Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yumuşhan Günay: ”Ameliyathane hizmetlerimiz teşhis ve tedavinin doğru bir şekilde sonuçlanmasına imkan tanıyacak ölçüde kapsamlı” ”Özellikle özel gereksinimli bireylerin tedavisinde multidisipliner tedavi anlayışımızı sunabildiğimiz çok özel bir alan”
İSTANBUL (AA) Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi tarafından, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında basın toplantısı düzenlendi.
Üsküdar Diş Hastanesi'ndeki toplantıda, koruyucu diş hekimliğinde Türkiye'de alınması gereken önlemler ile çocuklar ve özel gereksinimli bireyler için diş tedavilerine yönelik multidisipliner tedavi süreci ele alındı.
Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yumuşhan Günay, söz konusu tesisin, Anadolu Yakası'nda teşhis, tedavi ve sunduğu teknolojik imkanlarla kapsamlı bir diş hastanesi olduğunu söyledi.
Hastanenin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşması olduğunu belirten Günay bu sayede bölge ve bölge dışındaki tüm hastalara erişilebilir bir tedavi hizmeti sunduklarını ifade etti.
Teknolojik imkanları ve akademik uzman kadrosu ile kişiye özel sağlık hizmeti sunan hastanede, hasta odaklı koruyucu hekimlik anlayışı ile bebeklikten yetişkinliğe kadar tüm ağız sağlığı sürecinin uzmanlarca takip edildiğini anlatan Günay şunları kaydetti:
"Koruyucu hekimlik her pozisyonda her statüde birinci öncelikli olarak düşünmesi gereken bir meslek disiplini ve meslek yaklaşımı, hatta meslek refleksi. Bütün ömür boyu hastaya verilmesi gereken bir hassasiyet. Biz koruyucu diş hekimliğini şöyle tarif ediyoruz. Planlı hamilelik öncesi dönemden başlayan ve doğan çocuğu bir ömür boyu ele alan ve programlayan diş hekimliği yaklaşımına koruyucu diş hekimliği diyoruz."
Yapay zeka uygulamaları ile diş çürükleri, periodontal hastalıklar ve diğer patolojik durumları tespit ederek daha erken tanı ve tedavi yaptıklarını anlatan Günay, bu teknolojinin ayrıca robotik cerrahi, hassas ve tekrarlanabilir işlemler yeteneği sayesinde implant yerleştirme veya kök kanal tedavisi gibi prosedürlerde kullanılabileceğini aktardı.
Prof. Dr. Günay, multidisipliner tedavi yaklaşımının her alanda önemli olduğunu hastaya farklı disiplin yöntemleriyle yaklaşıldığında birçok faktörün gözlemlenebildiğini ve buna teknolojik imkanların gelişimi de eklendiğinde teşhiste zaman kazanıldığını, böylece diş tedavisine gelenlerin farklı probleminin yakalanabildiğini belirtti.
Günay, beyin odaklı çalışmalardaki görüntüleme ve hesaplama yöntemlerinin diş sağlığı alanında da kullanabildiğini dile getirerek "Ameliyathane hizmetlerimiz teşhis ve tedavinin doğru bir şekilde sonuçlanmasına olanak tanıyacak ölçüde kapsamlı. Özellikle özel gereksinimli bireylerin tedavisinde multidisipliner tedavi anlayışımızı sunabildiğimiz çok özel bir alan." diye konuştu.
Özel gereksinimli bireylerin diş tedavileri
Fakültenin Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Barış Karabulut da teknolojik cihazlarla donatılmış ameliyathanede, anestezi ve sedasyon altında diş tedavilerinin rahatlıkla uygulandığını anlattı.
Çocuklar ve özel gereksinimli bireylerin diş tedavisine ilişkin bilgi veren Karabulut, "Hastanede teknolojik cihazlarla donatılmış ameliyathanede, anestezi ve sedasyon altında diş tedavileri uygulanıyor. Genel anestezi ya da sedasyon uygulamalarına, hasta ve yakınları, diş hekimi ve anestezi uzmanı beraber karar veriyor." dedi.
Dijital görseller ve simülasyonlar kullanılarak diş hekimlerinin hastalara tedavi sürecini görsel olarak anlatılıp olası sonuçların simüle edebildiğini dile getiren Karabulut, bunun da hastaların, ailelerin ve özel gereksinimli bireylerin tedaviye daha iyi hazırlanmalarına ve karar vermelerine yardımı olduğunu söyledi.
Karabulut, Bursa'da 5 yaşındaki çocuğun, özel bir klinikte dişi çekildikten 3 gün sonra hayatını kaybetmesine ilişkin şunları kaydetti:
"Her zaman basitten zora doğru gitmek lazım. Sedasyon mümkünse sedasyonla yapmak lazım. Sedasyon dediğimiz olay nedir? Genel anestezi kadar derin durum yoktur. Kişi bilinci yerinde olabilir. Yani buna bilinçli sedasyon diyoruz. Bu olmuyorsa derin sedasyon olabilir. Yine kişi kendini soluk alıp vermesine devam ediyor. Ama genel anestezi dediğimiz zaman tüm solunum fonksiyonlarını tamamen cihaz vasıtasıyla yapıyoruz. Bu çocuk genel anestezi altında olmuş. Bu tip hastaların uyutulması gereken yerlerin, ağız diş sağlığı merkezi lisansını ve ruhsatını almış olması lazım. Bir ameliyathanesi olması gerekiyor. Anestezi cihazları, anestezi teknisyeni, hemşiresi, tüm ilaçları olası komplikasyonlarda müdahale edecek, onu tekrar hayata döndürecek ekibin olması lazım. Genel anesteziden sonra hastayı en az 23 saat taburcu etmemek gerekiyor."
Kaynak: AA
Kaynak: AA
Yorum Yazın