İstanbul
Kapalı
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,5796 %0.07
39,8076 %0.44
3.412,37 % 0,50
80.407,61 %-2.283
Ara
Muhalif. KÜLTÜR SANAT Ankara'nın ilk 'Radyo ve İletişim Müzesi' açıldı

Ankara'nın ilk 'Radyo ve İletişim Müzesi' açıldı

Ankara'nın Altındağ ilçesindeki eski bir konak, girişimci Mehmet Emin Ayaz tarafından yeniden yapılandırılarak başkentin ilk 'Radyo ve İletişim Müzesi'ne dönüştürüldü. Müzede, nostaljik iletişim araçları olan radyo, telefon, telsiz ve çağrı cihazları sergileniyor. Ziyaretçilerin ilgisini çeken mekan Ankara'nın tarihini iletişim teknolojisiyle harmanlayarak keyifli bir deneyim sunuyor.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 3 dk

Mehmet Emin Ayaz, Altındağ'da sahibi olduğu eski konağı, 'Radyo ve İletişim Müzesi' haline getirdi. Ayaz, önce seyahatlerinde edindiği eski birkaç radyo ile başladığı koleksiyonunu son 2 yılda çoğalttı. Şehir şehir antika pazarlarını gezen Ayaz, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde köylerde kullanılan eski radyo ve iletişim araçlarını topladı. Ayaz, 100'den fazla radyo, telefon, telsiz ve çağrı cihazlarından oluşan koleksiyonunu müzede sergilemeye başladı.

Radyo ve İletişim Müzesi, 13 Şubat Dünya Radyo Günü'nde ziyarete açıldı. Bahçe girişinde eski telefon kulübesi bulunan 2 katlı müze ilgi görürken, özellikle 100 yıl eskiye dayanan radyolar, sahra telefonları, kızaklı ve çantalı telefonlar beğeni topladı. Ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkaran müzede geçmişte Rus askerlerinin istihbarat ve haberleşme amacı ile kullandığı telefon da dikkat çekti.

“İnsanların duygulanacağı radyolar var”

Mehmet Emin Ayaz, eşiyle yaptığı araştırmalar sonucunda, başkentte eksikliğini fark ettikleri 'Radyo ve İletişim Müzesi’ni kurmaya karar verdiklerini belirterek, "Müzeyi kurmadan önce elimizde 5-6 tane radyo vardı. Diğerlerini daha sonra temin ettik. Müzede sergilenen iletişim araçlarını yaklaşık 2 senede topladık. Radyo bir hayaldir, radyo bir tiyatrodur, radyo bir haberdir. Onun için herkesin hayatında bir radyo vardır. Bunu yansıtmak için, bu duyguları unutturmamak için böyle bir müze açmayı düşündük ve başardık. Müzemizde, geçmişe dönük, üretiminin üzerinden 80 ila 100 yıl geçmiş ve hala çalışan ve insanların gördüğünde duygulanacağı radyolar var. Z kuşağı da annelerinin babalarının hayatlarında böyle bir radyo yaşamı olmuş ve hayatlarında bir süre yer edinmiş bu radyoları görme fırsatı bulup duygulanacaktır. İnsanların bir kısmı burada duygusallaşacak, bir kısmı da sevinecektir ” diye konuştu.

"Telefon, vuslat ve kavuşmadır" 

Telefonu sadece bir makine olarak görmediğini de belirten Ayaz, "Telefon vuslat ve kavuşmadır. Geçmişte telefonun sesinde, çaldığında heyecanlanan insanlarımız vardı. ‘Beni kim arıyor’ diye merak içerisinde koşa koşa ahizeyi kaldırıp karşıdaki kişinin görüntüsünü görmese de sesini duyduğunda heyecanlandıkları bir yaşam ve dönem vardı. Bu dönemi ve duyguları tekrar yansıtmak istedik müzemizde. Müzede sergilenen en değerli parçalardan biri de geçmişi 1909 yıllarına dayalı İsveç patentiyle Rusya’da yapılmış bir duvar telefonu. Bunlar tarihi 100 yılı geçmiş ve günümüzde insanların görmediği cihazlar. Telefonun, Erzurum’da yaşayan bir vatandaşımızın elinde olduğunu duyduk. Hemen temasa geçtik ve anlaştıktan sonra telefonu bize gönderdiler. Bu telefon Osmanlı zamanında uzun yıllar Doğu Anadolu illerinde kalan Rusların haberleşme amacıyla kullandığı telefonlardan. Ayrıca, müzenin bahçesinde ise geçmiş yıllara ait bir telefon kulübesi sergileniyor. Müzemize gelen ziyaretçilerimiz kulübenin önünde fotoğraf çektirip nostalji yaşıyorlar ” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *