Geçtiğimiz akşam, Türk Milli Takımı Çekya’yı yenerek bir üst tura çıkmanın heyecanını yaşıyordu. Fakat aynı gece sosyal medyada farklı bir gündem daha vardı…
Oğuz Büber – Muhalif Analiz
Hiç duydunuz mu bilmiyorum, sosyal medyada karşınıza çokça çıkabilir. Birçok paylaşımda ‘Rende Binası’ diye bir kavram geçmektedir. Tasvir edilen yapı, yapılan bu paylaşımlara göre Ankara’da bulunan İletişim Başkanlığı binasını işaret ediyor. Fakat sadece fiziki açıdan yapılan bir tasvir değil bu. Tanımın bir de metaforlaşmış kısmı var. Bina aynı zamanda trollerin içeriklerini ürettikleri ya da diğer bir tabirle rendeledikleri yer olarak gösteriliyor. İşlemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan kişinin ise İletişim Başkanlığını görevini yürüten Fahrettin Altun olduğu belirtiliyor.
Tüm bu iddiaların ne kadarı gerçek, ne kadarı yalan doğrulayabileceğimiz bir kaynak mevcut değil. Resmi mercilerden de bu ithamlara karşı yapılmış herhangi bir açıklama bulunmuyor.
Bildiklerimiz çerçevesinde geçtiğimiz gün sosyal medyada yapılan bir paylaşımı değerlendireceğiz. Çünkü tam da bu konseptte değerlendirilebilecek bir paylaşım o gece X platformunun gündemine oturdu.
2 gün önce Avrupa Şampiyonası’nda çok önemli bir mücadeleye çıktık biliyorsunuz. Tüm Türkiye alınan galibiyet ve geçilen turun mutluluğunu yaşıyordu. Fakat bu sürede anonim görünümlü bir hesabın paylaşımı şöyleydi:
“Kameralar Türk taraftarların sevincini gösterirken tesettürlü bir hanımefendiyi kadraja almaları öyle hoşuma gitti ki… Biz Müslüman Türkiye’yiz! BUNA ALIŞACAKSINIZ!”
Şunu diyebilirsiniz hemen; “Türk halkı tesettürlü kadınlara ve Müslümanlığa mı alışık değil?”.
Sadece şaşıran siz değilsiniz! O yüzden de ‘Rende Binası’ konusuna girdik ya.
Belirttiğimiz paylaşıma bizim gibi şaşıran ve yorumda bulunanlar neler demişler bakalım:
Gördüğünüz örnekler gibi daha yüzlerce benzer yorum bulunuyor. Herkesin fikir birliğine vardığı durum ise Fahrettin Altun teması ve paylaşımın gerçek olmadığı fikri.
Paylaşımın ise birkaç hafta önce Türkiye - ABD kadın voleybol maçındaki bir seyirciye misilleme olarak yapıldığı iddia ediliyor.
Bunu nereden mi anlıyoruz?
Aynı hesaptan saatler sonrasında gelen şu paylaşımdan:
“Geçtiğimiz günlerde göğüs ucu açılan bir kadını tüm laik Kemalist cenah sahiplenip ülkemizin maskotu haline getirmeye çalışırken sırf bugün ekrana gelen tesettürlü bir hanımefendiyi paylaştım diye beni hedef haline getiren sözde tesettürlü kardeşlerimize Allah hidayet nasip etsin. Nelerle ve kimlerle karşı karşıya olduğumuzu umarım acı bir şekilde idrak etmezseniz de bizleri sırf dini inancımızdan dolayı bir çöp yığını olarak gören bu kitlenin bize attığı taşlar karşısında onlara gül atmaktan vazgeçip dimdik mücadele edersiniz!… Bu güruhla ölümüne kutuplaşacağız, biz uzlaşmaya çalışsak da onlar bizim kim olduğumuzu unutmayacaklar, kutuplaşmaktan başka yolumuz yok! Allah bizleri doğru yoldan ayırmasın.”
Sözü edilen müsabakaya gelen bir kadın taraftarın ekrana yansıyan sevinç görüntülerinde memesi açılıyordu. Maçın yayıncı kurumu TRT bir açıklama yayınlamış ve olayı kaza olarak tarif ederken, sorunun yabancı yayın kuruluşundan kaynaklandığını belirtmişti.
Bu paylaşımların alt metnindeki fikri şöyle tarif edebiliriz:
“Saçı açık, istediğini özgür bir şekilde giyen bir kadın bizi temsil etmiyor. Bizi temsil eden tesettürlü ve Müslüman kadınlardır.”
Peki örnek verdiğimiz bu hesap ve aynı paylaşımı noktası noktasına yapan diğer hesapların ortak noktaları nelerdir?
Hesaplardaki paylaşımları incelediğimizde şu sonuçlara varabiliyoruz:
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti destekçiliği
-Eski Bakanlardan Süleyman Soylu’yu destekleyen paylaşımlar
-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu karşıtlığı içeren gönderiler
-Eşçinsel yönelim karşıtlığı
-‘Açık ama muhafazakar kızlar’ şeklinde oluşturan ilginç söylemin kullanımı.
Belirtilen hesapların paylaşımlarına dair örnekler
Sonuç olarak ifade edilebilecek olan tespitler ise şöyle…
Yapılan paylaşımlar ve paylaşımları gerçekleştiren profilleri incelediğimizde gerçek kullanıcılara ait olduklarını söylemenin oldukça zor olduğunu belirtebiliriz. Buna sebep olarak ise şunları gösterebiliriz:
-Harfi harfine birebir aynı şekilde yazılan tweetlerin paylaşılması
-Profil sahiplerinin özel hayatlarıyla ilgili görsel, bilgi paylaşmaması hatta profil fotoğraflarının sahte olması
-Paylaşımlarının oldukça yoğun bir şekilde siyasi konularla ilgili olması, arta kalan kısımlarında ise dini içerikli gönderilere yer verilmesi
Yorum Yazın