Çin 1 Amerika 0
Rekabet her zaman iyidir!
Amerika’nın Çin ile kapışması bizim gibi ülkelerin hayrınadır.
Çok önceleri Amerika ile Çin arasında teknoloji savaşının yaşanacağını az çok bu köşeden yazdık. Çin gümbür gümbür geliyor. En son ABD Ticaret Bakanlığı (DOC) “güvenlik ve ekonomik rekabet” nedeniyle, gelişmiş yapay zekâ çiplerinin ve bu çiplerin üretiminde kullanılan bazı ekipman ve yazılımların ihracatını birçok ülkeye kısıtlamıştı. Hatta dost ve müttefik bildiğimiz Amerika, bizi de bu kısıtlama listesine aldı. Gerçi bu kısıtlamanın en büyük hedefi Çin’di!
Çin ise günler sonra karşılığını ‘’Deepseek’’ ile verdi. Hem de ne karşılık…
Maliyet avantajıyla öne çıkan, kısa sürede geliştirilen Çin menşeili yapay zekâ modeli Deepseek’in piyasaya çıkartılmasıyla teknoloji devi Amerikan firmaları büyük bir panik yaşadı!
Nasdaq sarsıldı. Nvidia, 600 Milyar dolar değer kaybetti. Kısacası Deepseek vurdu gol oldu…
Birçok teknoloji yatırımcıları, DeepSeek'in Google ve OpenAI ile neredeyse eşit bir yapay zekâ modelini yaklaşık 5 milyon dolar maliyetle, hızlıca piyasaya çıkarmasına akıl sır erdiremedi. Diğer yapay zekâ şirketleri ise aynı sonuçlar için milyarlarca dolar harcarken Çin bunu nasıl başardı?
Nicolas Chaillan Pentagon’dan istifa ederken aslında bu başarının tüyosunu vermişti. Kısacası Amerika yapay zekayı geliştirme konusunda etik, hantal, bürokratik ve gayri ciddi davranırken Çin’li şirketlerin Pekin hükümetinin direktifiyle çok hızlı hareket ettiğini, etik tartışmaları ve hukuki değerleri önemsemeden sonuç odaklı çalışmalar yürüttüğünü vurgulamıştı.
Çin daha gizli çalışmalarını ortaya çıkarmadı bile…
Çin ilerleyen yıllarda gizlediği çalışmaları piyasaya çıkardığında asıl patronun kim olduğunu da ilan etmiş olacak! Çinlileri hafife almayın! Müslüman’ın Kuran’ı, Hristiyan’ın İncil’i ve Yahudi’nin Tevrat’ı varsa. Çinlilerin ise meşhur 36 Hile kitabı vardır. Çinliler rakiplerini aldatmayı, fikirlerini ve teknolojilerini çalmayı dini bir emir gibi görürler. Bilge Kağan 1300 yıllık Orhun Kitabelerinde taşlara kazımış; “Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş.
Özgür Demirtaş Çin ekonomisini paramparça olarak tabir etse de Çinliler “Denizi geçebilmek için göğü aldat.” Sözünü yaşam felsefesi haline getiren bir millet…
Geleceği öngörmenin yolu bugün yaşanan gelişmeleri analiz etmekten geçer. Amerika ile Çin arasında savaşa varan büyük bir kapışma yaşanacak. Geleceğin en kaotik bölgeleri Pasifik ve Latin Amerika olacak. Tüm dünya ülkeleri için ‘’Teknoloji bağımsızlığı’’ ulusal bir mesele haline gelecek. Teknoloji kabiliyeti olmayan milletlerin geleceği çok parlak olmayacak.
Türkiye, Çin ve Amerika rekabetinden payına düşen fırsatları alabilecek mi?
Türkiye geçen yıl Uluslararası Yapay Zekâ Endeksi’nde 160 ülke arasından 47‘nci sıradaydı. Yapay zekâ konusunda potansiyeli olan ülkeler arasındayız. 0-24 yaş arası 31 Milyon genç nüfusa sahibiz. Sonuç olarak biz gençleri üreteci mi yoksa son kullanıcı mı yapacağız? Gençlerimiz Türkiye’de mi başarı hikayesi yazacak yoksa beyin göçüyle başka ülkelerin insan kaynağı mı haline gelecek?
Bu soruyu birileri kendilerine sormalı ve cevabını insanımızla paylaşmalı…
