15 Ağustos’tan itibaren başta İzmir, Manisa, Aydın, Uşak, Muğla, Karabük ve Bolu'da olmak üzere büyük ölçekli orman yangınları yaşandı. Kontrol altına alınan var, soğutulanlar var, devam edenler var, yeni başlayanlar var…
2021 yangınları da büyüktü. 28 Temmuz 2021'de Manavgat’ta başlamış 299 orman yangını 53 ile yayılmıştı. Ancak 12 Ağustos 2021 itibarıyla kontrol altına alınmıştı.
İki yangın arasında benzerlikler kadar, farklılıklar da var...
Mesela; Süleyman Soylu 2021 yangınları sırasında İçişleri bakanıydı. Şimdi Ali Yerlikaya.
2021’de Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ydi, şimdi İbrahim Yumaklı.
O zaman Erdoğan ülkeyi yönetiyordu, şimdi de yönetiyor.
O zaman ülke yangın yeriydi, şimdi de.
O zaman da yangına müdahalede yeterlilik tartışılmıştı, şimdi de tartışılıyor.
***
2021’deki yangınlar devam ederken dünyadan da yangın haberleri geliyordu. Neredeyse; “Dünya yanıyor”, “Dünya ormanları yanıyor” diye manşetine taşımayan medya kuruluşu yoktu. Hatta manşetlerden biri şöyleydi: “Yalnız Türkiye değil, Dünya yanıyor.”
Bu durum; “Sadece biz yanmıyoruz… Dünya da yanıyor.” diye bilinç altımızda teselli vesilesi oluyordu.
Şimdi; 2024 yangınlarında, dünyadan benzer haberler gelmiyor. Google’dan İngilizce haberleri taradığınızda bile karşınıza Türkiye’deki yangınlar çıkıyor. Bu sefer, bu teselliden mahrumuz.
***
Birkaç yıl önceki gıda tedarik sorununu; “Avrupa’da da marketlerde raflar boş!” söylemleriyle aşmıştık.
Erdoğan, Millet Bahçesi Açılış Töreni’nde: “Şu anda İngiltere’de, Avrupa’da, Amerika’da raflar boş. Bizde bolluk bereket yoluna devam ediyor fakat nankörlere ne anlatırsan anlat, anlamazlar. Gözleri var görmez, kulakları var duymaz. Dili var, hakkı söylemez.” demişti. (28 Ekim 2021)
Erdoğan, Kütahya’da: "Onların başındaki kara bulutların taşıdığı felaket yağmurları, bizim yaşadıklarımızla mukayese bile edilmez, bak doğalgaz bulamıyorlar, marketlerin rafları Avrupa'da boş!" demişti. (29 Ağustos 2022)
Erdoğan, New York’ta, Amerikan PBS kanalına röportaj vermişti: “Ben ekonomistim. (…) Benim ülkemde marketlerde raflar boş değil. Ama Amerika'da bile bugün raflar boş, Fransa'da raflar boş, Almanya'da raflar boş. Benim vatandaşım şu anda istediği her türlü ürünü marketlerde bulabiliyor." demişti. (20.Eylül 2022)
Erdoğan, Ankara’da bir konuşmasında: “Ekonomi diyorlar, şimdi Avrupa'nın haline bakın. Elhamdulillah Türkiye olarak bizim raflar boş değil, ama Avrupa'da raflar boş." demişti (6 Aralık 2022)
Avrupa’da Amerika’da rafların gerçekten boş olup olmamasının önemi yoktu. Bizim bunu böyle bilmemiz, buna inanmamız, ekonomik sıkıntıya karşı direncimizi arttırıyor, teselli veriyordu.
Ormanlar yanarken, dünyanın da yanıyor olmasının yaptığı etkiyle aynıydı.
Lakin bu sefer “Dünya da yanıyor!” diyebileceğimiz bir teselliden mahrumuz.
***
Yangınlarından birkaç ay sonra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Çorum’da katıldığı bir toplantıda. “Geçen haftalarda Amerikan büyükelçisi beni ziyarete geldi ve kendisine şunu söyledim: ‘Yangınlar halen devam ediyor mu?’ dedim. ‘Evet, devam ediyor. Halen…’ dedi. ‘Önemli bir kısmını söndüremedik’ dedi. Ve şunu söyledi: ‘Mutlaka bilgi paylaşımı yapmamız lazım.’ dedi. ‘Sizden bizim öğreneceğimiz birçok şey var’ dedi. Bakın bunu bize söyleyen ülke Amerika.” demişti. (23 Ekim 2021)
Buradan; 2021 yangınlarına, nasıl üstün başarıyla müdahale ettiğimizi, anlayabiliyoruz. Üstelik o zaman uçabilen yangın söndürme uçağımız bile yok.
Bu sefer Pakdemirli yok. Yerine İbrahim Yumaklı var. Bu sefer de Büyükelçiler gelip “Sizden öğreneceğimiz çok şey var” diye sorarlar mı? bilemiyorum. Yumaklı açıklarsa, öğreniriz.
***
2021 yangınları sırasında terörle ilişki vurgusu daha belirgindi.
Erdoğan, televizyondaki bir yayında Türkiye'de çıkan orman yangınlarında terör örgütü izinin bulunduğunu belirtmiş, tutuklanan kişilerin ailesinde PKK ile iltisaklıların da olduğunu tespit ettiklerini söylemişti. (4 Ağustos 2021)
Bir köşe yazısı: “Yangınlarla ilgili henüz bir sabotaj vakası tespit edilmedi. Ancak en büyük şüpheli terör örgütü PKK’dır. Aynı anda birkaç yerde başlayan yangınlar için PKK’dan şüphelenmeli değil miyiz?” diyordu. (31 Temmuz 2021)
Başka bir köşe yazısı “Organize yangınlar bir ‘pyro-terörist’ saldırıdır.” başlığıyla konuya bilimsel yaklaşıyordu. (5 Ağustos 2021)
“Bizdeki yangınlara iklim değişikliği demek, PKK ve FETÖ’nün sözleriydi” diyen de vardı. (7 Ağustos 2021)
Hatta CHP de işin içindeydi. Yangınlar CHP ve PKK’nın ortak projesiydi.
Hatta ve hatta Ulusal Kanal Muğla’daki son durumu ilettiği sırada “ABD'nin yeni tipte savaşının aracı olan ve terör örgütü PKK eliyle çıkarılan yangınların bir yenisi” Ulusal Kanal kameralarına yansımıştı. Biz de canlı canlı izlemiştik. (7 Ağustos 2021)
Bu seferki yangınları “trol” denilen hesaplar ve “PKK sabotajı olan bu yangınlara karşı karadan da önleyici istihbarat yapılması lazım.” diyen Ümit Özdağ’ın dışında terörle ilişkilendiren pek kimse olmadı.
İlişki daha çok semaverle, mangalla, sigarayla… biraz da elektrik telleriyleydi.
Mesela; Yamanlar Dağı’nda yangın mangal ateşinden, Tire’deki yangın semaverden, Karşıyaka'daki yangın piknik ateşinden, Menderes ve Urla'da yangın elektrik tellerinden çıkmış. Ödemiş’teki yangının failleri ise sigara içen çocuklar.
***
O zaman AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Hamza Dağ, 2020’de Seferihisar yangınının ardından “Zarar gören ağaçlar mangal kömürü olarak ekonomimize kazandırılacak.” demişti.
Bu yangınlardan sonra aynı şeyleri söyler mi? Emin değilim. İzmirliler 2024 yerel seçimlerinde aday olan Hamza Dağ’ı seçmediler. Dağ: “Size kömür mömür yok!” diye tepki gösterse, haksız mı olur?
***
Erdoğan 2021 yangınlarının ardından gittiği Marmaris’te vatandaşa çay fırlatmıştı. “Bir felaket anında vatandaş; devleti yanında, başka nasıl hissedebilir ki?” diye düşünüp çok beğenmiştim.
Bu yangınlardan sonra da gider fırlatır mı? Bilmiyorum.
Bekleyip göreceğiz.
Yorum Yazın