Muhalif Analiz
Babacan’ın son günlerde oldukça konuşulma sebebi; Anayasa’da yer alan Türklük maddesine dair yeniden yorumlanmalı görüşü ve “Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldıracağız” ifadeleriydi.
Biz ise bugüne kadar Ali Babacan’a dair çok tartışılan konuları sizlerin takdirine sunuyoruz.
Babacan’a dair ilk tartışmalı konu 11 Şubat 2021 tarihinde Nevşin Mengü’nün programında gerçekleşmişti. Program konuğu DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışılabilir olarak nitelendirmişti. Babacan'ın açıklamasının tamamı şöyleydi: "Uygun zemin olduğunda Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konuşulabilir. Fakat konuşmak demek değiştirmek demek değildir. Biz bugün sistem değişikliğini konuşmalıyız." Bu açıklamasından kısa süre sonra ise, “Gündemimizde yeni anayasa yoktur” diyerek geri adım atmıştı.
Anayasa’nın ilk 4 maddesi
Madde 1 – Türkiye devleti bir cumhuriyettir.
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3 – Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır.
Madde 4 – Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Yakın dönemde ise Babacan’ın açıklamaları ve tartışılan konular arttı. Önce Türklük konusunda yapılan açıklamalar gündem oldu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nın 66. maddesinde yer alan "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür." değiştirilmesi gerektiğini savundu.
Sadece Babacan’la kalmadı bu konu. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar da bu açıklamanın üzerine katarak bir yorumda bulundu. Türk tanımıyla ilgili tepki gören bir çıkışa imza atan Oktar, "Her vatandaşı eşitlik temelinde kapsayan bir anlayış benimsediklerini" dile getirdi ve Anayasa'nın 66. maddesinde değişiklik önerirken "Anayasa'dan Türklüğü çıkarıyor musunuz?" sorusuna "Doğru" diyerek yanıt verdi. Kabul edecekleri vatandaşlık anlayışında ise; "herhangi bir etnik, dini ya da kültürel kimliğe atıf yapılmayacaktır.” diyor.
Anayasa’daki Türklük anlayışına dair yapılan bu açıklamalar birçok kesim tarafından tepki çekti. Yapılan bu açıklamaların HDP seçmeninden oy alma gayesiyle yapıldığını öne sürenler bulunuyor.
Diğer bir damga vuran yorum da tarikat ve cemaatler hakkındaydı. Babacan; Cemaat, tarikat ve dini grupların açık bir şekilde yapılanabilmeleri gerektiğini savunuyor. Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
“Biz cemaatler, tarikatlar, dini gruplar şeffaf ve açık bir şekilde dernek olarak yapılanabilsinler dedik. Şu anda yasak. Bazı ticari faaliyetler, ekonomik gereklilikler sebebiyle tüzel kişiliğe ihtiyaç duyuyorlar, dernek kuruyorlar. Niye kayıt dışı olsun ki? İnancı doğrultusunda örgütlenebilme örgütlüğü insan hakkı. Ama resmen yapabilmeliler. İbadethanelerini açabilsinler. O kanunlar gerçekten yasaklayabilmiş mi? Yeraltına inince devletin denetleme imkanı kalmıyor. Biz şeffaf olsun, açık olsun diyoruz.”
Bu durumun Devrim Kanunlarına aykırı olup olmadığının sorulması üzerine de; “Devrim kanunlarının o gün için bir mantığı var ama bugünün şartlarına göre tekrar bakmamız gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
Babacan’ın tarikat ve cemaatler hakkındaki yorumu da, en az Türklük hakkındaki ifadeleri kadar konuşuldu. Sosyal medyada ise Babacan’a sempatisi olan ve oy vermeyi düşündüğü söyleyen birçok hesap yapılan bu açıklamalardan dolayı kararlarından döndüklerini belirtiyorlar.
Merak edilen bir diğer konu da; Ali Babacan’ın farklı konularda bu kadar çeşitli fikirler dile getirirken uzmanı olduğu ekonomi konusunda sessiz kalması. Vatandaşlar; 58. ve 59. Hükûmetlerde ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı yapan ve Altılı Masa’nın aktörlerinden biri olan Ali Babacan’dan ekonomiye dair çözüm önerileri ve mesajlar bekliyor.