İstanbul
Hafif kar yağışlı
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4984 %0.49
38,2035 %-0.17
99.155,99 %2.202
3.446,71 0,52
Ara
Muhalif. HABERLER Zayıf, ince belli, uzun, renkli gözlü ve sürekli topuklu ayakkabı giyiyor. Barbie, çocuklarda fiziksel ve ruhsal sorunlara neden oluyor

Zayıf, ince belli, uzun, renkli gözlü ve sürekli topuklu ayakkabı giyiyor. Barbie, çocuklarda fiziksel ve ruhsal sorunlara neden oluyor

Zayıf, ince belli, uzun, renkli gözlü ve sürekli topuklu ayakkabı giyiyor. Barbie, çocuklarda fiziksel ve ruhsal sorunlara neden oluyor

Okunma Süresi: 4 dk

Çoğu kız çocuğunun oynadığı Barbie bebeklerin, çocukların beden imajlarında ciddi bozulmaya neden olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Barbie özelliklerinin özellikle kız çocukları tarafından fazlaca benimsendiğini belirtiyor. Barbie Bebek Sendromu’nun yeme bozuklukları ve depresyon gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla görülebileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, günümüzde yetişkinler arasında da  bu sendromun karşımıza çıktığının altını çiziyor. Kız çocuklarının zayıf kadınların daha başarılı olacağını ve daha çok sevileceğini düşündüklerini söyleyen Demir, Barbie görünümünün gerçekçi olmadığını fark etmenin önemli olduğuna vurgu yapıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, son dönemde sinema filmiyle yeniden gündeme gelen Barbie Bebek Sendromu hakkında açıklamalarda bulundu.

Barbie, kız çocuklarının beden imajını etkiledi

Çocukluk döneminde çoğu çocuğun istisnasız oyuncağı olan Barbie’den adını alan ‘Barbie Bebek Sendromu’nun son günlerde yeniden gündemimizde olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Barbie’nin üretici firması 1959 yılında bu oyuncak bebeği piyasaya sürdüğünde, ‘beden imajı’ henüz gündemde olmayan bir kavramdı. Özellikle Amerika’nın büyüyen ekonomik döneminde çocukların hayatına giren Barbie, kadınların dış görünüşlerine dair sosyal bir norm mesajı veriyordu. Zayıf, ince belli, uzun, beyaz tenli ve renkli gözlü olmak ve sürekli topuklu ayakkabı giymek özellikle kız çocukları tarafından fazlaca benimsenmeye başladı.” dedi.

Barbie, çocuklarda fiziksel ve ruhsal sorunlara neden oluyor

Günümüzde yapılan çalışmalarda bu bebeklerle oynamaya maruz kalan çocukların beden imajlarında ciddi düzeyde bozulmanın gerçekleştiğine vurgu yapan Demir, “Klinik ortama yansıyan kısmıyla yeme bozuklukları, beden algısı bozukluğu, depresyon, anksiyete bozukluklarına neden olabileceği gibi gündelik hayatta, mutsuzluk, içe kapanma, düşük özgüven, çeşitli sağlık sorunları gibi pek çok şekilde kendini gösteriyor. Çünkü Barbie’nin vücut ölçüleri gerçeğe uygun olmayan şekilde tasarlanmış. ‘Mükemmellik’ arayışı genç kızların arasında bebekken oynadıkları Barbie gibi olma arzusu ile yaygınlaşmaya başladı. Beraberinde üretici firma Barbie’nin pek çok farklı meslekten ve beden imajından oluşan versiyonunu üretti. En son ‘Down Sendromlu Barbie’nin piyasaya girmesiyle bu alanda geniş bir repertuar sunmakta diyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Sosyal medya etkisiyle yetişkinler arasında da devam eden bir durum

Barbie Bebek Sendromu’nun kadınlar arasında ince bel, uzun bacaklar gibi tipik mükemmel vücut ölçüleri ve güzellik anlayışı ile kendi bedenleriyle aşırı meşgul olma eğilimini ifade etiğine dikkat çeken Demir, “Bu sendrom, günümüzde hala mevcut. Bu durum sosyal medya ile de yaygınlaşıyor. Özellikle kadınların kusursuz görünme çabası ile sayısız estetik operasyon geçirmesi, fazlaca kozmetik tüketim içinde olması, güzellikleri ile farklı bir alanda ilerleyemeyecek düzeyde ilgilenmeleri hepimizin gözünün önünde olan, dikkat çekici bir durum. Eskiden sıklıkla ergenler arasında görülürken günümüzde yetişkinler arasında da  karşımıza çıktığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çocuklar, zayıf kadınların daha başarılı olacağını ve daha çok sevileceğini düşünüyor 

Barbie Bebek Sendromu’nun sadece beden algısını değiştirmekle kalmadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Yapılan araştırmalarda 5-8 yaş arasındaki kız çocuklarının yüzde 80’i, zayıf kadınların daha başarılı olacağını ve toplum tarafından daha çok sevileceğini düşündüklerini dile getiriyor.” dedi.

Barbie görünümünün gerçekçi olmadığını fark etmek önemli

“Son dönemde sinema ile gündeme gelmesiyle beraber de aslında bu dünyanın yapaylığına vurgu yapılıp, gerçek insan olarak dünyada yaşamaya dair bir pencere de açılmış gibi.” yorumunu yapan Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Her ne kadar Barbie Bebek Sendromu içinde olan kişi bu durumun farkında olmasa da mükemmel görünüm, mükemmel vücut ölçülerinin gerçekçi olmadığını fark etmek psikolojik sağlığımız açısından önemli. Gerçekçi olmayan pembe bir dünyada olmayı arzulamak yerine, gerçek dünyada gerçek ilişkiler kurmak, benlik değerimizi oluşturmak, hayatı sorgulamak, varoluşu keşfetmek ve Barbie figürünü kendimize göre özgün bir şekilde oluşturmak çok daha sağlıklı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *