İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4896 %0.02
36,5996 %0.01
3.448.391 %0.985
3.064,36 0,36
Ara
MUHALIF GAZETECILIK İŞ DÜNYASI Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması gerçekleşti

Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması gerçekleşti

”Mutlak surette stratejik ürünlere; yumurtaya, yağlı tohumlara, baklagillere, şeker pancarına bitkisel üretimde ayrı bir ehemmiyet vermek, hayvansal üretimde de et, süt, yumurtaya destek olmak durumundayız” diyen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, ”Biz öncelikli olarak kendimiz için üreteceğiz, bu ülkede arz ile talebi birbirine yaklaştıracağız. Bu durum fiyat istikrarını da beraberinde getirecektir” sözlerine yer verdi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Mutlak surette stratejik ürünlere; yumurtaya, yağlı tohumlara, baklagillere, şeker pancarına bitkisel üretimde ayrı bir ehemmiyet vermek, hayvansal üretimde de et, süt, yumurtaya destek olmak durumundayız.” dedi.

Kirişci, Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda yaptığı konuşmada, etkinliğin geleneksel hale gelmesini, tarımın Davos’u olarak uluslararası bir hüviyet kazanmasını, her yıl bir tema alınıp Türkiye’nin bir tarım kentinde bu tür etkinliklerle kutlanmasını diledi.

2002 yılında TBMM’de milletvekili olarak göreve başladığı dönemde Ziraat Bankası’nın özelleştirme kapsamında olduğunu ifade eden Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o dönemde Başbakanlık görevindeyken dirayetli duruşunu bu konuda da gösterdiğini söyledi.

Kirişci, Ziraat Bankası’nın var oluşunun üzerine yüzyıllar eklenmesini, aziz üreticiler var olduğu sürece bankanın yaşamasını temenni ederek, “Tarımın stratejik bir sektör, en az bir savunma sanayi kadar bir ülke için vazgeçilmez ve milli güvenlik konusu olduğunu biz meslek insanları biliyorduk ama dünya önce salgın ve sonra RusyaUkrayna savaşı ile bunu müşahede etti. Keşke bu iki hadise de olmamış olsaydı. Bizim her yaşanandan mutlaka bir ders çıkarmamız, bunu yerine getirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Türkiye'nin 2002 ile bugünkü durumunu kıyaslayan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye iktidara geldiğimizde 65 milyon nüfus olan bir ülkeydi, bugün nüfusumuz 85 milyon. O gün (kişi başı) milli gelirimiz 3 bin 500 dolar mertebesindeydi, bugün 10 bin dolarlar mertebesinde. 85 milyonumuzun üzerine bugün ülkemizi güvenli liman olarak görüp bu ülkeyi geçici de olsa yer yurt edinenlerin sayısı 5 milyon, bunlara ilave 2002’de 15 milyon olan ülkemizi ziyaret edenlerin sayısı, salgın öncesindeki rakamlar esas alındığında 52 milyonlara kadar çıkmıştı, 6080 milyon olmaması için hiçbir sebep yok. Bu trend bizleri oraya taşıyacaktır.”

Kirişci, Türkiye’nin 30 milyar dolara dayanmış dış ticaretinin bulunduğunu, kendi ülkesindeki vatandaşlarını, geçici statüsündeki mültecileri, bu ülkeye gelen misafirleri ve ihracatıyla yurt dışındakileri doyuran bir üretici olduğunu anlatarak, “Ben bu eli öpülesi üreticilerimizin, tüm dünyadaki üreticilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü tebrik ediyorum.” dedi.

“Tarımsal destekler 30 milyar liraya dayandı”

Bakan Kirişci, tarımsal desteklere değinerek, 2002 yılında 1,8 milyar lira olan tarımsal desteklerin 30 milyar liraya dayandığını, bunun doğrudan destekler olduğunu, dolaylı olarak üretimin, miktar, kalite, kadın ve genç istihdamı ile ilgili sağlanan desteklerin Türkiye’de tarım sektörünü önemli düzeylere ulaştırdığını söyledi.

Türkiye’nin dünyadan kendini soyutlayabilecek durumda olmadığını aktaran Kirişci, tarımda kullanılan enerjinin, tarımsal ilaçların ithal edildiğini, neredeyse maliyetin yüzde 6570’ini oluşturan kısmının dışarıyla ilişkili olduğunu dile getirdi.

Bakan Kirişci, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülke olarak yürütmüş olduğumuz süreç yönetimi bütün yaşananlardan olabildiğince az etkilenen ülkeler statüsüne koydu. Özelikle de iki komşu ülkeden birini bir taraftar mantığıyla seçmek yerine, Cumhurbaşkanımız ‘her ikisi de komşumuz ve dost ülkelerdir’ yaklaşımını sergilediği için Rusya ve Ukrayna’dan sonra bu konuda en çok etkilenen 3. ülke olmaktan bizi kurtardı.” diye konuştu.

Kirişci, eğer üretilmezse, cepteki paranın alım gücünün sıfır, eldeki teknolojinin kabiliyetinin sıfır olduğunu belirterek, mutlaka üretmek durumunda olunduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin üretiminin odaklanacağı ilk noktanın, 85 milyon nüfus, bu ülkede bulunup beklentileri olanlar ve bu ülkeye misafir olarak davet edilenlerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu vurgulayan Kirişci, “Bitkisel üretim tarafında un, yağ, şeker, hayvansal üretim tarafında et, süt, yumurta gerçekten stratejik ürünlerdir. Mutlak surette stratejik ürünlere; yumurtaya, yağlı tohumlara, baklagillere, şeker pancarına bitkisel üretimde ayrı bir ehemmiyet vermek, hayvansal üretimde de et, süt, yumurtaya destek olmak durumundayız. Bunlara destek olduk, bu dönemde daha fazla destek olacağız.” şeklinde konuştu.

“Bu ülkede arz ile talebi birbirine yaklaştıracağız”

Kirişci, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kendilerine her konuda destek verdiğini ifade ederek, Bakan Nebati’nin yenilenebilir enerji ve GES’ler konusunda bakanlığın, üreticilerin önünü açacak adımlar attığını kaydetti.

Tarımda daha fazla dijitalleşmeye ihtiyacın olduğunu ve teknolojinin bu imkanı sağladığını aktaran Kirişci, bakanlık olarak dijitalleşmede daha büyük bir hız ve daha az prosedür olmasını sağlayacaklarını söyledi.

Kirişci, sundukları desteklerin sayıca biraz fazla olduğunu, bu desteklerde bir sadeleştirmeye gideceklerini anlatarak, aylık, dönemlik, sezonluk, üretim ve hasat dönemlerine denk gelen destekler sunacaklarını kaydetti.

Desteklemenin yönlendirici etkisinin olması gerektiğine işaret eden Kirişci, tarım sektörünün bu konuda en fazla olumsuz etkilenen sektör olduğunu dile getirdi.

Bakan Kirişci, arz ve talebin birbirine yaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Biz öncelikli olarak kendimiz için üreteceğiz, bu ülkede arz ile talebi birbirine yaklaştıracağız. Bu durum fiyat istikrarını da beraberinde getirecektir.” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *