Yürüyor. Her gün yaptığı gibi, o pırıltılı Temmuz sabahında da Sarıyer sahilinde yürüyor. Denize bakarak yürüyor. Tamir için kıyıya baştankara etmiş iki istimbot. Mavi biyeli fanilalar giymiş, bıçkın tavırlı bahriyeliler. ‘Maçunaya geç’ diyor biri arkadaşına. Eve gidince bu sözcüğün anlamına bakmayı düşünüyor.
Yürüyor. Unutulmuş piyanolardan mahur bestelerin yükseldiği eski köşkler. Manolya, mimoza ve ıhlamurlar. Bunlar İstanbul ağaçları. Anadolu’da sözgelimi doğduğu Nallıhan’daki konakların bahçelerinde ceviz, dut ve incir ağaçları bulunur oysa. Eve gidince ‘İstanbul florası’ üzerine kısa bir okuma daha yapmayı düşünüyor.