İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,5014 %0.06
36,6793 %0.24
3.533.750 %2.973
3.076,93 0,08
Ara
MUHALIF GAZETECILIK KÜLTÜR SANAT 28 yıl olmuş Rıfat Ilgaz aramızdan ayrılalı

28 yıl olmuş Rıfat Ilgaz aramızdan ayrılalı

Öğretmen, şair, yazar ve aydın Rıfat Ilgaz’ı aramızdan ayrılışının 28.yılında saygı ve özlemle anıyoruz.

HABER: Emel Seçen (Muhalif Kültür Sanat Servisi)

YOKLAMA DEFTERİNDEN TANIMADIM SİZİ …

Kurutuluş Savaşı içinde doğdu, Cumhuriyeti gördü. Cehalet ile savaştı. 

İlkokulu, ileride “Ne iyi etmiş de anam beni bu cana yakın memlekette doğurmuş!” diyeceği Cide’de, ortaokulu yatılı olarak Kastamonu Muallim Mektebinde tamamladı. Babası Hüseyin Vehbi Bey, gemi kâtipliği ve Düyun-ı Umumiye’de memurluk yapıyordu. Çok genç yaşta babasını kaybetti, 1931 tarihinde Bolu Maarif Müdürlüğünce ilk görev yeri olacak, Gerede’ye atandı. Daha sonra sırası ile Akçakoca, Hendek ve Düzce arasında bir köy olan Gümüşova’da görev yaptı. Aynı yıllarda kendisi gibi öğretmen olan Nuriye Hanım ile evliliğini yaptı, bir yıl sonra Gönül adında bir kızı oldu. 1933 tarihinde askerde iken eşinden ayrıldı.

1934’te soyadı kanunu ile Kastamonu’nun en yüce dağını, sevdiği şehir hep hatırlansın diye kendine aldı ve ILGAZ oldu. 1936-1938 tarihlerinde Gazi Eğitim Enstitüsünde okudu ve Adapazarı’na Türkçe öğretmeni olarak atandı. Verem rahatsızlığına yakalanan yazar, görevine ara vermek zorunda kalarak İstanbul’da Yakacık Sanatoryumu’nda tedavi gördü. Bu vesile ile 1939’da İstanbul Karagümrük Ortaokulunda görev yaptı. 

1939 tarihinde ikinci evliliğini Rikkat Hanım ile yaptı,1940’ta oğlu Aydın, 1946’da kızı Yıldız doğdu. Varlık, Ulus, gibi birçok gazetede çalıştı. Salah Birsel, Orhan Kemal, Sait Faik Abasıyanık, Cahit Irgat, Nazım Hikmet, Aziz Nesin ile çalıştı. 1943’de “Yarenlik” adlı ilk şiir kitabı yayınlandı. 1944’te yayınlanan ve yayınlandıktan 25 gün sonra toplatılan “Sınıf” adlı şiir kitabından dolayı 6 ay hapis yattı. Bu süreçte hastalığı kötüleşen Rıfat Ilgaz, aynı zamanda işini kaybetti. Yeninden İstanbul Validebağ Sanatoryumu’nda yattı.

Gerek maddi gerek manevi zorluklara rağmen toplumsal gerçeklik konusunda yazılarına ve çalışmalarına devam etti. Aziz Nesin ve Esat Adil gibi ile "Gerçek" gazetesini çıkardı, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ile “Marco Paşa” dergisini çıkardı. Turhan ve İlhan Selçuk ile de Dolmuş dergisinde çalıştı. 1952-1960'ta "Tan" gazetesinde düzeltmen, dizgici ve röportaj yazarı olarak çalışırken "Dolmuş" dergisinde "Stepne" takma adıyla "Hababam Sınıfı", "Bizim Koğuş" ve "Don Kişot" eserlerini halka sundu. Kendi hayatından da kesitlerin olduğu 1959’da kaleme aldığı 
"Hababam Sınıfı" kitabı, 1966'da oyunlaştırılarak Ulvi Uraz Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelendi. Oyun, 1969'da İstanbul Tiyatrosu'nda yeniden sahneye koyuldu ve 1975’te Ertem Eğilmez'in yönetmenliğinde beyaz perdeye geçirildi.

Basın Şeref Kartı'nı 1970'te alan, 1974'te emekli olup doğum yeri olan Cide'ye yerleşen Ilgaz, 12 Eylül 1980 darbesinde yeniden gözaltına alındı.

Rıfat Ilgaz, "Yıldız Karayel" adlı eseriyle 1982'de "Madaralı Roman Ödülü" ve "Orhan Kemal Roman Ödülünü", "Ocak Katırı Alagöz" ile de 1987'de "Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü"nü aldı.

Unutulmaz eserlere imza atan Ilgaz, 7 Temmuz 1993'te İstanbul'da vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.

ESERLERİNDEN BAZILARI:

Şiir: "Yaşadıkça", "Devam", "Üsküdar'da Sabah Oldu", "Soluk Soluğa", "Karakılçık", "Uzak Değil", "Güvercinim Uyur mu?", "Kulağımız Kirişte", "Çocuk Bahçesi (çocuk şiirleri)"

Hikâye: "Radarın Anahtarı", "Don Kişot İstanbul'da", "Kesmeli Bunları", "Al Atını", "Palavra", "Bunadı Bu Adam", "Tuh Sana", "Çalış Osman Çiftlik Senin", "Hababam Sınıfı Uyanıyor", "Hababam Sınıfı Baskında", "Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı"

Roman: "Hababam Sınıfı", "Bizim Koğuş", "Karadeniz'in Kıyıcığında", "Karartma Geceleri", "Meşrutiyet Kıraathanesi", "Apartman Çocukları", "Hoca Nasrettin ve Çömezleri"

Tiyatro: "Hababam Sınıfı", "Hababam Sınıfı Baskında", "Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı", "Çatal Mata Kaç Çatal", "Abbas Yola Giden"

Hatıra: "Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra", "Yokuş Yukarı", "Biz de Yaşadık"

Çocuk Edebiyatı: "Bacaksız Kamyon Sürücüsü", "Bacaksız Okulda", "Bacaksız Paralı Atlet", "Öksüz Civciv", "Küçükçekmece Okyanusu", "Cankurtaran Yılmaz", "Kumdan Betona"

ÇOCUKLARIM
Yoklama defterinden tanımadım sizi,
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Kendime göre karsılarken aksamı
Nane sekeri uzattı en tembeliniz
Götürmek istedi küfesinde
Elimdeki ıspanak demetini
En dalgını sınıfın
Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun
Palto ayakkabı yüzünden
Kiminiz limon satar balık pazarında
Kiminiz Tahtakale'de çaycılık eder
Biz inceleye duralım aç tavuk hesabi
Tereyağındaki vitamini
Kalorisini taze yumurtanın
Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta
Çevresini ölçtük dünyanın
Hesapladık yıldızların uzaklığını
Orta Asya'dan konuştuk
Laf kıtlığında
Birlikte neler düşünmedik
Burnumuzun dibindekini görmeden
Bulutlara mi karışmadık
Güz rüzgarlarında dökülmüş
Hasta yapraklara mi üzülmedik
Serçelere mi acımadık kış günlerinde
Kendimizi unutarak

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *