezimizdir.
Bir daha bugünkü gibi inanç içinde ibadette bulunmak adına camiye gelen vatandaşlara hutbe içeriğinde laiklikten uzak düşüncelerinizi empoze etmeye kalkmayınız.
Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e inat laikliği benimseyen düşüncede olmasanız da, bu ülkenin büyük çoğunluğu din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması yani laik devlet yönetiminin korunmasını istemektedir.
Siz asıl, katledilen, tecavüz edilen, istismara uğrayan kadınlar ve çocuklar için, bedenlere el
uzatan yoldan çıkmışlara veremediğiniz insan olma erdeminin nedenlerini araştırınız ve hukuki olarak aksamaların giderilmesini talep ediniz.
Biz bu ülkenin inanç özgürlüğünde ayrıştırmacı tutumunuzdan rahatsızız."
Yorum Yazın