31 Mart 2024, Giresun – 10.03.2024 tarihinden bu yana Bulancak-Piraziz ilçe kıyı sahilindeki köpek katliamının aydınlatılması için verilen mücadele sonucu, nihayet Giresun Valiliği soruşturma başlatıldığını kamuoyuna duyurdu. Hak savunucuları soruşturmanın etkin yürütülmesi ve takipsizlik kararı verilmemesi için davanın peşini bırakmayarak bu hafta da ölü olay yerinde “adalet nöbeti”ndeydiler. Adalet Nöbeti bir kez daha Bulancak Haber’den Mehmet Yaşar’ın canlı yayını ve Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi sosyal medya paylaşımları ile kamuoyuyla paylaşıldı.
Olay yerinde basın açıklamasında bulunan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi gönüllüsü Nihal Memiş Dizdar, hem yerel seçimler öncesi seçmenlere çağrı yaptı, hem de hayvan hakları mücadelesinin güncel durumu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dizdar, özellikle tarikatlara yakın duran ve onlardan oy devşirme umudu ile sokakta yaşayan hayvanları hedef göstererek bir yandan da dev barınak ihaleleri ile rant hesapları yapan partilere oy verilmemesi çağrısı yaptı. AKP ve son zamanlarda siyaset sahnesini meşgul eden Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisi gibi küçük partilerin, medyayı tetikçi olarak kullanarak nefret politikalarını yaydığını belirtti. Yüzyıllardır yaşamın bir parçası olarak insanlarla birlikte yaşayan, mahalle sakini sokak köpeklerinin dev barınaklara hapsedilmesine ve katledilmesine asla izin vermeyeceklerinin altını çizerek siyasilere seslendi: “Kimse bizi ‘doğal yaşam alanıi yalanıyla kandırdığını zannetmesin, biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Barınağın iyisi, güzeli, uygar olanı yoktur, olamaz; barınaklar ölüm kampıdır. Belediyelere telefon açarak ‘alın bunu barınağa’ diyen tüm vatandaşların da bu ölümlerde sorumluluğu vardır.
Türkiye’de ‘başıboş köpek problemi’ değil ‘başıboş siyasetçi’ problemi vardır. 20 yıldır kısırlaştırma görevini yapmayan belediyeleri göreve davet ediyor; nüfusa bakılmaksızın her ilçede kısırlaştırma ve ilkyardım üniteleri kurarak, hem etik hem bilimsel hem de az maliyetli bu tek çözümü uygulamaya yani göreve davet ediyoruz.”
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin hayvan hakları mücadelesine toplumdaki genel bakışla ilgili değerlendirmesinde ise şu ifadeler dikkat çekti: “Ezberlenmiş cümleler var bu toplumda, ‘İnsanın değeri yok ki hayvanın olsun’ deniyor. Bu ülkede ne cinayetler soruşturulmadı, buna mı sıra gelecek, diyenler iğneyi başkalarına, çuvaldızı önce kendilerine batırmalılar. Neden bu mücadele alanında hep birlikte değiliz? İşte sırf bu yüzden soruşturulmuyor cinayetler, bu yüzden ülkemiz bu halde. Ama aydınlık, devrimci insanlarımız da var; buradayız ve hep burada olacağız, hiçbir yere gitmiyoruz. Filistin’deki savaşı neden durdurmuyorsunuz, diye bizleri eleştirenler var. Bizler hayvanlar için de, tüm insanlar için de doğa için de kesişimsel mücadele veriyoruz. Başka coğrafyalardaki savaşa tepki gösterebiliriz ama durdurma etkimiz olamıyor. Fakat bu ülkenin insanları olarak burada söz sahibiyiz; öldürülen kadınlara, öldürülüp denizlere atılan hayvanlara karşı da dimdik buradayız, herkesin de buna ses çıkarması gerekir, bu mücadeleyi tüm hak savunucuları ile büyütmemiz gerekiyor.”
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun yetersiz olduğunu belirten Dizdar, yatarı olan cezaların alt sınırının 3 yıl olduğunu ve katillerin, tecavüzcülerin aramıza geri salındığına dikkat çekti. Şila davasındaki kazanımı işaret ederek, failin hapse girmesinde tüm hak savunucularının, gönüllülerin ve özellikle baroların Hayvan Hakları Komisyonunda gönüllü avukatların mücadelesinin etkisi olduğunu, benzer kazanımların duruşmaların takibi ve daha büyük bir mücadele ile mümkün olduğunu belirtti.
Dizdar, insanlık tarihi boyunca kadınların, siyahilerin hak mücadelelerini ve kazanımlarını örnek göstererek hayvan hakları mücadelesinin de asla sönümlenmeyeceğini, önünde sonunda mutlaka kazanımlar sağlandığını ve sağlanacağını ekledi. Bu bağlamda verilen mücadeleyi nafile çaba olarak gören tüm yurttaşlara seslendi; herkesi sosyal medya hesaplarından umutsuzluk yaymaya son vermeye, harekete geçerek adaletten yana mücadeleye omuz vermeye davet etti.
Adalet Nöbeti’nde yer alan HAYKONFED Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir de, tüm gönüllülerin çabası ile Giresun Valiliği’ne ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçelerin işleme alındığını, soruşturma başlatıldığını duyurdu. 30.03.2024 tarihinde Bulancak Savcılığı’na gittiğini, Piraziz ve Bulancak Kaymakamlığı’nda olayla ilgili dosyaların da birleştirilerek soruşturmaya dahil edildiğini de teyit ettiğini belirtti. Giresun’da bu konuyla ilgili ve diğer ihlallerle ilgili yürütülen hayvan hakları mücadelesinin, eylemlerle birlikte hukuki mücadele ve takibinin tüm ülkeye örnek olması gerektiğini, birlikte dayanışma ile kazanımların mümkün olduğunu vurgulayarak tüm yurttaşları bu dayanışmaya katılmaya davet etti.