Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962'de Adıyaman'da doğmuş, Türkmen kökenli bir ailenin çocuğudur. Türk sinema, medya ve siyaset alanlarında tanınan çok yönlü bir isim olan Önder, yönetmenlik, senaristlik, oyunculuk ve gazetecilik gibi alanlarda eserler vermiştir. Ayrıca uzun yıllardır aktif siyasette de yer almaktadır.
Eğitim ve gençlik yılları
Önder’in babası Ziya Önder, 1960'lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi'nin Adıyaman’daki kurucularından ve il başkanlarından biriydi. Sırrı Süreyya Önder, babasını küçük yaşta kaybettikten sonra ailesiyle birlikte dedesinin yanına taşındı. Genç yaşlarda çeşitli işlerde çalışarak ailesine destek oldu. Adıyaman Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdi ancak 12 Eylül darbesi sırasında siyasi faaliyetleri nedeniyle eğitimine ara verdi.
Cezaevi süreci
1980 yılında, Maraş Katliamı'nı protesto etmek için gözaltına alınan Önder, 12 yıl hapis cezası aldı. Bu süreçte, yedi yıl boyunca Mamak, Ulucanlar ve Haymana cezaevlerinde kaldı ve açlık grevlerine katıldı. Bu dönemde yazmaya devam etti.
Sinema kariyeri
Tahliye olduktan sonra inşaat işçiliği, şoförlük ve yurtdışında çeşitli işlerde çalışan Önder, 2003’te sinemaya yöneldi. İlk yönetmenlik deneyimini, "Beynelmilel" filmiyle kazandı. Film, Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Film ödülünü aldı. Daha sonra "O... Çocukları", "F Tipi Film" ve "İtirazım Var" gibi yapımlarda senarist, yönetmen ve oyuncu olarak görev aldı.
Siyasi kariyeri
2011 yılında, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun (BDP destekli bağımsızlar) İstanbul 2. bölge adayı olarak milletvekili seçilen Önder, daha sonra HDP’ye katıldı. 2014 yerel seçimlerinde, HDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ancak kazanamadı. 2015'te Ankara’dan HDP milletvekili seçildi. 2023 seçimlerinde ise DEM Parti’den İstanbul milletvekili olarak TBMM Başkanvekili olarak görev yapmaya başladı.
Çözüm süreci ve Gezi protestoları
2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci'nde HDP heyetinin bir parçası olarak, İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmelere katıldı. Aynı dönemde, Gezi Parkı eylemlerinde de aktif rol aldı ve eylemler sırasında biber gazı kapsülüyle yaralandı. 2013'te yaptığı Newroz konuşması nedeniyle 2018’de “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla 43 ay hapis cezası aldı. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 2019’daki ifade özgürlüğü ihlali kararından sonra tahliye edildi.