İstanbul
Rain and snow
1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4592 %0.37
38,1983 %-0.2
96.213,32 %-0.333
3.438,13 0,27
Ara
Muhalif. HABERLER Suna’nın Kızları’ndan deprem bölgesine “Çocuk Yaşam Merkezleri”

Suna’nın Kızları’ndan deprem bölgesine “Çocuk Yaşam Merkezleri”

Suna’nın Kızları’ndan deprem bölgesine “Çocuk Yaşam Merkezleri”

Okunma Süresi: 4 dk

Suna’nın Kızları, deprem bölgesinde 12-18 yaş aralığındaki çocukların iyi olma hallerini gözeten ve akranları ile zaman geçirmelerini destekleyen güvenli alanlar oluşturmak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde kurulan Çocuk Yaşam Merkezleri ile faaliyetlerine hızla devam ediyor. İlki Kahramanmaraş Pazarcık’ta Nisan ayında kurulan merkezlerin ikincisi Hatay Antakya’da Koç Topluluğu Umut Kent içerisinde Mayıs ayında kuruldu.  

Suna’nın Kızları Genel Koordinatörü Burcu Gündüz Maşalacı, çalışmalara ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Çocuk Yaşam Merkezlerimizde uyguladığımız programlar, yönetişim yapısı ve mekânlar, Suna’nın Kızları topluluklarının oluşturduğu mahalle ve akran temelli modeller ve kız çocuk odaklı tasarım ilkeleri temel alınarak tasarlandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde oluşturduğumuz toplum temelli sosyal hizmetler modeliyle çocukların gündemini onlar için belirlemek yerine, çocukların güncel ihtiyaçları ve gündemlerini ifade edebilecekleri destekleyici ve güvenli alanlar oluşturarak bu ihtiyaçları karşılamak üzere çalışıyoruz. Bu alanların kız çocukların özgün ihtiyaçlarını merkeze alan programlar ve hizmetler sağlamasını hedefliyoruz.” 

Sosyalleşmek kadar kendi başına kalmak da önemli bir ihtiyaç

Depremden etkilenen bölgelerde çocukların gelişimleri için güvenli ve destekleyici alanlar kurmak ve yeniden yapılanma sürecinde kız çocukların özgün ihtiyaçları başta olmak üzere tüm çocukların ihtiyaçlarının gözetilmesini sağlamak amacıyla kurulan Çocuk Yaşam Merkezleri’nde, çok amaçlı salon ve atölyenin yanı sıra, çocukların psikolog desteğine erişebilecekleri bir görüşme odası, kendi başlarına zaman geçirebilmelerini sağlayan sakin oda ve akranlarıyla sosyalleşebilecekleri kafeterya yer alıyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde yürütülen Çocuk Yaşam Merkezleri’nden, içerisinde bulundukları konteyner kentlerde yaşayan 12-18 yaş aralığındaki tüm çocuklar başvuru yaparak faydalanabiliyor. Çocukların fiziksel ve duygusal iyi olma hallerini destekleyen programların uygulandığı Çocuk Yaşam Merkezleri’ne bir yetişkin eşliğinde gelip kaydolan çocuklar, önce 10 günlük Suna’nın Kızları Esenlik Programı’nı tamamlıyor, ardından da kendi ilgi ve isteklerine göre belirlenen aktivitelere ve atölyelere katılıyorlar.

Esenlik Programı’nın başında birlikte yaşamaya ve öğrenmeye dair topluluk anlaşmaları yapan çocuklar, topluluk kurallarını kendileri belirliyor. Esenlik Programı’nın ardından çocuklar haftalık düzenlenen topluluk saatlerinde ortak alanları aynı anda kaç kişinin kaç saat kullanabileceğinden, hangi atölyelerin devam edip etmeyeceğine kadar, merkezin işleyişine dair birçok konuda karar alıyor.   

Programın ardındaki kolektif güç 

Suna’nın Kızları’na bu yolculukta, çocukların fiziksel ve duygusal iyi olma halini destekleyecek programları, atölye ve etkinlikleri geliştirip uygulayan 31 sivil toplum kuruluşundan oluşan çözüm ve destek toplulukları paydaşları destek oluyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde yürütülen Çocuk Yaşam Merkezleri’nde, Suna’nın Kızları’nın Mahalle Odaklı Çözüm Topluluğu tarafından geliştirilmiş bir model uygulanıyor. Bu modelin işleyişi ve içeriği Kız Çocuk Odaklı Tasarım Destek Topluluğu ve Kız Çocuk Çözüm Topluluğu’nun katkıları ile şekilleniyor. Bu modelin içerisinde yer alan ve çocuklar ile birlikte çocukların isteklerine, beklentilerine göre şekillenen atölye ve programları ise şimdiye kadar geliştiren ve uygulayan topluluk paydaşları; Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi (BoMoVu), İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, Bağ Derneği ve Şehir Dedektifi.

Çocuk Yaşam Merkezlerini kullanan çocuklar deneyimlerini anlatıyor 

Hülya A., 14 yaşında: “Çok sessiz bir insandım ve hiç konuşmayı sevmeyen bir insandım. Buraya geldiğimizde   hep duygularımızı anlatıyoruz, düşüncelerimizi… Ondan sonra konuşkan bir insan oldum ve beni değiştirdi.”  

İpek S., 14 yaşında: “Önceden konteyner içinde çok sıkılıyordum. Sosyal medyada dolaşıyordum. Dışarı çıkıp oturuyordum eli boş boş. Sadece bir tane arkadaşım vardı. Şu anda yirmiye yakın arkadaşım var. Ben Çocuk Yaşam Merkezi'nde mutlu, güzel ve eğlenceli hissediyorum.”

Necdet Kaan B., 13 yaşında: “Sabah kalktığımda buraya gelmek için can atıyorum. En çok sakin odayı seviyorum. Çünkü arkadaşımla beraber burada konuşuyoruz. Ders çalışabiliyoruz. Sakin odada tabletler var. Onlarla oyunlar oynayabiliyoruz. Araştırmalarımızı yapabiliyoruz. Kitap okuyabiliyoruz. Medya ve gazetecilik atölyesine katıldıktan sonra arkadaşlarımla işte gazete çıkardık. Bu gazeteyi çıkardıktan sonra büyüyünce gazeteci olabileceğime karar verdim.”

Duru Ş., 14 yaşında: “Şey diyorlar bize. Burası sizin. Hani siz kuralları koyacaksınız. Burada çok fazla düşünceye önem veriliyor. Bu çok hoşuna gidiyor insanın.  Psikolojik olarak çok iyi geldi bence. Değerli hissettiriyor. Burası bana özgürlüğü ifade ediyor. Sanki bir otobüsün içindeymişim de dünyayı geziyormuşum gibi yani. “

Elifnaz U., 13 yaşında: “En çok hiphop atölyesini sevdim çünkü eh hiphop dansı yapmayı seviyorum ve dinlemeyi de seviyorum” 

Songül B., 13 yaşında: “Buradayken kendimi aslında başka bir dünyada gibi hissediyorum. Işıl ışıl bir dünya var burada sanki. Burada kendimi meraklı hissediyorum. Sonra eğlenceli, mutlu, neşeli. Kendimi daha fazla işte enerjik hissetmeye başladım. Mutlu hissetmeye Başladım. Depremi unutturdu diyebilirim.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *