İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9505 %0.03
37,4282 %0.2
97.800,01 %-0.446
3.310,91 0,75
Ara

Apo Büyük Kürdistan’a Karşı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Apo Büyük Kürdistan’a Karşı

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın DEM Partili milletvekili yeğeni Ömer Öcalan ilginç açıklamalar yaptı. Kuzey Irak’ın merkezi Erbil’den yayın yapan Rudaw TV’ye konuşan Öcalan, amcasının hem Büyük Kürdistan projesine karşı olduğunu hem de bir çözümün Türkiye’yi bölgenin rol modeli ülke haline getireceğini söyledi.

Sizlere bu uzun söyleşiyi özetlemeye çalışacağım. Öcalan Rudaw TV Diyarbakır muhabiri Maşallah Dekak’la söyleşisine, amcasını İmralı Adası’nda ziyaret ettiğinde gayet sağlıklı gördüğünü söyleyerek başladı. Muhabir Dekak’ın, “Kamuoyunun merak ettiği ve konuştuğunuz bazı şeyler nelerdi?” sorusuna Ömer Öcalan şöyle cevap veriyor:

“Aslında bazı konularda spekülasyon yapıldı. Eş Başkanımız (DEM Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları) da Gazze’den bahsetti. Türk medyası bu sözü çarpıttı. Ama Sayın Öcalan şunu söylemişti: ‘Kürt meselesi çözülürse, Ortadoğu meselesi çözülürse Ortadoğu’nun önü aydınlanır. Ama Kürt ve Kürdistan meselesi çözülmezse ve Ortadoğu meselesi çözülmezse, şimdi bir Gazze var, bu elli Gazze olur. Bağdat’tan Şam’a, Şam’dan Musul’a, Musul’dan Erbil’e... Türkiye de Ortadoğu’da, Kürdistan da Ortadoğu’da. Şimdi bir Gazze var, toplumsal çözüm olmazsa bu bir Gazze elli Gazze olur.’”

 Dekak’ın, “Türkiye de dahil mi?” sorusuna Öcalan şöyle cevap veriyor:

“Elbette.”

Ardından Dekak’tan şöyle bir soru geliyor:

“Öcalan bir görüşmesinde özgürlük kadar güvenliğin de önemli olduğunu söylüyor. Bu bir şifre mi? Bunu konuştunuz mu?”

Öcalan: “Son zamanlarda bu medyada konuşuldu. Bizimle bu konu konuşulmadı. Sayın Öcalan çözüm için şunu söylemişti: ‘Ben yakalandığımda çözüm için hizmete hazır olduğumu söylemiştim. Uçakta da söylemiştim, 2000’de de söylemiştim. Ama bazıları bunu tersine çevirdi. Öcalan kendini kurtarmak için bunları söylüyor, dediler. Ama şimdi 2024 ve hala bu mesele var. Bu mesele 2000’de çözülmeliydi ama maalesef hala çözülmedi.’ Ortadoğu için de ilginç şeyler söyledi. Türkiye kendini çözüm için hazırlamazsa gelecekte Suriye, Irak, İran için uluslararası güçlerin bir çok planı var dedi. Buralarda devlet ilan edilmesi ihtimali de var. “

Dedak: “Yani Kürtler devlet mi ilan edecek?”

ÖCALAN:”Yani bu söylendi.Kürt meselesini söylemedi ama kendiliğinden anlaşılıyor. Her şeyi tek tek açıklamama gerek yok. Bu, büyük bir savaşın başlangıcı olabilir. Bu yüzden çözümün temeli tartışıldı. Dekak’ın,” Öcalan, bir ateş kes (silah bırakma) çağırısı yaparsa PKK ya da Kandil’in Öcalan’ın çağırısına uyacağına inanıyor musunuz?” sorusuna Ömer Öcalan’ın cevabı şöyle oluyor:

“Bu sorunun cevabı bende olmayabilir. Ama takip ettiğim kadarıyla bir çok KCK yetkilisi, PKK yöneticisi şimdiye kadar bu sürece ve Sayın Öcalan’la görüşmeye destek verdiler. Hatta olumsuz bir şey söylediklerini duymadım. Ama şu da var: Bir şeyden sonuç almak istiyorsanız onun temelini hazırlamanız lazım. Ciddi ve samimi bir çözüm olursa her şey çözülür. 40-50 yıl önce silah alıp silahlı mücadeleye başlayan insanlar bir şeylerin neticesinde bunu yaptılar. Şimdiye kadar onbinlerce insan yaşamını yitirdi. Temelin hazırlanması gerekiyor. Büyük bir ciddiyet ve güvenle herkesin heybesini boşaltması gerekiyor. Bu mesele çözülmezse bugün PKK’dır, KCK’dır, yarın başka bir şeyin ortaya çıkması ihtimali var. Bu yüzden gerçek bir çözüm gerekiyor.”

Dekak burada şu soruyu soruyor:

“Öcalan’ın yeni dönem için, çözüm için bir projesi var mı?”

Ömer Öcalan’ın yanıtı:”Kürtler Araplarla, Farslarla, Türklerle nasıl yaşayacak? Bunun formülü tartışıldı. Dedi Ki:’Türkiye bu meseleyi çözerse bu ülkede model olur. Bu mesele çözülmezse Türkiye devleti Anadolu’ya çekilir ve orada cehennemi yaşar. Söylediklerim kayıt altına alınmıştır. “

Dedak soruyor:”Bu süreçte Federal Kürdistan Bölgesi’nin rolünü nasıl görüyorsunuz?”

Ömer Öcalan Yanıtlıyor:”Kürtler yüz yıl önceki Kürtler değil. Güney Kürdistan’ı hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Mesud Barzani ve Sayın General Mazlum’un (Abdi) görüşmesi hepimizi heyecanlandırdı. Bu görüşmeye değer veriyoruz. Partiler üstü bir mekanizma olmalı. Elbette PDK,KYB, DEM Parti, silahlı mücadeleyi yürüten PKK var. Küçük partiler var. Bu partilerin üzerinde bir sistem, bir mekanizma olması gerekiyor. Şimdi Güney Kürdistan’ın Rojava konusundaki duruş ve açıklamalarını desteklememiz lazım. Rojava ve Güney Kürdistan arasındaki bu ilişkinin devam etmesi lazım. Asimilasyon, eritme, ezme politikaları iflas etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu paradigmasını değiştirmesi lazım.”

Dedak’tan son soru geliyor:”DEM Parti olarak Kürdistan Bölgesi yönetimiyle görüşmeyi düşünüyor musunuz?”

Ömer Öcalan cevap veriyor:”Ben DEM Parti Genel Meclisi’nde değilim. Ama ihtiyaç olduğunu görüyorum. Şimdi Güney Kürdistan için de bazı görüşmeler ve ziyaretler yapılmalı. Kurumların ziyaretleri önemli ama Başkan Mesud Barzani’ye düşen büyük bir rol var. O da rolünü oynamalı. Sadece parti ve örgüt yaklaşımıyla hareket etmeyelim. Tüm Kürdistan’ın çıkarı için Kürtler rol sahibidir. Sayın Öcalan görüşmesinde şunları da söyledi: ‘Ortadoğu’da enerji ve potansiyel sahibi olanlar Kürtlerdir. Diğerleri bu yüzyıl içinde enerjilerini, moral ve motivasyonlarını kaybettiler. Ortadoğu’da yeni bir sistem kurabilecek olanlar Kürtlerdir. Kendileriyle birlikte diğer halkları, diğer milletleri de kaldırabilirler. Bu potansiyel Kürtlerde var.’”

Söyleşi böyle. Ömer Öcalan sürekli bir çözümden söz ediyor, ancak çözümün içeriğiyle ilgili somut bir söz söylemiyor. Tıpkı iktidar kanadının sözcülerinin yaptıkları gibi. Top çevirmekle yetiniyorlar. Dillerinin altındaki baklayı çıkarsalar da anlasak. Ama bakla hala dil altında...

Anladığım kadarıyla Abdullah Öcalan, enderun ve Mülkiye eğitimini akılda tutarak Ankara’nın suyuna gitmeyi tercih etmiş. Gene anladığım kadarıyla Suriye,’de de Irak’ta olduğu gibi küçük bir Kürt bölgesi kurulacak. Yarın belki İran’da. Yani Ortadoğu’daki Kürtler’in, yaşadıkları ülkelerin bünyesinde özerk  bölgelere yerleştirilmesi planı hayata geçirilmek isteniyor. Böl ve yönet stratejisi büyük devletlerin en tercih ettikleri yöntemdir. Hepsini bir arada tutarsan günün birinde hep beraber sana baş kaldırabilirler. Ama küçük bölgelerde idare edilmelerinden, gerektiğinde de birbirlerine düşürülmelerinden daha kolayı ne var?

Şimdi anlıyorum Türkiye uzmanı bir Amerikalı profesörün bana yıllar önce söylediğinin anlamını. Mealen şöyle demişti: “Ortadoğu’da hangi Kürtler’le, İran’dakilerle, Suriye’dekilerle, Irak’dakilerle mi Kürdistan kurulacak? Hiç biri birbirinden hoşlanmaz ki. Nasıl devlet kuracaklar?” Bilmem, anlatabildim mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *