İstanbul
Parçalı az bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8609 %0.2
37,2521 %-0.26
101.930,90 %-2.596
3.228,24 0,39
Ara
Muhalif. HABERLER Prof. Dr. Tüysüz’den depreme karşı reçete

Prof. Dr. Tüysüz’den depreme karşı reçete

Prof. Dr. Tüysüz’den depreme karşı reçete

Okunma Süresi: 3 dk

Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 1999 depremlerinin milat olmadığını kısa sürede unutulduğunu söyleyerek, “Depreme hazırlıkta maalesef sınıfta kalmış bir ülkeyiz 24 senedir yol haritası çiziyoruz artık biraz da adım atalım. Yeteri kadar yol haritası çizdik. Bu yol aşılmaz değil. Yeter ki kararlı olalım” dedi.

İZMİR (İGFA) - İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yeniliğe Davet” sloganıyla tüm Türkiye’yi geleceği inşa etmeye çağıran İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü günü Özlem Gürses’in sunumuyla ve “Doğamıza Davet” temasıyla devam etti. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) programda konuşan İstanbul Üniversitesi’nden Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Deprem ve Türkiye: Afetlerden Kurtulmak Mümkün Mü?” başlığı altında önemli bilgiler verdi. “Deprem olmasının şaşırtacak bir durumu yok” Tüysüz, “Ülkemiz aşağı yukarı 10-15 milyon yıldan bu yana şiddetli depremlerle sarsılıyor. Bunun nedeni Arap Yarımadası’nın senede 1 buçuk 2 santimetre civarında üzerimize doğru ilerlemesidir. Eğer böyle bir ilerleme olmasaydı Türkiye belki deprem ülkesi olmayacaktı. Ülkemizde Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı var. Bunlar haricinde 485 bilinen belki de o kadar bilinmeyen diri fay var. Deprem olmasının şaşırtacak bir durumu yok. Bunların hepsi bilinen, beklenen depremlerdir” açıklamasında bulundu. “1999 depremleri milat falan olmadı kısa sürede unuttuk” Tüysüz, “1999 depremleri Türkiye’de milat oldu denilen depremlerdir. Maalesef milat falan olmadı, kısa sürede unuttuk. 1999 depremlerinin olacağı 1980’li yıllardan bu yana belliydi. 1939’da Erzincan’da büyük bir deprem olmuştu arkasından 7 büyük deprem oldu. Ve hala İstanbul’da büyük bir deprem bekliyoruz. Dolayısıyla depremleri bilmiyor değiliz. 6 Şubat depremleri de bilinen, beklenen depremlerdi. 2012’de Gaziantep’te deprem konulu bir konferans vardı. 7,7’lik bir deprem beklendiğini söyledim. Nitekim aradan 11 sene geçti; büyük bir deprem yaşadık. Bütün bunlara karşılık acaba depreme hazırlıkta ne yaptık? Depreme hazırlıkta maalesef sınıfta kalmış bir ülkeyiz. Bir şey yapmadık. Yapılan şeyler var ama yapılması gerekenlerin yanında son derece kısıtlıdır. En fazla yaptığımız şey bilim kurulu oluşturmak, raporlar hazırlamak ve bu raporları toplay ıp rafa kaldırmak” dedi. “Yeteri kadar yol haritası çizdik” Afetlerin ardından yürütülen çalışmaları değerlendiren Tüysüz, “24 senedir yol haritası çiziyoruz artık biraz da adım atalım. Yeteri kadar yol haritası çizdik. Biz siyaset isterse her şeyi yapar diye düşünüyoruz. Toplumun da çok talepkar olmadığı kanaatimi de belirtmek isterim. Toplumun da bu bozuk düzenden çıkarı var. Depreme dayanıklı bir yapı yapacaksanız biraz daha fazla para harcamak, kurallara uymak zorundasınız. Önemli bir eksiklik de eğitim eksikliğidir. Yolumuz çok uzun. Yeter ki kararlı olalım. Bu yol aşılmaz değildir. Ama bugünkü gibi gidersek bundan sonra da aynı felaketleri yaşayacağımızı çok net bir şekilde söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *