Muhalif. Özel / Emel Seçen
Savaşın eşiğinde Dünya ve Rusya’da gösterimi yasaklanan, uzun soluklu, beklenen yeni film, BATMAN!
TAM İKİ SAAT ELLİ BEŞ DAKİKA, hiç sıkılmayacağınız ve hem aksiyon, bununla birlikte felsefe dersi vererek; tam da savaşın barut kokuları arasında, yaşamı bir kez daha sorgulatan bir insanlaşabilme, hikâyesi.
Dünya da bir şehir, adı GOTHAM.
Hiçte yabancısı olmadığımız, bir şehri yöneten Belediye yetkilileri, idare, işin içine girmiş suç ortakları, savcılar, bürokratlar, mafya, illegal işler ve polisler… Halk susturulmuş, kandırılmış, gazeteci ise öldürülmüş.
Çevik dedektif, Bruce Wayne(Robert Pattinson), Wayne Metrosunda ve Gotham içerisinde her alanda, masum insanları kurtarmaya çalışırken, şehrin var olmuş pisliğinden farklı şekilde kurtarmaya çalışan birisi daha vardır, Riddler (Paul Dano)
Yönetmen, Matt Reeves ve görüntü yönetmenliğinde çok iyi iş çıkarmış, Greig Fraser’e, film kadar, içinde müzikleri ile Michael Giacchino eşlik ediyor. Ki kendisini Oscar ödüllü; StarWars,Up, pider Man,Jurassic Word’den anımsayacaksınız. Bu kez de filmin içerisinde dört kez ve film boyunca farklı sunum tarzı ile Schubert’in, Ave Maria’sını, bu kez sunmakta. Filmin geçiş sahneleri ile gerilimi o kadar yüksek tutuyor ki film olmasa bile müzik, sizi müthiş etkiliyor.
Tabii bilinçli bir Tanrı sorgulaması ve buna bağlı olarak kutsal, Ave Maria..
“Kutsal tanrı
Senin tanrın
Kadınlar arasında kutsanmış
ve kutsal
ve rahminin kutsal meyvesi
senin rahminin, İsa.
Kutsal Meryem.”
Tanrının, yaratıp da dünya yüzünde görmediği çocukları ve birde babalarının günahlarını çekmek zorunda kalan masum çocuklar. Aslında bütün hikâye, tam da burada başlıyor, eşitlik nerede, Yaradanım?
Kimin elinde adalet?
ELİTLER VE YER ALTI DÜNYASI İŞBİRLİĞİ
İşin içinde, tüm pisliğe herkes dâhil olmuş, işi çözecek olan adalet temsilcileri dâhil, Batman’in işi zor çünkü kendi babası ile de sınanacak. Madem uçan şövalyesin, hakkını ver, misali.
Tenet/ The Light house’den anımsayacağımız Robert Pattinson, bir zamanların Halle Bery, edası ile kedi kız imajıyla, sivrilmeye çalışan, Zoe Kravitz, Paul Dano.
Usta Yönetmen, Yorgos Lantimos’un, Kutsal Geyiğin Filminde ve daha önceki Batman filminde yine bir araya gelen Colin Farell ve kısa rolü ile Bary Keoghad.
Ama filmin belki en süprizli yanı, en son, The Centilmen, filminden, Colin Farell’ı tanımakta zorlanacağınız an.
YARASA VE KEDİ
Başıboşlara zaafı olan kedi ve yarasa, nereye kadar yol alabilecek, bu filmin sonuna bırakmış yönetmen. Ama film, üç önemli noktaya damga vuruyor. Dünyanın bir yerlerinde; şehir denen çöplükte bir şeyler yaşanıyor. Ve seçimlerle, yenilenme adı altında insanlar kandırılıyor. Gerçek değişimi, yalansız, yaparsanız kazanacaksınız, bürokratlar yoksa birileri çıkıp, değişimi, kökten şehri toptan yok ederek pisliklerinizi ancak temizleyecek.
1-Sosyal hizmet ne için var?
Adı üstünde, hizmet ve adalet.
2-Peki, şehirde neden adalet yok?
Çünkü rüşvet, var!
3-Rüşvet, kimlerde, muhbir ve esas şehri yöneten Mafya’da.
Baba filminden çağrışımlar, kopuk düzen, illegal işler içerisinde yetimler…
“Gerçek yetim, bir malike bahçesinde büyümek değildir, otuz kişinin bir arada yattığı, yetimhane odasında büyümektir, diyen Riddler’in, planları ile film epeyce sürüklenecek.
Filmin sonuna doğru yazar ve yönetmen, ustalığını gösteriyor. Kimi seçersek, seçelim bu düzende sadece isimler değişiyor diyor ve o anda yönetmen, kadraja üzerinde Fransa’nın milli renkleri içinde zenci ve kadın bir adayı gösteriyor.
Zenci olması, şimdiye kadar Obama ile alınamayan çözümleri, Fransa ile Jeanne d'Arc’lı, temsilen Eşitlik, Özgürlük ve Kardeşlik, profili çizmekte. Yani düzen gibi görünen düzensizliğin, aslında Fransız Devriminden bu yana hala oturtulamadığının açık göstergesidir.
Bu anlamda yönetmen, net olarak dünyanın İNSANLAŞAMAMA sürecini, sunmaktadır.
Nihayetinde Joker’den beri toplumu, ülkeyi yöneten sömürü düzenine toplu bir hayır! Fişeği, Batman.
Film hakkında: Bir yılı aşkın süredir Batman olarak sokaklarda kol gezip suçluların kalbine dehşet saçmak, Bruce Wayne’i Gotham şehrinin gölgelerinin derinliklerine çekmiştir. Şehrin yozlaşmış resmi makamları ve yüksek profilli şahsiyetleri içinde sadece bir avuç güvenilir müttefiki olan —Alfred (Andy Serkis), Polis Yüzbaşısı James Gordon (Jeffrey Wright) — bu yalnız kanunsuz, şehrin sakinlerinin gözünde intikamın yegâne temsilcisi hâline gelmiştir.
