Yönetmenliğini Çayan Demirel ve Ayşe Çetinbaş’ın üstlendiği “Kardeş Türküler – 30 Yıllık Tarih” belgeselinin dayanışma kampanyası kapsamında Beyoğlu Aynalı Geçit’te bir basın toplantısı düzenlendi. Surela Film ve Kardeş Türküler ekibinin katıldığı toplantıda, Türkiye’de bağımsız belgeselciliğin yaşadığı zorluklar nedeniyle, bu belgeselin tamamlanabilmesi için de güçlü bir dayanışma kampanyasına ihtiyaç olduğu belirtildi.
Ekip, bu süreçte Kardeş Türküler'in konserlerini, turnelerini ve söyleşilerini belgeleyerek geniş bir arşiv oluşturdu. Belgesel, Türkiye'nin çok dilli kültürel ve politik tarihine de ayna tutuyor.
“Bu, Türkiye’nin kültürel dönüşümünün de hikâyesi”
Belgeselin 1993 Madımak Katliamı’ndan 2007’de katledilen Ermeni gazeteci Hrant Dink’in anısına kadar pek çok olaya tanıklığını içerdiğini belirten Çetinbaş, "Bu belgesel yalnızca bir grubun değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel dönüşümünün de hikâyesi" ifadelerini kullandı.
Filmde yer alan arşiv görüntüleri ise hem müziğin hem de dayanışmanın gücünü gözler önüne seriyor. Belgeselin çekimlerine 2012 yılında başlayan Demirel, sağlık sorunları nedeniyle 2015 yılında projeye devam edemedi. O günden itibaren Surela Film ekibi, filmin tamamlanması için çaba gösterdi. Belgeselin tamamlanma aşamasına gelinmesine rağmen post prodüksiyon sürecinde özellikle ses ve renk düzeltmesi gibi işlemler için finansal desteğe ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Bu amaçla çevrimiçi bir bağış toplama kampanyası başlatıldı.
Kampanya hakkında bilgi veren Ayşe Çetinbaş, Çayan Demirel’in rahatsızlığı nedeniyle belgeselin yönetmenliğini devraldığını belirterek, "Şimdi Çayan’ın başlattığı filmi bitiriyoruz. Bugüne kadar Kültür Bakanlığı ve film fonlarından destek aldık. Ancak son 10 yıldır tamamen kendi imkânlarımızla bu belgeseli yapıyoruz. Şu an desteğe ihtiyacımız var" dedi.
Kardeş Türküler’in 30 yıllık müzikal yolculuğunun anlatıldığı belgesel, önemli bir kültürel belge olma niteliği taşıyor. Kardeş Türküler üyesi Feryal Öney, bu belgeselin Türkiye’nin kültürel tarihi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, "Bu belgesel, 'Ne oldu?' sorusunun cevabını arayan bir yapım. 1993’te Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan bu proje, zamanla çok geniş bir insan topluluğuna ulaştı ve önemli bir kültürel miras haline geldi" dedi.
Kardeş Türküler üyesi Ayhan Akkaya, belgeselin bu coğrafyanın çok kültürlü yapısını ve halklarının müzik ile danslarındaki zenginliği anlatan önemli bir proje olduğunu vurguladı. Akkaya, bağımsız sanatın karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek şunları söyledi:
"Kardeş Türküler, bu coğrafyanın gerçekliğini müzik ve danslar aracılığıyla güzel bir şekilde anlatan bir projedir. Bu nedenle, projeyi ve içeriğini her fırsatta çeşitli kanallarla duyurmaya çalıştık. Kardeş Türküler’in 15. yılında bir kitap çıkardık. Sürekli olarak kendimizi ve bu coğrafyayı anlamaya çabalıyoruz. Bu bölge çok kültürlü bir yapıya sahip ve bunu anlatmak istiyoruz. Elbette bu kolay olmadı, pek çok yasakla karşılaştık, ancak şu an küçük adımlarla ilerliyoruz."
Kardeş Türküler belgeseline destek bulamamalarının nedenini ise Ayşe Çetinbaş, "Maalesef bağımsız yapımlara sponsor bulmak çok zorlaştı, kaynaklar azaldı. Kamusal kaynaklardan destek almak artık neredeyse imkansız. Kültür Bakanlığı, sadece belirli kişiler veya star isimlere destek veriyor. Biz bu nedenle artık buralara başvurmuyoruz" sözleriyle açıkladı.
Belgeselin tamamlanabilmesi için başlatılan kitle fonu kampanyası, 21 Kasım’da başladı ve 24 Ocak’a kadar devam edecek. Kampanyanın hedefi 30 bin Euro. Şu ana kadar hedefin üçte biri toplandı. Kampanya hakkında konuşan Evrim Şerifoğlu, binlerce kişinin küçük bağışlarıyla bu projeye destek verdiklerini ifade etti.
Kardeş Türküler belgeselinin tamamlanabilmesi için başlatılan bu kampanya, kültürel mirası yaşatmaya yardımcı olmak isteyen herkese açık.
