İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4552 %-0.02
36,6211 %0.17
3.516.390 %2.058
3.084,37 0,32
Ara
Muhalif. KÜLTÜR SANAT Nursun Erel yazdı: Tahta Bavul

Nursun Erel yazdı: Tahta Bavul

Tren hareket ettiğinde annesi babası ve küçük kardeşi Metin’e gözden yitinceye kadar el sallamış sonra yerine oturmuştu. O anda dank! etmişti benliğine bir başınalığı, boğazına br düğüm oturmuş, gözüne biriken yaşları hapsetmek için sıkıca yummuştu gözlerini...

O yıllarda başka çeşit bavul yoktu ki... Annesi Zennnure Hanım, günler öncesinden hazırlamaya başlamıştı bavulunu. İç çamaşırları, çoraplar, çarşıdan yeni alınmış beş kadar beyaz gömlek, kasabanın terzisine yünlü kumaştan diktirdikleri üç siyah pantolon... Başka ne mi vardı bavulda? Dört beş kalıp Hacı Şakir sabunu, iki küçük yüz havlusu, bir büyük hamam havlusu...
Neyse işte, 60’lı yıllarda Erzincan’ın Ilıç’ından (*) kalkıp Ankara’nın Maarif Kolejine (**) yatılı okumaya gidecek erkek çocuğunun yanına başka ne verilirdi ki?

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *