İstanbul
Kapalı
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,5932 %0
39,9187 %-0.22
3.450,73 % 0,58
82.735,85 %-0.748
Ara
Muhalif. HABERLER Dr. Kısacık: “Taşkın sıklığında artış var”

Dr. Kısacık: “Taşkın sıklığında artış var”

Dr. Kısacık: “Taşkın sıklığında artış var”

Okunma Süresi: 4 dk

Dr. Kısacık: “Taşkın sıklığında artış var”

Meteorolojik koşullara bağlı olarak sabahın erken saatlerinde yaşanan deniz taşkınının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri tahribat alan bölgelerde çalışmalarını sürdürürken İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Doğan Kısacık da yaşanan taşkınların yağmur suyundan kaynaklanmadığını deniz seviyesindeki yükseltiden kaynaklandığını belirtti. Dr. Kısacık, “2013’ten beri defalarca yağmur olmadan taşkın yaşandı ancak karasal bir taşkın deniz taşkınlarıyla üst üste geldiği zaman problemi büyütüyor. Taşkın sıklığında bir artış var bunun etkisi küresel ısınma ve iklim değişikliği etkisi. Kıyı korumaların direnci belirlenirken bu etkenlere bakılarak projelendirme yapılmalı” dedi.

İzmir’de aşırı yağış, hava basıncı ve şiddetli rüzgarın etkisiyle deniz seviyesinin 1 metreden fazla yükselmesiyle uzmanlar iklim krizi ve küresel ısınmanın etkilerinin gözlemlendiğini belirtti. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Doğan Kısacık, uzmanlık alanının deniz seviyelerindeki artış olduğunu belirterek, “Şu an denizdeki ölçümlere baktığımızda basınç değişimi gözleniyor. Alçak basınç 985 milibarlara kadar düştü. Bu da bizim ölçümlerimize göre su seviyesinde 60-70 santimetre civarında su seviyesi yükselmesine sebebiyet veriyor. Buna ek olarak önce güneyli sonra da batılı rüzgarlar Ege Denizi’nde körfezin içerisine doğru sıkıştırıyor. Bu da fırtına kabarması denilen su seviyesi yükselmesine sebebiyet veriyor. Aynı rüzgârlar körfez içerisinde yüksek dalgaların oluşmasına neden oluyor. Bu dalgalar kırılma nedeniyle kıyı çizgisinde kabarmaları meydana getiriyor. 75-95 cm aralığında değişen su seviyesi yükselmesi itibariyle meydana geldi. Hem kuzey hem de güney ile iç körfezde ciddi hasara sebebiyet verdi” dedi.

Olay yağmur taşması değil

Yağmur sularının taşkınları negatif yönde artıracağını ancak yaşanılan durumun yağmurun sonucu olmadığını belirten Dr. Doğan Kısacık, “Deniz taşmasının bir sonucu. 2013’ten beri defalarca yağmur olmadan taşkın yaşandı ancak karasal bir taşkın deniz taşkınlarıyla üst üste geldiği zaman problemi büyütüyor. Taşkın sıklığında bir artış var bunun etkisi küresel ısınma ve iklim değişikliği etkisi. Körfez korunaklı bir bölge ancak bir metre civarında dalgaların gelme ihtimali var. Kıyı korumaların direnci belirlenirken bu etkenlere bakılarak projelendirme yapılmalı” ifadelerini kullandı.

Bundan daha kötü senaryolar olabilir

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dün de uyarıda bulunduğunu ama taşkını önleyebilecek kalıcı çözümlerin artık hayatımıza girmesi gerektiğini ifade eden Dr. Kısacık, “Hemen çözüm bulabilecek şeyler değil bunun için yapısal değişim gerek. İşin içerisinde bir de gel git durumu var. Bu yaşadığımız kötü bir senaryo değil bundan daha da kötü senaryolar yaşayabiliriz. Yaklaşık 30 cm’de gel git yaşandı. Gelgitin en yoğun olduğu zaman ile fırtınanın en yoğun olduğu zamanın çakışması demek yaklaşık bir metre bir metre 15 cm su seviyesinin artması demek. Bu durum da yaşadığımızın daha da şiddetlisini yaşamamız demek. Ayrıca dalga olarak da bir buçuk metrenin yukarısında kıyı çizgisine yakın yerlerde olma ihtimali var. Hem bu dalgayı hem de 1,15 cm su seviyesi değişimini hesaba katan kıyı koruma yapısını mutlaka hayata geçirmemiz gerek. Bu bahsettiğimiz güncel yaşadığımız taşkınlardan yola çıktığımız hesaplamalar ancak küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin etkilerini hesaba katarsak yaklaşık bunun üzerine en iyi 30 cm su seviyesinde değişimi koymamız gerek. Önümüzdeki 50 ve 100 yılı hesaba katarak düzenlemeleri yapmamız gerek” diye konuştu.

Yaşadığımız olaylar her iki yapının da yetersiz olduğunu bize gösterdi

Büyükşehir Belediyesi’nin ölçüm istasyonlarındaki verilerin çok değerli olduğunun altını çizen Dr. Kısacık, “Önümüzdeki günlerde yapılacak koruma kanunları bu veriler ışığında ortaya çıkar. Bir de körfez koruma kanunu yapmamız gerek. Dik ve eğimli duvar yapısı sahil şeridinde hakim ancak yaşadığımız olaylar her iki yapının da yetersiz olduğunu bize gösterdi. Dalga aşım miktarlarının gelen dalgaların enerjisini azaltma yönünde çalışmalar düzenlenmekte. TUBİTAK ile yaptığımız çalışmalar sonucunda Büyükşehir Belediyesi de bizlere desteklerini sunuyor” diye konuştu.


Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *