Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhindeki soykırım davasına müdahillik beyanını, Divan'a sundu.
Türkiye'nin müdahillik dosyasını bugün Divan'a teslim edeceğini Dışişleri Bakanı Hakan Fidan duyurmuştu.
Kahire'de Mısırlı mevkidaşı Bedir Abdulati ile ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmak için hazırlanan dosyanın çarşamba günü yani bugün Lahey'de sunulacağını duyurmuştu. Bakan Fidan, "Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlamasıyla yargılanan Netanyahu'ya, demokrasinin beşiği olma iddiasındaki ABD Kongresi'nde konuşma yaptırıldığını gördük. Biz şuna inanıyoruz, savaş suçlarının yeri parlamento kürsüsü olamaz, savaş suçlularının oturtulması gereken yer, ancak ve ancak sanık sandalyesi olmalıdır. İsrail'e destek verenler bu yanlıştan bir an önce geri dönmelidir. Gazze'deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil, tüm dünya ağır bedeller ödeyecek" ifadelerini kullanmıştı.
Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açtığı soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi nedeniyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.
Divan, 26 Ocak'ta tedbir kararlarını açıklamıştı.
Buna göre, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Divan, Güney Afrika'nın 6 Mart'ta yaptığı ek tedbir talebi üzerine 28 Mart'ta açıkladığı ek tedbir kararında, İsrail'den Gazze'ye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamasını, Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini ve ek tedbirlere ilişkin aldığı önlemleri 1 ay içinde Mahkemeye bir rapor sunmasına karar vermişti.
Divan 24 Mayıs'taki kararında, Refah’ta, sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Yorum Yazın