İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7889 %0.01
37,3241 %-0.13
105.119,48 %1.08
3.213,30 -0,07
Ara
Muhalif. İŞ DÜNYASI Tıbbi cihazların yeni teknoloji olanları dışarıya, eskisi iç pazara veriliyor

Tıbbi cihazların yeni teknoloji olanları dışarıya, eskisi iç pazara veriliyor

İlaçtan sonra tıbbi cihaz sektöründen de “eski teknoloji” açıklamaları geldi. Yerli ve yabancı sektör temsilcileri, “Yeni cihazın maliyetini Türkiye kurtarmıyor. Yeniler ihraç ediliyor, eskiler iç pazara veriliyor” ifadelerini kullandılar.

Okunma Süresi: 4 dk

Yeni ilaçların yüzde 75’i Türkiye’ye girmiyor” haberinin ardından tıbbi cihaz sektöründen de “eski teknoloji” açıklamaları geldi. Yerli ve yabancı sektör temsilcileri, ithal ya da yerli fark etmeksizin Türkiye’nin tıbbi cihazda eski teknolojileri kullandığını ortaya koydu.

Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Tıbbi Malzeme İmalatçıları, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (ORDER) Başkanı Adem Uyanık, “Eucomed verileri son 10 yılda geliştirilen cihazların Türkiye pazarına girmediğini gösteriyor. Bunun nedeni Türkiye’de en büyük alıcı konumunda olan devletin fiyat politikası” dedi. SGK’nın sektör gerçeklerini göz ardı ederek tek tarafl ı fiyat tespit ettiğini ifade eden Uyanık, şöyle konuştu: “Türkiye’de Tıbbi Malzeme Fiyat Komisyonu adındaki oluşumda tek bir sektör temsilcisi yok. Biz bunu gerekli tüm kuruluşlara, kişilere ilettik ama ‘olmaz öyle şey’ diyorlar. Bir malı fiyatını benim adıma tespit ediyorsun. Tıbbi cihaz ciddi Ar-Ge yapan bir sektördür. Teknoloji sektörüdür ama ben ihraç ettiğim ürünü Türkiye’ye satamıyorum. Çünkü maliyeti kurtarmıyor.”

“Yeni teknolojiye adaptasyon yok”
Global cirosu 35 milyar dolar, Ar-Ge bütçesi ise 2,7 milyar dolar olan dünya medikal teknoloji devi Medtronic’in Türkiye, Batı Asya ve Levant Bölge Başkan Yardımcısı Ayhan Öztürk de Türkiye’nin büyüyen ama sıkıntılı bir pazar olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Başkanı da olan Öztürk, “TL’nin değer kaybetmesi pazarın sürdürülebilirliğini olumsuz etkiledi, diğer gelişmekte olan pazarlar arasında Türkiye’yi negatif ayrıştırdı. Hasta var, sağlık sistemi büyüyor ama TL’nin değersizleşmesi nedeniyle firmalar finansal açıdan zorlanıyorlar” dedi.

Globalde enflasyonun artması ve tıbbi cihazda hammadde maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle gelişen pazarların tıbbi cihaza erişiminin zorlaştığını vurgulayan Öztürk, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de tıbbi cihaz sektörünün büyüklüğü diğer gelişmekte olan ülkelerin de gerisinde. Çünkü Türkiye hastalık sonrasına odaklı bir sağlık pazarı. DMO, 90-120 gün vadede geri ödeme yapıyor olması, öngörülebilirliği artırması açısından olumlu bir durum. Ancak bazı sıkıntılar var. Örneğin şu anda her kalp piline aynı para ödeniyor. Her cihaz aynı değil. Biz son teknoloji ürünlerin Türkiye’ye adaptasyonu konusunda çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz.”

Yeni teknolojinin geri ödeme sistemine girmesinin kısıtlı olduğuna dikkat çeken Öztürk, bu nedenle bu cihazların Türkiye’ye büyük çapta adaptasyonu olmadığının altını çizdi. Öztürk, “A Tipi Başvuru deniliyor. Yani sıfır teknolojinin sisteme girme başvurusu. Bu başvurulara son dönemde geri dönüş yok. Bu nedenle adaptasyonda da sıkıntı var. Yeniler giremiyor” ifadelerini kullandı.

"Türkiye, maliyeti aşağı çekerek teknolojiyi değerlendiremiyor"
TOBB Türkiye Medikal Meclisi Başkanı Mete Özgürbüz, “İnovatif ürünü Türkiye’ye getirmek mümkün değil” sözleriyle tıbbi cihazda eski teknolojiye dikkat çekti. Özgürbüz, “Bu durum fiyat-kalite dengesinden kaynaklanıyor. SUT sistemi başlarda yerli üreticinin lehineydi. Yerliye de yabancıya da devlet aynı fiyatı veriyordu. Ancak SGK içinde üç-beş kişilik bir ekip şimdi bu fiyatlara karar veriyor. Oysa sağlık teknolojilerini değerlendirmek ayrı bir ihtisas gerektirir. SGK’daki ekipte bunu takip edemiyorlar. Fiyatı neye göre değerlendirdikleri belli değil” diye konuştu. Yeni teknolojiye ayrılan paranın aslında sağlık maliyetlerini aşağı çekecek etkiye sahip olduğunu ifade eden Özgürbüz, şöyle devam etti:

“Sağlık sisteminde maliyetleri aşağı çekecek teknolojiler geliştiriliyor ama Türkiye bunları değerlendiremiyor. Hastanın konforunun artmasından, sağlık turizminden yatış sürelerinin azalmasına kadar birçok alanı etkilemesi söz konusu. Ancak bunu anlamak için fiyat belirleme komitesinin multidisipliner olması gerekiyor. Yıllardır bunu düzeltin diyoruz sonuç yok. SGK’da bu işi bilen ekipler dağıtıldı. Sürekli yeni isimler geliyor, onlar da meseleye hakim değil. SGK, metal ile özel malzeme ürüne aynı fiyatı ödüyor. Böyle olunca ben neden inovatif ürünümü Türkiye’ye satayım? Tıbbi cihaz sektörünün ihracatının yüzde 80’ini inovatif, yeni teknoloji ürünler oluşturuyor. Benzer nedenlerden dolayı yabancı şirketler de yeni teknolojiyi Türkiye’ye vermiyor. Hayati ürünlerde bile aynı politika izleniyor. Örneğin Türkiye’de son teknoloji kalp pili yok. Eski nesil kalp pilleri var. Özel hastanelerin bazıları ancak yeni ürünleri Türkiye’deki hastalara sunabiliyor.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *