Savaşın yol açtığı ve insan varlığını tehdit eden su ve toprak kirliliği, sivil, etnik ve kitlesel imhalar, biyoçeşitlilik ve gıda krizi gibi taraflardan bağımsız coğrafyalar üstü döngüsel yıkımlar net biçimde savaşın gerekliliği konusundaki ‘göreceli’ tartışmaları tamamen ortadan kaldırır. Tartışılması gereken, savaşın neden halen devam ettiği ve devam edebildiğidir. Ancak sanatın dili ile insanı en başından yeniden anlamaya çalışmak, insan aklını ve savaşı yaratan kurucu düşüncelerini yeniden sorgulamak mümkün olabilir. Savaş dilinin aksine salt faydacı bir beklenti olmaksızın, tarafsız ve evrensel olan sanat diliyle bu tartışmayı yeniden açmak, sanatın dilini ortak aklın uzlaşma yolu olarak konumlandırmak, ‘Insane’ sergisinin çıkış noktasıdır.
İnsana dair şiddet, makul olmayan, akılsızca davranış kapasitesine referans veren ‘Insane’ kelimesi, Türkçedeki sesteşi ‘İnsan’ kavramı ile sezgisel ve düşünsel çağrışımlarla ortak bir kullanım alanı yaratmış ve sergide yer alan sanatçılar tarafından kelime bir yapıt gibi yeniden kurgulanarak serginin başlığı olarak seçilmiştir.
Sergi, çok katmanlı tarihsel geçmişi ve ayrım gözetmeksizin birbirinden farklı ve çok sayıda insana bugüne kadar alan açmış Kurşunlu Han’da gerçekleşmektedir. 16. yüzyıldan bugüne, İstanbul’daki ticari hayatın merkezi olarak varlığını korumuş, yan yana ve çok kültürlü yapısıyla Kurşunlu Han, insana dair olan serginin açtığı düşünsel tartışma alanı için ortak bir bellek katmanı yaratmaktadır.
Muhalif.com.tr yazarı İç Mimar Özlem Algül’ün Kurşunlu Han’daki mimarlık ofisinin de ev sahipliği yaptığı, savaşa sebep olan akıldışılığı sorgulayan "insane" sergisi, insanlığın zihinsel karanlığını sanatsal bir bakış açısıyla ele alarak, ziyaretçileri savaş üzerine yeniden düşünmeye ve tartışmaya davet ediyor.
