The Guardian’a konuşan Pamuk, kendisine ”Selman Rüşdi’nin uğradığı saldırısı sizi korkuttu mu?” diye sorulduğunda, ”Sanırım doğru kelime ihtiyatlı olur” yanıtını verdi.
The Guardian, Pamuk’un 2005’te verdiği bir söyleşide 1915 Ermeni Techiri ve Kürtlerle ile ilgili yorumları sebebiyle tehditler aldığını; bu sebeple 15 yıldır korumaları olduğunu ifade etti.
Korumalarla hareket etmek zorunda olduğu için ilk başta kafelerde oturmadığını ve tek başına çok sevdiği İstanbul’u gezemediğini; bunun da onu günlük hayattan uzaklaştıracağından korktuğunu ifade eden Pamuk, ”Şimdi rahatım, alıştım” diye konuştu. Nobel Ödüllü yazar, şakayla karışık biçimde, ”Eskiden üç korumam vardı; şimdi ise bir tane. Demek ki Türkiye iyiye gidiyor” ifadelerini kullandı.
The Guardian, Rüşdi’nin aksine Pamuk’a en büyük tehdidin aşırı tutucu Müslümanlardan değil, milliyetçilerden geldiğini ifade etti. Pamuk bununla ilgili olarak, ”Bu iki grup birbirinden çok da uzakta değil. Türkiye şu anda İslamcı-milliyetçi bir koalisyon tarafından yönetiliyor” dedi.
Son romanı Veba Geceleri’nin İngilizce olarak yayımlanacak olması sebebiyle kitapla ilgili olarak konuşan Pamuk, 40 yıldır veba salgını ile ilgili bir kitap yazmak istediğini; ancak ”2016 yılında salgınlara kaçınılmaz olarak eşlik eden baskı ortamının Erdoğan’ın giderek otoriterleşen hükümeti için müthiş bir alegori olacağını fark ettiğini” dile getirdi.
Pamuk arkadaşlarının ilk başka kendisine, ”Çağ dışı kitabını kimse okumayacak, veba şimdi kimin umurunda?” dediğini, ancak Covid-19 pandemisinin başlamasıyla, ”Çok şanslısın, gündeme uydu” demeye başladığını ifade etti.
Kapanma günleri hakkında da konuşan Pamuk, ”50 yıldır yazarlık yapıyorum. Yani ben 50 yıldır kapanma halindeyim” ifadelerini kullandı.
